Güvercin'le göz göze geldiler

Ali sürüyü ağıla koyarken, atıyla yanından geçmekte olan Hamit Ağanın sesiyle irkildi: -Ali! İşin bitince eve gel beni gör. -Baş üstüne ağam! Hamit Ağa gözden kayboluncaya kadar ardından bakan Ali'nin yüreğini bir korku kapladı. Acaba niye çağırmıştı Hamit Ağa kendisini? Aklına Güvercin geldi. İşine son mu verecekti yoksa? Merdivenleri çıkarken dizleri titriyordu. "İnşallah Güvercin'le karşılaşmam" diye düşündü. Kapının önüne gelince üstünü başını kontrol etti, boğazını temizledi. Tam kapıya vuracaktı ki, kapı aniden açılıverdi. Bir anda Güvercin'le göz göze geldiler. Bir süre ne diyeceğini bilemedi Ali. Neden sonra; -Şey, diye kekeledi. Hamit Ağa çağırmıştı. Güvercin kenara çekilerek Ali'ye yol açtı. Ali içeri girdiğinde Hamit Ağa küçük çocuğunu kucağına almış neşeyle oynuyordu. Yaşlı annesi Berfo Nine de baş köşedeki minderde tesbih çekiyordu. -Gel Ali gel, geç otur şöyle, dedi Hamit Ağa. Ali kapının yakınında dikilerek; -Ağam ben girmesem? diye söylendi. -A, olur mu canım, geç otur şöyle dedim! Güvercin! Ayran yap getir bize! Ali gösterilen yere oturdu. Merakla kendisine bakan Berfo Nineye hatır sormak gerektiğini düşünerek; -Nasılsın Berfo Nine? diye sordu. Kadın elini kulağının ardına tutarak; -Ne diyor? dedi oğluna. Hamit Ağa bağırdı: -Nasılsın diyor ana, nasılsın? Kadın art arda pek çok hayır dualar ettikten sonra sordu: -Hatice'nin oğlu değil mi bu? -He ana, he! Ali, bizim sürüyü güdüyor. Hamit Ağa Ali'ye dönerek; -İyice yaşlandı, kulakları işitmiyor, diye açıkladı. -Allah hayırlı ömürler versin ağam, diye karşılık verdi Ali. Bu sıkıntılı anın bir an önce bitmesini istiyordu. Acaba ne zaman dışarı çıkabilecekti? Bu düşünceler içindeyken Güvercin iki bardak ayranla çıkageldi. Önce babasına, ardından da Ali'ye uzattı tepsiyi. Ali titreyerek bardağı alırken biraz da tepsiye dökmüştü. -E, Ali? Ne var ne yok bakalım? Nasıl gidiyor? diye lafa girdi Hamit Ağa. Ali ağzına götüremediği bardağı iki eliyle sıkı sıkıya tutarak; -Sağlığınıza duacıyım ağam, dedi. Güvercin kapının ardında Ali'yi görecek şekilde durmuş konuşmaları dinliyordu. -Düşündüm de, diye devam etti Hamit Ağa, bu sürü gütme işi sana göre değil. Sen okumuş çocuksun. Daha iyi işlere layıksın. Sürüyü Devran gütsün bundan sonra. Ali heyecanla atıldı: -Olmaz ağam! Devran'a teslim etmem sürüyü. Ben severek yapıyorum işimi... > DEVAMI YARIN