Latife Hanım, boş limonata bardaklarını toplayan hizmetçiye talimat verdi: -Kızım hanımefendiye odasını gösterin. Duş alıp istirahat etsin. Beyefendiye de. -Baş üstüne. Leyla heyecanla yerinden kalkarak; -Ben gösteririm anneciğim, dedi. Gel canım, her şeyin yerini göstereyim sana, burası senin evin sayılır artık. Siz de gelin amca. Onlar üst kata çıkınca, Latife Hanım hizmetçiye seslendi: -Sen de dışarıdaki korumaları çağır bana. Hepiniz burada toplanın, söyleyeceklerim var. -Peki hanımefendi. *** Yalının salonundaki dev ekranda Meclis yayını açıktı. Selim oturduğu koltukta işle ilgili bir dosyayı incelerken, babası İsmail Bey de sabit telefonla önemli bir görüşme yapıyordu. -Yabancı yatırımcıya sıfır stopaj iyi güzel de, yerli yatırımcı şamar oğlanı mı canım? Bizden de stopaj alınmasın, en azından düşürülsün. Bununla ilgili bir açıklama bekliyorum bakandan. Tamam, bunu aynen ilet. Bu konuda söz verirse, ben de bir açıklama yapıp iş dünyası olarak erken seçim istemediğimizi söylerim. Aynen ilet. Hadi canım, öptüm. İsmail Bey telefonu kapatınca, Selim elindeki dosyayı babasına uzattı: -Af edersin baba, Çorlu'daki fabrika arazisi ile ilgili satış sözleşmesi. Karşı tarafın avukatı göndermiş. Dosyayı alıp göz gezdiren İsmail Bey; -Onlardan sözleşme isteyen mi oldu? diye söylendi. -Telefonda gönderelim bir bakın dediler, ben de gönderin dedim. İsmail Bey, göz ucuyla baktığı dosyayı oğluna geri uzattı: -Yarın helikopterle gidip araziyi görelim. Öyle kulaktan dolma alışveriş olmaz. -Peki baba. Selim yerinden kalkarak dosyayı ayakta bekleyen adama verdi: -Bu sende kalsın Ahmet, kesin kararımızı verdikten sonra tekrar gözden geçiririz. -Peki beyefendi. Size iyi akşamlar. -Güle güle. Adam çıkınca, Latife Hanımla gelini Leyla geldiler. Leyla'nın yüzü belki de yıllardan beri ilk defa böyle gülücükle aydınlanıyordu. Latife Hanım, baş köşedeki koltuğa oturarak; -İşiniz bittiyse biraz da aile konularını konuşalım beyler, dedi. İsmail Bey merakla karısına baktı: -Bir terslik mi var? -Şimdilik her şey yolunda Allah'a şükür. Yarın kızı doktora götürüp muayene ettireceğiz. Eğer bir aksilik çıkmazsa, yarından sonra Leyla'nın iki aylık hamile olduğunu duyurabiliriz. Leyla heyecanla ellerini kalbinin üstüne bastırdı: -İnşallah! Öyle heyecanlıyım ki baba, nihayet rüyalarım gerçek olacak. İsmail Bey temkinliydi: -Bu olay duyulursa ciddi bir sarsıntı geçiririz haberiniz olsun. Bu yaştan sonra magazin programlarına malzeme olmak istemiyorum. Latife Hanım, kendinden emin bir edayla kocasının endişelerini gidermeye çalıştı: -Güven bana İsmail. Diğer evdeki çocuklara da tembihledim. Hiç kimse bilmeyecek. -Ya siz o eve girip çıkarken gören olup da sorarsa? -Gariban bir köylümüzün hasta kızını tedavi ettiriyoruz deriz, ne var bunda? Yardım konularını reklam etmek istemeyiz öyle değil mi? -Öyle olsun bakalım. Yine de tedbiri elden bırakmayın. > DEVAMI YARIN