Olduğu yere çakılıp kaldı!

A -
A +

Mümtaz Bey refakatçi kanepesinde Sevgi'nin aldığı gazeteye göz atıyor, diğerleri de Sinan'ın baş ucunda bir iyileşme belirtisi bekliyordu. Nebahat Hanım elini oğlunun alnına koyarak; -Sinan'ım, dedi. Canım oğlum. Yetmedi mi uyuduğun ha? Aç artık gözlerini, bir şey söyle! Şeyma annesinin koluna girerek kanepeye oturttu: -Lütfen anneciğim yeter artık. Doktor yormayın demedi mi? Oturup beklemekten başka bizim yapacağımız bir şey yok. -Biliyorum kızım, biliyorum. Ama elde mi ki?.. Mümtaz Bey, okuduğu gazetenin sayfasını çevirerek; -Haberlere bak da haline şükret Hanım, dedi. Kazalar, cinayetler gırla gidiyor. -Ay Allah korusun! Şükür, elbette bin şükür. Kızım bir bardak su ver bana, boğazım kurudu. Sevgi, komodinin üzerindeki şişeye baktı, su bitmişti. -Su kalmamış anneciğim, dedi. Ben şimdi kantinden alıp gelirim. -Sen dur yenge, dedi Şeyma. Ben alırım. Başka şeyler de bakacağım... *** Çetin, otomobiliyle Hande'yi havaalanına götürüyordu. -Senin anlayacağın Çetinciğim, ben Sinan'ı çoktan kaybetmişim de farkında değilmişim. -Hayret, diye başını salladı Çetin. Sinan'ın bir başkasıyla birlikte olduğunu duymamıştım. Gerçi eskisi gibi sık görüşemiyoruz. Bazen adliye koridorlarında karşılaşıyoruz, ne haber, ne haber, o kadar işte. Hande bir sigara yakarak hararetle konuşmaya devam etti: -Hayır, neye üzülüyorum biliyor musun? Beni aptal yerine koydu. Ümit verdi, oyaladı. Geçen senelerime acıyorum. -Hiçbir şey için geç değil Hande. Hepimiz çok genciz daha. Belki de bu olay, seni gerçekten sevenin kim olduğu konusunda bir fikir verir, ne dersin? -Onu çoktan anladım da Çetin, biliyorsun, henüz erken. Sinan'ın kendisinden duymalıyım bazı şeyleri. Onunla konuşmadan içim rahat etmeyecek. Onun bana yaptığını ben ona yapmak istemiyorum. Bittiyse, bittiğini söylemeliyim. -Anlıyorum. Telefonunu bekleyeceğim. Kararın ne olursa olsun. -Elbette arayacağım. Sen de ara, çekinme. Annem seni tanıyor zaten problem olmaz. -Tamam canım... *** Şeyma kantine gideli neredeyse on beş dakika olmuş, fakat hâlâ dönmemişti. -Bu kız nerede kaldı? diye söylendi annesi. Sevgi derhal oturduğu sandalyeden kalkarak; -Ben bir bakayım anneciğim, dedi. Belki de kantini bulamamıştır. Sevgi çıkarken, doktor ve hemşire bazı aletlerle içeri girdiler. -Merhaba, dedi doktor. Birkaç küçük test yapacağız Sinan Beye. Mümtaz Bey ve Nebahat Hanım heyecanla oturdukları yerden kalkıp doktoru izlemeye koyuldular. Hastanenin kapısından çıkan Sevgi kantine doğru gidiyordu ki, birden olduğu yere çakılıp kaldı. Az ileride belalısı Yalçın, Şeyma ile konuşuyor, hararetle bir şeyler anlatıyordu. -Bittim ben! diye söylendi... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.