Züleyha'ya saldırıya uğradığı yeri gösteren Samira, birinin kendi adını seslendiğini duyunca merak ve heyecanla karşı yamaca baktı. Görür görmez tanımıştı onu. -İşte benim kahramanım, dedi sevinçle. Bugün burada olacağı hiç aklıma gelmemişti... Samira el salladı: -Merhaba Ali! Ali de koynundan kızın mavi tülden yazmasını çıkarıp sallayarak karşılık verdi. Ali'nin bu sürprizi Samira'nın kalbini bir defa daha fethetmişti. Hiç tanımadığı fakat derin bir sevgi hissettiği bu delikanlıya karşı sonsuz bir güven duyuyordu. Kalbinden gelen arzuya karşı koyamadı ve şarkının ikinci kıtasını Ali'ye hitaben söyleyerek tellere doğru yaklaşmaya başladı. Ali rüyada gibiydi. "İnta omri" yani "Sen benim hayatımsın" diyordu. "Ya ahla min ahlami" yani "Sen benim rüyalarımdan daha güzelsin" diyordu. Bu an hiç bitmesin istiyordu. Kız şarkısını bitirince, Ali de yerden kopardığı papatyayı öperek kıza doğru attı. Züleyha romantik bir film izlemiş gibi derin bir iç geçirerek etrafına bakındı. Bir gören olursa başları belaya girebilirdi. Kızın yakınlık göstermesinden cesaret bulan Ali, ellerini ağzının iki yanına tutarak bağırdı: -Çok güzelsin Samira! Samira elini kalbinin üzerine koyarak karşılık verdi: -Şukran Ali. Muhabbetle. Züleyha, "gidelim" gibilerden Samira'yı çekiştirdi. -Yine gel Samira, ben hep buradayım! diye seslendi Ali. -Tamam Ali. Allah'a emanet ol... Kızlar uzaklaşırken, Ali kendi duyacağı bir sesle söylendi: -Sen de Allah'a emanet ol güzel Samira!.. Samira ile arkadaşı ağaçların arasında kaybolunca Ali de çeşmenin başına doğru yürüdü. Fakat o da ne? Kargalar sofrada ne varsa silip süpürmüş, son kırıntıları didikliyorlardı. Bir an durup şaşkın şaşkın bakan Ali, neden sonra gülmeye başladı. -Oh! Afiyet olsun, rızık sizinmiş ne diyeyim! *** Hatice ocak başında akşam yemeğini pişiriyordu. Usulca yanına yaklaşan Ali'yi fark etmemişti. Ali aniden annesine sarılarak yanağına bir öpücük konduruverdi. -Anaların en güzeli, nasılsın? Bu ani saldırı ile irkilen Hatice, -Allah iyiliğini versin e mi, diye payladı oğlunu. Ödüm koptu! Ali sevinçle azık torbasını bir kenara, kendini de mindere attı: -Niye korkuyorsun ki, sana benden başka kim sarılır, kim öper güzel anam? -Sen de öpmezdin ya! Bugün pek neşelisin neyse, hayırdır inşallah? > DEVAMI YARIN