Şakir Ağa önemli şeyler düşünüyordu...

A -
A +

Ali dostane bir tavırla Devran'a bakarak, -Benim Güvercin'de gönlüm falan yok, diye söylendi. Ben başkasını seviyorum Devran. Benim yüzümden kendine eziyet etme tamam mı? Devran'ın yüzü sevinçle aydınlandı. Ali'nin gözlerinin içine bakarak; -Ali, essah mı diyorsun lan? diye sordu. -Essah tabii oğlum. Devran yeniden ciddileşti, bir çocuk gibi dudaklarını büzerek; -Ama Gögerçin seni seviyor, dedi. Buna da yalan deme! -He, dedi Ali. Biraz seviyor, doğru. Ama ben ona yüz vermiyorum. Bir fırsatını bulursam bunu kendisine de söyleyeceğim. Demem o ki, arada ben yokum, tamam mı? -Tamam Ali, diye omzuna dokundu Devran. Sağ olasın. Başkası olsa bu babayiğitliği yapmazdı. Haydi eyvallah! Devran koşar adım gitmeye davranmıştı ki, Ali'nin sesiyle yeniden ona döndü. -Ha, Devran! Sana bir sır. Gögerçin kendisine Güvercin denmesinden hazzediyor. Aklında bulunsun! -Güvercin, diye tekrarladı Devran giderken. Hatice pencereden seslendi: -Ali sofra seni bekliyor oğlum! Oyuncağın bitmedi mi daha? -Bitti ana bitti, geliyorum! *** Şakir Ağa, elleri arkasında, kehribar tesbihini şakırdatarak büyük salonda ileri geri dolaşıyordu. Belli ki önemli bir şey düşünüyor veya planlıyordu. Bir ara durup sofrayı hazırlayan karısına, çocuğunu emziren diğer karısına ve şömineyi yakan öteki karısına ayrı ayrı baktı. Çocuklarından biri koşarak gelip bacaklarına sarılınca Şakir Ağa daldığı hayallerden uyandı. -Baba hani lunaparka götürecektin beni! Şakir Ağa çocuğu başından savmak istedi. -Kahyaya söylerim götürür. -Ama ben seninle gitmek istiyorum, diye diretti çocuk. Şakir Ağa geriye doğru kaykılıp çocuğa azarlayan bir ifade ile baktı: -Di hele ettiğin lafa bak! Koskoca Şakir Ağanın çocuk parkında işi ne?.. Çocuk dudaklarını büzerek omuzlarını silkti: -Bana ne, bana ne! Şakir Ağa çocuğu kucağına alarak yürüyüp yer sofrasına oturdu. -Huysuzluk etmeyi bırak da yemeğimizi yiyelim. Haydi hoppaaa... Neşe içinde kadınlara seslendi: -Gülo, Dilazer, Miyase! Di gelin beraber yiyelim ha... Kadınlar şaşkın bir halde birbirlerine baktılar. -Hayırdır ağam, sen hep tek başına yerdin, dedi içlerinde en kıdemli olan kadın. -Ne olmuş biraz neşelenmişsem, diye söylendi Şakir Ağa. Uzun etmeyin, gelin haydi! Kadınlar utanarak gelip sofraya dizildiler. Şakir Ağa ağzını şapırdatarak büyük bir keyifle yemeğini yemeye koyuldu. Kadınlarsa ağadaki bu değişikliğin esrarını düşünmeye durdular... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.