"Samira'dan bir haber verin!"

A -
A +

Komutan ayağa kalkıp kapıya giderken; -Biraz sonra ifadeni almak için geleceğim, diye parmak salladı. Hazır ol. Komutan çıkınca Ali yalvaran gözlerle hemşireye baktı. -Hemşire abla, ne olur bana Samira'dan bir haber ver. O iyi mi? -Ben o kızı hiç görmedim, dedi hemşire. Birazdan komutan gelince anlatır sana. "Şimdi niye anlatmadı sanki" diye düşündü Ali. Muhakkak kötü şeyler olmuştu. Eğer yaralı olsaydı, onun da hastanede olması gerekirdi. O zaman hemşire onu görürdü. Görmediğine göre, hastanede değildi. Geriye iki ihtimal kalıyordu. Dili varmıyordu ama, ya vurularak ölmüştü, ya da Suriye'ye geri götürülmüştü. Her iki ihtimal de fenaydı. Ama ölmüş olmaktansa Suriye'ye götürülmüş olmasını diledi. Hemşire çıkarken, annesi telaşlı bir ifadeyle girdi odaya. Oğlunu uyanık görünce yüzü sevinçle aydınlandı. -Ali'm... Şükürler olsun kendine gelmişsin. İyi misin ha oğlum? Ali annesine yalvardı: -Anne, ne olur bana Samira'dan bir haber ver. O iyi ise, ben de iyi olacağım. -Samira... Ah Samira! diye söylendi annesi. O çok güzel bir kız oğlum, kalbi de çok güzel. Onu beğendim. -Sen... Sen onu gördün mü? diye şaşkınlıkla sordu Ali. -Gördüm ya. Konuştum, elimi öptü, kucaklaştık. Ana-kız gibi kaynaştık. Ali kulaklarına inanamıyordu. Acısına rağmen doğrulup oturdu yatakta. -E, nerede peki? -Götürdüler. Ali'nin suratı asıldı yeniden. -Götürdüler mi? Kim götürdü ana? -Askerler oğlum. -Nereye? Suriye'ye mi? -Suriye mi? diye güldü annesi. Ne Suriye'si a oğul, karakola götürdüler. İfadesi alınacakmış. Bak, bohçası burada, senin yanında. Görmedin mi? Ali birden annesinin boynuna sarıldı: -Ona bir şey oldu diye çok korktum ana! Çok korktum... Demek burada ha? Türkiye'de! Bu sırada kapı açıldı ve komutan Samira ile beraber içeri girdi. -Al sana Samira! Samira koşup Ali'nin boynuna atıldı: -Ali! Şükürler olsun iyisin! -Şükürler olsun, sen de iyisin! dedi Ali. İki âşık sevinç gözyaşları dökerken, Hatice ile komutan da tebessümle onları izliyordu. Bir müddet sonra komutan öksürerek gelip sandalyeye oturdu ve; -Artık vedalaşsanız iyi olur, dedi. Dışarıda araba bekliyor. Kız Ceylanpınar'da Suriye makamlarına teslim edilecek. -Ne?! diye şaşkın şaşkın bakakaldı Ali. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.