Şeyma'nın elbiselerinden giymiş olan Sevgi, mutfaktaki yemek masasında trans halinde çekirdek çitliyor, karşısındaki sandalyede oturan Nebahat Hanım ise, şüpheli bakışlarıyla Sevgi'nin ruh halini okumaya çalışıyordu. Kızın gözlerinin dolu dolu olduğunu görünce dayanamadı ve ikaz etti: -Kızım yarım saattir çekirdekten başka bir şey yemedin. Mideni bozmasın? Sevgi hiç oralı olmadı. Nebahat Hanımı duymamış gibi bir hali vardı. Bu sırada mutfağa giren Şeyma elindekileri masanın üstüne bırakarak; -Çamaşırlarını makineye attım yenge, dedi. Bunlar da cebinden çıktı. Sevgi çekirdek çitlemeyi bırakarak masanın üzerine bırakılanlara dikkat kesildi. Sinan'ın fotoğrafı, kartviziti, kendi kimliği, biraz para ve buruşuk not kağıtları vardı. En üstte duran kimlikteki "Sevgi" adı Sevgi'nin gözünde büyüdü, büyüdü ve flulaştı. Gözünden süzülen damlalar kimliğin üzerine düştü. Başını kaldırıp Şeyma'ya baktı. Şeyma da bir şeyler sezmiş gibi ona bakıyordu. Sevgi yanağını silerek, artık yapması gereken açıklamayı yine kendi üslubunca yapmaya başladı: -Gerçekleri sizden saklamanın bir anlamı yok, dedi. Eğer biz bir aile olacaksak, her şeyi paylaşmamız gerekir diye düşünüyorum. -Elbette kızım, diye atıldı Nebahat Hanım. Bizim istediğimiz de bu zaten. Sevgi devam etti: -Sinan'ın benden önce de bir kız arkadaşı varmış. Tesadüfe bakın ki, onun adı da Hande'ymiş. Aslında benim adım, Sevgi Hande. Sevgi adını babam koymuş. Hande'yi de annem. Ama kimlikte Sevgi yazıyor. Sinan beni tanıdıktan sonra o kızdan ayrılmış. O da bunu gurur yapmış. "Seni başkasına yâr etmem" falan diyormuş. Biraz takıntılı bir kızmış galiba... Şeyma sevinçle annesine döndü: -Anne bak, gerçek gelinimiz yanımızda, gördün mü? -Her şey anlaşıldı kızım, diye onayladı Nebahat Hanım. Sevgi, yeniden çekirdek çitlemeye başlayarak şaşırmış gibi sordu: -Ne oldu ki?.. Kafanızı karıştıran bir şey mi vardı yoksa? Şeyma da çekirdeklere dadanarak neşeyle konuştu: -Kızın biri hastaneye gelmiş bizden sonra. Ağabeyimin sözlüsü olduğunu falan söylemiş. Demek ki o senin bahsettiğin kızdı yenge! -Bizim beyin de kafası karışmış haliyle, diye söze girdi Nebahat Hanım. "Biz oğlumun sözlüsünü tanıyoruz, sen de kimsin" demiş. Kız şaşırmış. Bu sabah telefonda Sinan'la biraz tartıştıklarını söylemiş. Belki de oğlum onun yüzünden bu hale geldi, kim bilir. Bu sözler üzerine rahatlayan Sevgi, mutlu bir ifadeyle yerinden kalkıp, bir elini Şeyma'nın, bir elini de Nebahat Hanımın omuzlarına atarak sevincini dile getirdi: -Sizin gibi bir ailem olacağı için çok mutluyum. Sizi öyle sevdim ki, ifade edecek kelime bulamıyorum... -Biz de seni çok sevdik kızım, diye karşılık verdi Nebahat Hanım. Doğal ve içtensin. E, boşuna âşık olmamış sana bizim deli oğlan. Sevgi'nin bakışları boşluğa takılıp kaldı... > DEVAMI YARIN