Tam bir çekirdek bağımlısıydı!

A -
A +

Adam gazete parasını tezgâhın üstüne bıraktıktan sonra hiç konuşmadan aceleyle uzaklaştı. Sevgi, genç adam kalabalığa karışıp gözden kayboluncaya kadar arkasından baktı. Sonra tezgâhın üstüne bırakılan parayı alıp saydı ve sevinçle gülümseyerek kasaya koydu. İlk satışını yapmıştı. Kendine daha bir güven duyarak, "Galiba bu iş olacak" diye düşündü... Sevgi, yakışıklılığı ile kendisini âdeta çarpan ilk müşterisinin ardından birkaç gazete ve dergi daha satmıştı. Boş kalınca taburesine oturup, çantasından hiç eksik etmediği çekirdek paketini çıkardı ve gelip geçeni seyre dalarak çitlemeye başladı. İnsanlara sürekli gülümsemek ve çekirdek çitlemek onun vazgeçemediği iki özelliğiydi. Bir şeye sevinecek olsa kutlamak için, heyecanlansa heyecanını yenmek için, strese girse stres atmak için mutlaka çekirdek çitlerdi. Karşıdan kucağında bir paketle gelen patronu Kemal'i görünce gülümseyerek ayağa kalktı. -Nasıl gidiyor Sevgi? Alıştın mı işine? diye sordu Kemal. -İyi, dedi Sevgi. Mendil satmaktan iyi. Sağ ol Kemal abi. Kemal getirdiği paketi açıp içinden birtakım kitaplar çıkararak söylendi: -Demiştim sana zorlanmazsın diye. Her şeyin fiyatı üzerinde yazıyor zaten. Al bu kitapları da koy vitrine. Best Seller, peynir ekmek gibi satılır. -Best ne? -Boş ver, en çok satan kitaplar işte! Akşam altıda Osman gelecek, ona devreder gidersin. Ben Kadıköy'e geçiyorum. Bir şey olursa ara. -Tamam Kemal abi, güle güle. Sevgi yeni gelen kitapları tek tek alıp isimlerini okuyarak ve çeşitli mimikler yaparak vitrine yerleştirmeye başladı: -Simyacı... Ne demekse? Gazap Üzümleri... En güzeli çavuş üzümüdür! Baba ve P... A, ne ayıp! Bunlar mı en çok satan kitaplarmış? Hüzün Şebneme Benzer... Hım, bu güzele benziyor. Binbir Gece Masalları... A, bunu biliyorum, Şehrazat ile Onur'un dizisi!... Babamın Bavulu... Üf aman, bana ne babanın bavulundan! Aşk İki Kişiliktir... Ah, işte tam bana göre, bunu okumalıyım! *** Gurup vakti yakındı. Güneş iyice alçalmış, Topkapı Sarayı'nın üzerinde tatlı bir kızıllık meydana gelmişti. İstanbul, her zamanki gibi fotoğraf sanatçılarına eşsiz bir poz veriyor gibiydi. Kucağında taşıdığı alışveriş paketleriyle Üsküdar'daki Yeniçeşme Yokuşu'nu tırmanan Sevgi'nin içi içine sığmıyordu. Hikmet Amcanın kendisini böyle görünce nasıl şaşıracağını düşünüyor, sevinçle bir an önce eve ulaşmaya çalışıyordu... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.