Türkü mırıldanarak salona giren Suna, müzik setinin düğmesine dokunarak açtı. Radyoda mırıldandığı türkü çalmaktaydı. Şaşırdı, neşelendi. Erzurum çarşı pazar İçinde bir kız gezer Elinde divit kalem Dertlere derman yazar... Suna türküye eşlik ederken, dışarıdan gelen Leyla panikle koşup müzik setini kapattı: -A, ne yapıyorsun sen?! Suna, Leyla'nın bu ani müdahalesine şaşırmıştı: -Türkü dinliyorum. -Olmaz! Öyle rastgele müzik dinlemek yok. Bak ben sana dinlemen için birkaç CD getirdim. Leyla, çantasından çıkardığı CD'lerden birini sete koydu. Suna saf bir eda ve merakla sordu: -A, kim söylüyor? -Kimse söylemiyor. Müzik dinleyeceksin sadece, senfoni. -O kim? -Boş ver kim olduğunu, müzik dinlemek istediğinde bunları dinleyeceksin. Doktor söyledi. Bebeğin ruh sağlığı için. Anlıyor musun? Suna şaşkın bir halde başını salladı: -Yo, anlamadım. -Anlamasan da bunlardan başka müzik dinlemek yok. Bebek doğduktan sonra istediğin kadar köyünün türkülerini dinlersin, anlaştık mı? Suna kırgın bir halde omuz silkti. Bu sırada telefonu çalan Leyla, kumanda ile müziğin sesini kısarak telefona cevap verdi: -Efendim. Ah Semacığım! Merhaba canım nasılsın?.. Haklısın bugünlerde piyasadan koptum, bazı önemli işlerim vardı. Baksana, ne diyeceğim, bu akşam bir parti veriyoruz yalıda. Barış'la siz de gelir misiniz?.. Sürpriz, gelince öğrenirsin! Hadi akşama görüşürüz hayatım, öptüm. *** Hazar Yalısı'nın havuzlu bahçesi o akşam sosyete ve iş dünyasının ünlüleriyle doluydu. Bu kadar ünlü ismin bir arada olduğu bir yerde gazetecilerin olmaması düşünülemezdi. Kendi aralarında sohbet eden gruplar gazetecileri görmezden geliyor, ancak flaşlar patladıkça sahte tebessümler de çoğalıyordu. Latife Hanım konuklara "hoş geldiniz" diyerek bir kenarda sohbet eden oğlunun yanına kadar geldi. -Selimciğim az gelir misin oğlum? -İzninizle. Ana-oğul bir kenara çekildiler. Latife Hanım alçak sesle söylendi: -Haydi artık, herkes merak ediyor. -Anneciğim ben söylemesem olmaz mı? -A, elbette olmaz. Hamile olan senin karın, unutma. -Peki, peki tamam. Selim ortaya yönelerek boğazını temizledi. -Dostlarım, bir dakika lütfen! Müziğe işaret ederek susmasını istedi. Herkes ona döndü. Deklanşör sesinden başka bir şey duyulmaz olmuştu... > DEVAMI YARIN