TÜİK’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla, kadın nüfus 42 milyon 811 bin 834 kişi, erkek nüfus 42 milyon 853 bin 110 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle, toplam nüfusun %49,98'ini kadınlar, %50,02'sini ise erkekler oluşturdu. Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle, 60 ve daha yukarı yaş grubundan itibaren kadınların lehine değişti. Kadın nüfusun oranı, 60-74 yaş grubunda %52,0 iken 90 ve üzeri yaş grubunda %69,1 oldu…
TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre ise 2023 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki nüfusun istihdam oranının %48,3 olduğu görüldü. Bu oran kadınlarda %31,3, erkeklerde ise %65,7 oldu. Bu bağlamda toplumun yaklaşık yarısına yakınını oluşturmasına karşın kadınların istihdam açısından hâlen çok düşük seviyede bulunmakta olduğu aleni bir şekilde ortadadır.
Erkeklere göre istihdam açısından dezavantajlı konumda bulunan işsiz kadınların yanı sıra hâlen çalışan ya da çocukların bakımı nedeniyle işe ara veren çok sayıda kadın okuyucumuzun bizlere gönderdiği iletilerinden çözülemeyen taleplerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olması münasebetiyle kadınlarımızın hükûmetten taleplerini her yıl olduğu gibi bu sene de yazımızda yer verdik…
Hiçbir işte çalışmayan kadınlar kendi primlerini kendileri ödeyerek emekli olabilmektedir. Ev hanımları da aynı şekilde ancak isteğe bağlı sigorta yoluyla emekli olabilmektedir. İsteğe bağlı sigorta vasıtasıyla çalışmadan emeklilik, SGK’ya başvurup kendi primlerini kendi yatırarak emeklilik şartları gerçekleşince SGK’dan emekli olabilme uygulamasıdır. Ancak çalışmayan ve geliri olmayan kadınların bu sigortaya devam etmelerinde en büyük engel yüksek primler oluşturmaktadır. 2024 yılında tabandan dahi olsa her ay en az 6.400 TL’yi aşkın prim ödemek gerekiyordu. Bu rakam her sene artmaktadır. Bu sene aynı rakam 8.320 TL’yi aşmıştır. Dolayısıyla kadınlar bu rakamı ödemekte zorlanmaktadır.
Hükûmetin bu rakamın üçte birini karşılama vaadi hâlen gerçekleşmeyince ev hanımları sigortalı olma şansını yakalayamamaktadır. Sisteme girenler de asgari ücret arttıkça prim maliyetinin artmasına binaen bu sigorta kolunu bırakmak zorunda kalmaktadır. Ev kadınları, yıpranma hakkı ve prim indirimi vaadinin bir an önce yerine getirilmesini beklemektedir.
Sosyal güvenlik reformuyla kadınlara doğum borçlanması hakkı verilmesi kadınlar açısından büyük öneme sahip bulunmaktadır. Bununla birlikte kadınlar, erkeklere göre eşitsizliğe yol açan “doğum borçlanmasından önce sigortalı olma şartı”ndan çok muzdaripler.
Erkekler, askerlik borçlanmasını yaparken hiçbir şarta tabi bulunmamaktadır. Kadınların doğum borçlanması yapabilmesi için ise mutlaka doğumdan önce sigortalı olmaları gerekmektedir. Aksi takdirde kaç doğum olursa olsun borçlanma hakkından mahrum kalmaktadırlar. Diğer yandan erkekler, askerliği ilk sigorta girişinden önce yapmış iseler belirli hâllerde 1-2 yaş daha erken olmaktadırlar. Kadınların ise ancak sigorta girişinden sonraki doğumları borçlanma hakkı bulunduğundan maalesef erkekler gibi daha erken emekli olamıyorlar.
Evlerde imal ettikleri çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı... gibi ürünleri iş yeri açmaksızın çarşıda pazarda vergiden muaf olarak satan kadınlar bu işlerini büyütüp istihdama katkıda bulunmak istiyor. Bunun için hükûmetten destek bekliyorlar. Hâlihazırda her ay en az 1.547,90 TL SGK primi ödeyerek sosyal güvenlik kapsamında bulunmaktadırlar. Ancak kazançlarına göre bu rakamı ödemekte zorlandıklarından diğer işverenler gibi teşvik ve desteklerden faydalanmak istiyorlar.
Yarım zamanlı çalışmaya ilişkin "Torba Kanun" 10 Şubat 2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştı. İşçilerle ilgili yönetmelik 8 Kasım 2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandı. İşçi anneler bu haktan uzun süredir yararlanmaktadır.
Ancak kadın memurlar yaklaşık altı yıl kadar önce kanunun yayımlanmasına rağmen bugüne kadar yönetmelik yayımlanamadığından maalesef bu haklardan faydalanamamaktadır. Bu nedenle anne memurlardan her gün yüzlerce e-Mail yazısı gazetemize gelmektedir. Dolayısıyla bu yönetmeliğin bir an önce yürürlüğe girmesini beklemektedirler.
Çalışmayan ev hanımları ancak kendi primlerini ödeyerek emekli olma imkânı elde etmektedir. Gelirleri bulunmayan ev hanımlarının bu primleri ödemelerinin ne kadar güç olduğu aşikârdır. Buna rağmen 30 Eylül 2008 gününe kadar SSK’ya isteğe bağlı prim ödeyen ev hanımları 2008/Ekim ayından sonra birdenbire değiştirilen uygulama ile SSK’lılıkları ellerinden alınarak patronların sigortası olan Bağ-Kur’a geçirilmiş oldular. Bu da daha çok prim ödeme ve emeklilik şartlarının zorlaştırılması anlamına gelmektedir. Zira bu uygulama ile birlikte en az 1800 gün daha fazla prim ödemeleri gerekmektedir. Ayrıca isteğe bağlı sigortaya son 1260 günde yatırılan primler ev kadınlarını SSK’lı olmaktan çıkarıp Bağ-Kur’lu yapmaktadır.
Diğer yandan ev hanımlarına verilen devlet desteği vaadinin bir türlü ifa edilmemesi nedeniyle zaten bir geliri olmayan ev kadınlarının aylık 6.400 TL’yi aşan primleri ödemeleri imkânsız hâle gelmiştir. Hâl böyle olunca kadınlar prim desteği ve yıpranma hakkına ilişkin düzenlemelerin ivedi olarak ifasını talep etmektedir.
Yurt dışında ev hanımı olarak yaşayan anneler daha doğrusu kadınlar emeklilik açısından çok şanslı. Çünkü hiç çalışmadan ya da isteğe bağlı sigorta bile ödemeden Türkiye’ye gelip geriye dönük toplu para yatırarak hemen emekli olma hakkına sahip bulunmaktadırlar. Türkiye’de ev hanımı olanların ise maalesef böyle bir hakkı yok. Bu konuda ayrımcılık olduğu açık...
Sadece annelerin çocuk borçlanma hakları var. O da birçok şarta bağlanmıştır. Bu minvalde ev hanımı anneler aynen yurt dışındaki ev hanımları gibi emeklilik hakları talep etmektedirler.
Diğer yandan 1. dereceye gelmiş kadın kamu çalışanları emeklilik tarihlerini erteleyerek 3600 ek göstergeyi beklemektedir. Bahse konu kadınlar da bir an önce 3600 ek göstergeye ilişkin düzenlemeyi beklemektedir.
İsa Karakaş'ın önceki yazıları...
Erkekler inşaatlarda ve madenlerde asla çalışmamalı ve evlenmemelidir.Çocuksada büyümemelidir.