Kıdem tazminatı fona mı devredilecek?

A -
A +

Çalışma hukukumuzda kıdem tazminatı uygulaması hem işçiler hem işverenler için büyük bir ehemmiyete haizdir.

 

Özellikle 2003 yılında tamamen değiştirilen İş Kanunu ile birlikte ülkemizde kıdem tazminatının fona devredilmesi konusu zaman zaman gündeme gelmektedir. Fon ile kıdem tazminatında köklü bir reform yapılarak, kıdem tazminatına hak kazanma şartları, tazminatın biriktirilmesi, işletilmesi, ödenmesi ve idaresinin değişmesi kaçınılmaz olacaktır.

 

Diğer yandan son yıllarda hükûmet tarafından hazırlanan plan ve programlarda OKS/TES gibi yeni emeklilik sistemleri öngörülmektedir. En son olarak 6/09/2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve sonradan revize edilen OVP/Orta Vadeli Programda hâlen uygulanmakta olan OKS/Otomatik Katılım Sisteminin işverenlerin de katkısı ile 2. basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulması öngörülmektedir.

 

Hâl böyle olunca geçmiş 22 yılda olduğu gibi kıdem tazminatı elden gidecek mi? Öngörülen bu yeni sisteme devrolacak mı? Şeklinde panik başladı. Çoğu işçi sırf bu nedenle işten ayrılarak kıdem tazminatını almayı düşünmektedir. Üstelik son günlerde Ankara’da hatta bazı milletvekillerinin fon meselesini tartışması kıdem tazminatı konusunda endişelerin artmasına sebep olmuştur.

 

Peki işçiler endişelenmekte haklı mı? Gelin beraber bu konuyu irdeleyelim.

 

 

KIDEM TAZMİNATINDA 89. YILA GİRİYORUZ

 

 

Ülkemizde kıdem tazminatı uygulaması yaklaşık 89 yıla yakın bir zamandan beri çalışma hayatında yer almaktadır. Mevcut uygulama gereği, işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için gerekli şartların da bulunması hâlinde işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.

 

İş sözleşmesi sonlandırıldığında bu tazminat işçiler için büyük öneme sahip bulunmaktadır. Keza birçok işçi için hayatı boyunca topluca ele geçen en büyük meblağı teşkil etmektedir.

 

 

KIDEM TAZMİNATI KALDIRILABİLİR Mİ?

 

 

Yıllar önceki kıdem tazminatına ilişkin çok sayıda yazılarımda defalarca “Panik yok! kıdem tazminatına ilişkin yeni düzenleme yapılamayacak, Fon, OKS ya da Tamamlayıcı Emeklilik Sistemine devredilemeyecek…” şeklinde çok sayıda yazı kaleme almıştım.

 

Kıdem tazminatına ilişkin fon, OKS ya da TES ve benzeri yeni düzenleme yapılmasının mevcut şartlarda ihtimal vermediğimi söylemem müneccimlik değildir. 30 yılı aşkın çalışma ve sosyal güvenlik alanındaki eğitimim-geçmişte Bakanlıkta yapmış olduğumuz komisyon çalışmalarım- mesleki ve yazarlık tecrübelerime dayanmaktadır.

 

Zira kıdem tazminatı uygulaması, ‘fona dönüştürülsün mü, dönüştürülmesin mi’ tartışmaları 1950’li yıllara kadar uzanıyor.

 

2003’te yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nda da ‘fon’ modelinin benimsendiği görülüyor. Keza söz konusu kanunda ‘fon’ ile ilgili yasal düzenleme yapılıncaya kadar eski düzenlemenin (1475 sayılı kanunun 14. maddesi) yürürlükte kalacağı öngörülüyor.

 

2002’de Bilim Kurulu tarafından hazırlanan Kıdem Tazminatı Fonu Taslağı, bu konuda hazırlanan en somut çalışma niteliğinde. Bu taslağın ele alındığı 2004’te toplanan Çalışma Meclisi’nin en tartışmalı konusu yine kıdem tazminatı oldu. İzleyen süreçte hemen hemen her yıl gündeme gelen kıdem tazminatı ile ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından değişik taslaklar üzerinde çalışmalar yapılmasına karşın kıdem tazminatı fonu kurulamadı.

 

İşçi ve işveren kesimi arasında uzlaşma olmayınca kıdem tazminatına ilişkin öngörülen düzenlemeler her defasında rafa kaldırıldı. En son 2021’de rafa kaldırılan kıdem tazminatı yeniden gündemde.

 

 

SOSYAL DİYALOG ŞART!

 

 

Hükûmet daha önceki yıllara ilişkin program ve eylem planları başta olmak üzere birçok defa kıdem tazminatının sosyal taraflarının uzlaşmasıyla yapılacağını, işçilerin hak kaybının olmayacağını kamuoyuna beyan etmiştir.

 

İşçi kesimine baktığımızda işçi sendikalarının kıdem tazminatının Fon, OKS ya da TES ve benzeri yeni düzenleme yapılmasının hiçbir zaman sıcak bakmadığını ve bu tutumlarında bir değişiklik olmadığını görmekteyiz.

 

Kıdem tazminatı ile ilgili yeni düzenleme çıksa bile müktesep hakların korunması mecburidir. Diğer yandan kıdem tazminatı ile ilgili haberler dedikodudan ibarettir. Keza ortada ne bir yasa taslağı ne de resmî ağızlardan yapılmış bir açıklama bulunmaktadır. Bu nedenle işçilerin kıdem tazminatı ile ilgili herhangi bir hak kaybı oluşturacak bir durum söz konusu değildir.

 

 

İLAVE MALİYET İSTENMİYOR!

 

 

İşveren kesimine baktığımızda ise başlangıçta fon düzenlemesini arzu eden işveren kesiminin de günümüzde fon düzenlemesine bile çok sıcak bakmadığı görülmektedir. TES/Tamamlayıcı Emeklilik Sistemine ilave prim ödemeye de sıcak bakmamaktadır. Keza mevcut işçi-işveren primleri dâhil SGK-İşsizlik sigortası primlerinin %37,75 oranında olduğu bunun zaten çok yüksek olduğu öne sürülmektedir.

 

Hükûmet ise TES için işverenlerden belirtilen prim yüküne ilaveten prim kesintisi öngörmektedir. İşçilerden hâlen %3 oranında yapılan kesinti oranında yani işverenlerden de %3 oranında ilave kesinti yapılması konuşulmaktadır. Ayrıca devletin de %1 oranında prim ödemesi konuşulan senaryolar arasında bu durumda TES için yapılacak kesinti toplamı %7’lere varacaktır. Memurlar ve kamu çalışanlarının herhangi bir sıkıntı olmadan TES’e sancısız girmesi mümkün iken özellikle KOBİ, esnaf ve diğer küçük işletmeler bu yeni prim yükünü kaldırabilir mi? İşte en büyük sorun burada düğümlenmektedir. Ayrıca serbest çalışanlar ile diğer Bağ-Kur’lular ve sosyal güvencesi olmayanların bu yeni sistemden de faydalanamayacak olması başka bir handikap teşkil etmektedir…

 

 

 

İsa Karakaş'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
H.Yavuz Papila25 Aralık 2024 21:37

10 yıl önce 85 çalışanı ile birikmiş 350 bin TL kıdem tazminatıyla devraldığım işletmede geçen süre zarfında 1,5 milyon TL kıdem tazminatı ödedim,işçi sayısı 60 a düştü kıdem tazminatı borcum 12 milyon TL . Bu sorun çalışma hayatının gittikçe ağırlaşan kanseridir. Acele fon gibi bir çare bulunmalı.

Yalınız Efe25 Aralık 2024 10:37

Kıdem tazminatı da gidici gözüküyor.