Sermaye artırımı fırsatı!..

A -
A +

Hatırlayacaksınız, 1998'de büyük iddialarla çıkarılan ve daha çok zamanın Maliye Bakanı'nın adıyla anılan 4369 sayılı "Temizel Kanunu"nu... Kimine göre "reform", kimine göre "deform" sayılan bu yasa hakkında en doğru kararı zaman içinde ekonomi verdi!.. Derken, söz konusu yasanın "mali milat" ve "nereden buldun" uygulamalarına ilişkin birçok maddesinin yürürlüğü 4444 sayılı Kanun ile 01.01.2003'e ertelendi. 22 Haziran 2002'de ise anılan 4369 sayılı Kanun'un getirdiği cendereyi gevşetip içine hava aldırmak üzere bir kanun maddesi çıkartılıp yürürlüğe konuldu. (4761 sayılı Kanun'un geçici 3'üncü maddesiyle GVK'ya eklenen Geçici Md.60) Söz konusu bu yasa maddesine göre, vergiye tabi olduğu halde vergi dışı bırakılan nakdî ve aynî menkul ve gayrimenkul tasarruflar, mevcut veya yeni kurulacak sermaye şirketlerine sermaye olarak konulursa, bu değerler için geriye yönelik olarak vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır. Diğer bir deyişle, anılan bu tasarruflar yarın "nereden buldun" sorusuna muhatap olmayacaktır. Çünkü arkasında yasal garanti vardır. Oysa, aynı yasal garanti 4369 sayılı Kanun'da yazılı olarak verilememişti. Sadece dönemin Maliye Bakanı'nca sözlü olarak ihsas edilmişti. Bu da mükelleflerin haklı olarak tedirgin olmasına yol açmıştı. (Ancak, 4369 sayılı Kanun'da olduğu gibi burada da diğer mevzuatlar açısından garanti verilememiştir.) Mini mali milat Nereden bakarsanız bakın, aslında yeni getirilen bu hüküm istisnaî bir vergi affıdır. Hatta "mini mali milat" diyenler de vardır. Bu affın öyle küçümsenecek yanı yoktur. Yararlanılmaması halinde yarın karşı karşıya kalınacak maddi ve manevi külfeti büyüktür. Ne var ki, bunun mana ve önemi -gördüğümüz kadarıyla- henüz anlaşılmış değildir. Şu günlerde "mali milat-mali barış" diyenler! İşte alın size kaçırılmayacak önemli bir fırsat. Ancak, burada gözardı edilmemesi gereken husus şudur: Bu fırsattan yararlanabilmek için nakdî ve/veya aynî olarak konulan sermayenin, kurulmuş ya da kurulacak olan sermaye şirketi aktifine mutlaka 31.12.2002'ye kadar dahil edilmiş olması gerekir. Bununla birlikte söz konusu düzenlemenin uygulamada neden olabilecek duraksamaları vardır. Mesela; ¥ Kanun maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten, (22.06.2002'den) bir gün önce aynî veya nakdî olarak sermaye koyanların bu aftan yararlanıp yararlanamayacakları, ¥ Diğer nedenlerden dolayı yapılacak inceleme sonucunda bulunacak matrah farkının, konulan sermaye kadarlık kısmının tarhiyat dışı bırakılıp bırakılamayacağı, ¥ Birden fazla yılı veya vergilendirme dönemini ilgilendiren vergi incelemeleri sonucunda bulunan matrah farkının, hangi yıla veya hangi döneme ait olanın, konulan bu sermayeyi tolere edeceği, gibi hususlar kanunun lafzi ifadesinden anlaşılamamaktadır. Herhalde Maliye Bakanlığı konuyla ilgili bu ve benzeri duraksamaları giderecek bir genel tebliğ yayımlayacak olsa gerektir. Çünkü, bu konu mükelleflerden çok ekonominin içinde bulunduğu durum için aciliyet kesbetmektedir. Çünkü, uzun süredir kan kaybetmiş olan ekonomiye bu vergi affı, bir kan, bir kaynak demektir. Çünkü, bu düzenleme kısmen de olsa bugüne kadar kayıt dışı kalmış kaynakları bundan böyle kayıtlı ekonomiye kazandırmak gerekir. Bize göre hem Hazine hem de mükellef kitlesi için büyük bir fırsattır. Değerlendirmek gerekir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.