Komşu Yunanistan'ı seversiniz sevmezsiniz, bazen de kızar, kıskanır ve hatta kınarsınız!.. Bu defa hakkını verelim kutlayalım. 6 aylık dönem başkanlığını geçen hafta Selanik Zirvesi ile kazasız belasız bitirdi. Bu önemli bir toplantı idi. Fransız eski Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda müstakbel AB Devletinin Anayasa taslağını hazırlayan Convention toplantılarının başkanı V.J D'Estaing Zirveye kucağında kocaman bir paketle geldi. Yunanlıları severdi. Karamanlis'in kadim ve harim dostu idi. Vaktiyle kendisine küçük bir adada içi dayalı döşeli bir köşk hediye edildiği bile rivayet edilirdi. Aristokrat bir adamdı. Eli boş gidemezdi. Paketten yolda tüyleri orasından burasından düşmüş veya yolunmuş izlenimi veren bizim Denizli horozuna benzeyen acaip ama çok değerli bir sembolik hediye çıktı. Fransa'nın simgesi de sayılan horoz ilk defa Zirve'de ötecek, AB Devleti'nin doğuşunu müjdeleyecekti. Aslında herkesin ilgisini çeken bu hediye, Türkiye dahil üye ve aday ülkeler temsilcilerinden oluşan 105 üyeli Konvansiyonun Brüksel'de 15 ay süre ile çalışarak hazırladığı bir Anayasa taslağı idi. Selanik'te ilk defa gözlerini açıyor, adeta görücüye çıkıyordu. Görücüler arasında Başbakan Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Gül de bulunuyordu. Vakit dardı. Kimsenin Anayasa adayının eti ile butu ile uğraşacak vakti zamanı yoktu. Zaten düğün dernek için yapılacak daha çok iş vardı. Önce devlet ve hükümetler arası bir zirvede görüşülecek, bir çeki düzen verilecek ondan sonra üye devletlerin onayına sunulacaktı. Ama ne olursa olsun Horoz Selanik Zirvesine damgasını vurmuş sayılırdı. Ortada uzun bir yol vardı. Önce yeni üyelerin gelecek yıl Konsey'de yerlerini almaları, hatta belki Bulgaristan ve Türkiye'nin müzakerelerinin hızlandırılması, Avrupa Parlamentosu seçimleri beklenecek, daha birçok çok taraflı çok boyutlu incelemeler, tartışmalar yapılacaktı. Kolay değildi otuza yakın devletin bir araya gelerek tek bir Devlet kurmaları!. Aralarında İmparatorluklar kurmuş devletler yanında dörtte birine yakın kısmı da yarım asır demir bir perde içinde hayatlarını vesayet altında sürdürmüş olanlar vardı. Tarihte tek örnek belki ABD gösterilebilirdi. Orada durum çok daha kolay olmasına rağmen ünlü Filadelfiya Konvansiyonun çalışmaları dokuz yıldan fazla sürmüş ve Kuzey Amerika Birleşik Devletlerinin ABD'nin tamamlanması ancak Müstemleke statüsünün son bulmasını sağlayan savaşların akabinde gerçekleşebilmişti. Şimdi söz konusu olan ise tersine akan bir nehir kadar zor ve arızalı bir yoldur. Tarihi kadimden beri çok denenmiş başarılı olamamıştı. Bu sefer umarız başarılı olacaktır. Üye devlet ve/veya Hükümet Başkanları arasında birisi iki buçuk yıl süre ile daimi başkan seçilecek, yanına da dış politikaları koordine edecek bir Dışişleri Bakanı atanacaktır. Onun da bir ayağı komisyonda öbürü yetkileri arttırılmış parlamentoda olacaktır. Efendim, bu konuyu tek bir makaleye sığdırabilmenin ne kadar zor olduğu takdir edilecektir. Bu konuda yazılacak daha çok şey var. Ama her mal bir müşteri içindir. İmalat da talebe göre ayarlanır. Şimdilik bizden Sayın Mesut Yılmaz'ın da katılımı ve katkısı ile hazırlanmış olan bu Avrupa Birliği Anayasa taslağı hayırlı olsun ve bizdeki çalışmalar da hızlansın temennisi ile konuyu burada bırakalım...