Diploma, diplomat ve diplomasi!..

A -
A +

Çoğumuz bu üç tanımlamanın aynı kökenden geldiğini, birbirinden kaynaklandığını sanır hep birlikte bir güzel aldanırız!. Üçünün de birbiri ile bir ilgisi yoktur. Bilindiği gibi "Diploma" kelimesi eski Grekçe ikiye katlanabilen bir nesne, bir belge anlamına gelen Duplis kelimesinden kaynaklanır. Diplomat, diplomasi tanımları çok daha sonraları 1815 Viyana Kongresi ve Sözleşmesinden sonraları kullanılmaya başlanmıştır. Eskiden Devletler, Devlet ve Hükümet Başkanları arasında ilişkiler veya haberleşmeler adını "Negociateur" "Aracı-pazarlamacı" denilen kişiler aracılığı ile yapılırdı. Yaptıkları işe de "Negociation" müzakere veya pazarlık denilirdi. "Negoce-Negociant" hâlâ ticaret ve tacir anlamına gelir. Bunlara biz Türklerde "Ulak" denir aslında aynı şeyi yaparlardı. Sonraları diplomasi kavramı ile ifade edilecek bu iş, dünyanın en eski mesleklerinden birini oluşturmasına rağmen en tehlikeli olanlardan biri veya birincisi idi. Hiçbir güvencesi yoktu. Devleti veya Hükümdarı adına götürdüğü haber veya tartışmak istediği konular, muhatabı olan yabancı Hükümdarın hoşuna gitmiyorsa çok defa kafalarını da orada bırakmak veya zindanlarda sürünmek durumunda kalabilirlerdi. Tarihte bunun örnekleri çoktur. Bizdeki ünlü Yedikule Zindanları bu çeşit yabancı misafirleri uzun veya kısa süreler için misafir etmiştir. Bu bakımdan, eski Türkler vakti ile bu konuda hayli tedbirli davranırlar, bu gibi zevata gönderildikleri ülkenin önem ve gücüne uygun bir koruma takımı katarlar ve çoğu zaman hediye ve behiyeleri de unutmazlarmış. *** Adına ne derseniz deyin, bu temsilcilerin yaptığı iş, dünyanın en eski mesleği sayılan diplomasiyi oluşturmuş. Bu aslında pek özel bir tahsile talime ihtiyaç göstermeyen diplomaside esas olan gönderen Devletin ve Hükümdarının "Güven"idir. Eskiden "İtimatname" denilen bu "güven mektupları" temsilciyi bütün olan olmayan vasıfları ile tanıtır ve onun söyleyeceklerine sanki kendi ağzından çıkıyormuş gibi telakki edilmesini isterdi. Bu mektuplar süslü püslü bir kaligrafi ile yazılır ve başında daha büyük harflerle "İşbu Vesikaları göreceklerin cümlesine benden selam olsun!" ibaresini taşırdı (hani öğünmek sayılmazsa bu mektuplardan 9 tanesini nezdinde görev yaptığım yabancı Devlet Başkanlarına, ayrıca yedi adedini de itimatname gerektiren uluslararası müzakerelerde bizzat muhataplarına tevdi edebilmiş olmanın şeref ve iftiharını taşırım!) *** Diplomasi, meslek olarak çok eskidir. Yenilenmesi 1815 Viyana Kongresi ve Sözleşmelerinden sonra başlar. Diplomasi bugün bizdeki anlamda olmamakla berabar "Korunma"ya o tarihten itibaren kavuşur. Sefiri ve sefaretin dokunulmazlığı, Sefaret mensuplarının bir sıraya göre derecelendirilmesi o günlerden itibaren gerçekleşmiştir. *** Osmanlı'da Saraya mensubiyet veya karabet esastı. Diplomasinin bir Meslek-Carriere haline gelmesi, çeşitli sınavlardan araştırmalardan geçirilerek bir adaylık devresinden sonra başlayabilmesi Cumhuriyetin kurulması, daha doğrusu Atatürk ile başlar. Hariciyemiz şimdilerde en seçkin bir düzeyde bulunmaktadır. Diplomasi şöyledir böyledir, ama hiç çekinmeden ifade ediyorum ki bütün meslekler arasında Kültür Katma Değeri (KDV)'si en yüksek olanıdır!. Allah cümle mensuplarına kolaylık versin!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.