Haziran!..

Haziran yılın yarısı eder!.. Ne bahardır ne yazdır ama pek çoklarımız için bir harman ayıdır. Yılın ilk yarısında artının, eksinin hesaplandığı gelecek altı ayın beklentilerinin belirlendiği bir dönemdir. Bazı yörelerimizde harman rüzgarları buğdayı, arpayı sapından ayırmaya başlamıştır bile!.. Bu yıl IMF'nin uzaklardan bakarak bizim için tasarladığı, ölçüp biçip diktiği giysiler, genelde hepimize, özelde çiftçiye, köylüye, işçiye, memura ve hele emeklilere hayli dar gelecek ama madem ki Batıya doğru bir defa yola çıktık çare yok varabileceğimiz noktaya kadar devam edip yeşil bir vahada düzlüğe çıkacağız.. Başkaları böyle yapmış diyorlar biz niye yapamayacakmışız ki?.. İyi ama başkaları böylesine uzun dar ve dikenli bir yola çıktıkları zaman başlarında sağlam ve kararlı bir Hükümet iktidarda imiş!.. Bizde öyle mi? Bir başbakan ile iki yardımcısı her gerektiği anda bir araya geliyorlar bir takım kararlar alıyorlar, bu kararları uygulayacak bakanlara bir haber dahi vermeye gerek duymadan mikrofonun ve kameraların önünde açıklamalarını yapıyorlar. Başbakan halen faal politika yapanlarımızın en yaşlısı, duayeni ve en deneyimlisi.. Ama bu hali ile sağında solunda hiç yoktan parlayıveren yangınları söndürmeye nefesi nasıl yetiyor doğrusu hayret ediyorum. Allah devlete millete zeval vermesin diyerek sağlıklarına dua ediyoruz!.. İnşallah başarılı olurlar diyoruz..  Diyoruz ama yanımızda yakınımızdaki devletlerin çoğu neden ise henüz vadesi gelmeden ellerini ayaklarını çabuk tutup erken seçimlere gidiyorlar!.. Herkesin küreselleşme ile başı sıkışmış gibi. Uzun vadeli kararları alabilmek için bunun sorumluluklarını yüklenebilecek yeni iktidarlar peşinde koşuyorlar. Avrupa'da yeni bir yapılanmanın artık çatısı atılmak aşamasındadır. Daha iki ay önce FRANSA'da Jospin başkanlığındaki sosyalist hükümet erken seçimlere gitti. Jospin, iktidarda iki ayrı partinin aynı evde oturmasından bıkmıştı. Kendisi başkanlık sarayına geçecek, partisi iktidarda devam edecekti. Evdeki hesap çarşıdaki seçimlere uymadı. Solcular zayıflayarak çıktılar. Jospin'in ELYSEE hayali kursağında kaldı.  Bugün İngiltere'de TONY BLAİR aynı amaçla 39 milyon seçmenle birlikte sandık başındadır. Sonuç kısmın belli gibi gözükse de majeste kraliçenin solcu hükümeti İngiliz lirasından Avrupa Parası EURO'ya geçerken pek bayram edecek gibi görünmüyor.. Aynı gerçek Almanlar için de geçerlidir. Marktan ayrılmak onlara da zor geliyor.. İtalyanlar seçimlerini yaptılar. Medya patronu, zenginler zengini BERLUSCONİ işini sağlam tutuyor, ama hâlâ hükümetini tamamlayamadı. Kabine üyeleri için disiplin kuralları hazırlamakla uğraşıyor.. Bizde de olsa diye düşünüyorum, ama şu sırada bir seçim yapabilmenin de imkânlarını göremiyorum.  Haziran ayı yılın yarısı dedik.. Uluslararası kurum ve kuruluşlar için bir envanter çıkarma, soluklanma ve yeni yönetim dönemi sayılır. Örneğin Avrupa Birliğinde İsveç'in başkanlık dönemi GÖTEBORG'ta gelecek hafta yapılacak Zirve toplantısı ile sona erecek, başkanlık Belçika'ya geçecektir. Sayın Ecevit bu aile yemeğine mutlaka katılacaktır diye düşünürüm. Tagor aracılığı ile Hindistan sevdasının dışında Kuzey Avrupa ülkelerinden pek hoşlandıkları bilinir. Ben şahsen İsveç'in dönem başkanlığından doğrusu çekiniyordum. Yanılmış olmaktan hoşlandım. Belçika'nın başkanlığı sıkıntılı bir döneme rastlıyor. Avrupa Birliği'nin merkezi sayılan BRUKSEL'in pek çok avantaj ve imtiyazları alınacak gibi havalar esiyor. Türk Hariciyesinin ve özellikle Başbakanlık AB Genel Sekreterliğinin uyanık olmasında faydalar vardır.