Okunacak kitap

A -
A +

Aslında okunmayacak kitap yoktur. Ama şimdi kastettiğim bunlar arasında en önde ve özenle okunması gerekenlerin başında gelir. Dündar Soyer'in "Cumhuriyetle Beraber Adım Adım Olaylar, Anılar..." adındaki kitabından söz ediyorum. Dündar ile üç aşağı beş yukarı aynı yaşlardayız. Galatasaray'da benden üç sınıf sonra idi. Mülkiyede biz mezun olurken o ilk adımını atıyordu. Dayı oğlum Necmettin Gökçe ile aynı sınıfta ve çok yakın arkadaştılar. Bu yüzden aradaki yaş farkı önemini kaybetmiş, sonraları yakın arkadaş olmuştuk. *** Dündar telefon etti, arkasında özel ulakla düğün davetiyesi gibi namesi geldi. Siwiss Otel'de yapılacak toplantının organizasyonunu yine bir İsviçre şirketinin yüklenmiş olduğu anlaşılıyordu. Her şey beklenenin en mükemmeli olarak gerçekleşti. Gelenlerin hepsi, diğerlerinin hepsini teker teker tanıyordu. Üç aşağı beş yukarı aynı kuşaktan, Cumhuriyet kuşağından idik. Kitaplar önceden ithaflı olarak bir masaya sıralanmıştı. Hepimiz kendimize ait olanı aldık. Besbelli "satış dışı" olarak hazırlanmış özel bir baskı idi. Üzerinde dağıtım yeri ve fiyatı yoktu. Yalnız Büke Yayınları Kitap Matbaacılık, adresi yazılı idi. Kitabın adı "Cumhuriyetle Beraber Adım Adım Olaylar ve Anılar.." diye başlıyordu. Kuşe kağıt üzerine itina ile basılmış, kalın karton bir kapak içinde idi. En dışında da parlak ve fotoğraflı ayrı bir kapak vardı. Herkes kendi kitabını arayıp buldu. Dikkat ettim. Hepimiz önce özel ithaf kısmına bakıyorduk. Dündar herkesin hoşuna gidecek bir hitap şekli bulabilmek inceliğini göstermişti. Kitap bol fotoğraflı idi. Hepimiz aynı kuşağın insanları idik. Bilmediğimiz pek az şey olabilirdi. Ne var ki, Dündar Atatürk ve arkadaşları ile ömür boyu beraber olmuş, dolayısı ile bizlerden fazla bilebilecekleri ve anlatabilecekleri olabilirdi. Ama kimse oracıkta oralara kadar inmeye vakit bulamadı. O kadar uzun zamandır pek sık göremediğimiz, görüşemediğimiz insanlar ve dostlar vardı ki, konuşmalar koyulaştı, sohbetler muhabbet ile yer değiştirdi. Sonra birden kim başlattı hatırlamıyorum. Hepimiz bir ağızdan "Çıktık açık alınla..." avaz avaz Onuncu Yıl Marşı'nı söylemeye başladık. Doyamadık, bir daha tekrarladık. Sonra güzel sesli bir arkadaş, eskilerin melankolik nostaljisini canlandıran "Eski dostlar... Eski Dostlar..." diye bir şarkıya başlayınca bilenimiz, bilmeyenimiz hepimiz buna katıldık.. Sonra da bir daha buluşabilmek umudu ile ayrıldık. Biz ertesi günü yaz tatiline çıkacaktık. Eşim evde valizleri toparlamaya çalışırken ben koltuğuma oturmuş Dündar'ın o güzelim kitabını orasından burasından didiklemeye çalışıyordum. Refikam kızdı. Hanımlar sıkıcı işler ile uğraşırken kocalarının böyle olmayacak işlerle uğraşmalarından hiç hoşlanmazlar. İstemeye istemeye emre uydum. Kitabı bavula koydum. İstemeye istemeye dedim. Doğrudur. Zira bilirim ki böye ciddi ve ağırbaşlı kitaplar, tatilden, açık havadan, ağaç altından, deniz veya havuz kenarında şezlonglarda okunmaktan pek hoşlanmazlar. Yine bilirim böyle yerlerin tiryakisi yabancı kökenli bol resimli, parlak ve çarpıcı, gelen geçenlerin gözlerini mıknatıs gibi çeken -çoğu yabancı dilden- kitaplar vardır. Dündar'ın kitabı bu kategoriden değildi. Tam tersine kimilerinin hayal denecek kadar özgürlükçü ve korkusuz bir ciddiyette idi. Türkiye'de bu dönemleri ve olayları yaşamış olanların nesilleri artık tükenmiş veya tükenmek üzeredir. Vakit henüz daha geç olmadan yazmaları, yaymaları veya yapamayanların ahfadına bırakmaları mutlak bir zorunluluktur. Ben kendi hesabıma kendi ölçülerim içinde o dönemlerin bir masalı andıran anılarını ayrı bir yerde toplamaya çalışıyorum. Atatürk ilke ve inkılapları konusunda bu kadar kurum ve kuruluştan hiçbiri gereği gibi görevini yapamadı. Atatürk ile sağlığında onunla konuşmuş, birlikte olmuş yabancı devlet adamları, diplomatlar ve yazarların yazdıkları tarafsız bir şekilde ayrı bir kitap halinde toplanabilse eminim şimdi konu ile ilgili kurum, kuruluş veya derneklerin çalışmalarından çok daha faydalı bir eser meydana çıkacaktır. Sevgili Dündar Soyer'i içtenlikle kutluyorum. Bütün dostlarıma bu kitabı mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.