Politikanın mevsimi, takvimi, günü gündemi yoktur. Gün olur yaz ortasında üşür, donarsınız. Kışta karda kıyamatte sıcaktan bunalır terlersiniz. Gürül gürül akan çeşmenin yanında susuzluktan ağzınız kurur gibi olur!.. Beyler, paşalar gibi, giyimli kuşamlısınızdır ama yine de oranızı buranızı örtmeye çalışırsınız çünkü kendinizi çırılçıplakmışsınız gibi hissedersiniz!.. Çünkü politikanın içindesinizdir. Politika dediğiniz, kansız yapılan bir savaş gibidir. Savaş ise kan dökülerek yapılan bir politikadır derler. Biz kan dökülmeden yapılandan yanayız!.. *** Bugün haftalık yazımı yazmakta olduğum şu dakikalarda içimde hafif bir sıkıntı var. Yarın Kıbrıs'ın iki yakasında, "Shakespeare" gibi düşünürseniz, "olmak veya olmamak- To be or not to be- tercihli bir referandum" var. Üzerinde sağdan soldan, yerli yersiz o kadar konuşuldu ki, konunun sulandırılmış, yozlaştırılmış olmasından endişeleniyorum. Bu hal ile beklemedeyiz. Bu yazıyı okuyacak olanlar sonucu benden önce öğrenmiş olacaklardır. Bugün ise detaylarını, yorumlarını birlikte okuyacağız! Her şeyin hayırlısını dileyelim!.. *** Gazetemiz Türkiye 34 yaşına basmış... Hayırlı uğurlu olsun. Daha nice yıllara!.. diyoruz. Başta Sayın Enver Ören olmak üzere bütün mensuplarını, en uzak yerlerdeki dağıtıcılarına varıncaya kadar hepsini candan kutluyorum. "Huzur Veren Gazete" tanımlamasını yapan veya yapanları da kutluyorum. O, yalnız "huzur veren" değil, doğru dürüst ve çabuk haber veren, akıl yolunda tarafsız yorumlar yapabilen bir gazete olarak tanımlanıyor!.. *** Ne kadar zaman oldu tam olarak hatırlayamıyorum. Emekli olup İstanbul'a yerleşince, Sanayi Bakanı Sayın Ali Coşkun, Ticaret odaları başkanı olduğu günlerde, haftalık ticaret gazetesinde yazmamı istemiş ben de yazmaya başlamıştım. Bir gün şu meşhur "Taksim Toplantıları"nda Sayın Dr. Enver Ören ile tanıştım. Yanında Ankara günlerinden arkadaşım Kenan Akın vardı. Toplantıda bir konuşma yapmıştım. Beğenilmiş, üzerinde uzun tartışılmıştı. Kenan Akın o akşamki konuşmadan sonra "böyle konuları bizim gazeteye de yazıversene, mesela bu toplantıya gidip gelme ve yemekli toplantı ücretini de biz veririz" demişti. Enver Bey de hararetle tekrarlayıp destekleyince yazmaya başlamıştım. O tarihlerde İstanbul Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak ders veriyordum. Gazete de yakınlardaydı. Makalemi daktilo ile yazar bir öğrencimle Kenan'a yollardım. Gazete henüz Babıali'de idi. O gün bugün böyle devam etti. Sayın Dr. Enver Ören ile dostluğumuz pekişti. Manolya yalısındaki yemeklerde Sayın Nevzat Yalçıntaş ve diğer dostlarla faydalı musahabelerde bulunurduk. İhlas büyüdü büyüdü... Şimdiki Medya Plazaya geçti. Bir ara arızi bir finans krizi geldi. Masraflarda kısıntı zorunlu idi. Kenan Akın telefon etti. Durumu anlattı. Bazı arkadaşlar ayrıldı. Ben de artık çarşamba günleri "Taksim Toplantıları"na eskisi gibi kendi paramla gidebilecektim. Bunun benim için hiç ama hiç önemi olmadığını, şimdiye kadar hiçbir hafta aksatmadığım yazılarıma devam edeceğimi söyledim ve öyle yaptım. "Onur duyarız!" dedi. Ama bu sefer de ne oldu ise oldu, Kenan Akın ayrılıp bir TV kanalı işletiyormuş dediler. Ona da hayırlı olsun dedim. Ama bana bir telefonla olsun veda edebilirdi!.. *** Efendim bu hafta beklenti haftası. Referandumu bekliyoruz. Mayıs'ta AB'nin şişmanlamasını, Yeni Komisyon üyelerinin seçilmesini, ABD'nin Irak'tan çekilmesini, Avrupa Parlamentosu seçimlerini, Türkiye'nin AB ile müzakereye başlama tarihini ve nihayet haziran ayında Türkiye'deki NATO Zirvesi'ni, Başkan Bush'un Ankara'ya teşrifini bekliyoruz. Bu beklentilerin hepsi tıka basa bir Pandora Kutusuna doldurulmuş gibidir. Açılınca içinden ne ve nasıl çıkacak? Onu bekliyor ve düşünüyoruz. Descartes gibi "Düşünüyorum o halde varım, diyeceksiniz!.. *** Bütün bu beklentiler arasında bizi rahatlandıran, ama aynı zamanda bir nebze ürküten halen TBMM'de Anayasayı bile kolayca değiştirebilecek çoğunluğa sahip bir hükümetin iş başında olmasıdır. Unutmayalım ki bizden şu sıralarda, Irak'a asker dahil bizden birçok şeyler istenebilecektir. Onun için güvencemiz Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Bugün Milli Hakimiyet bayramıdır. Sevinçle kutluyoruz!..