Siyasette geceler gebedir!

A -
A +

Siyasette, hem iç hem dış politikada son yılların en uzun gecesini yaşadık o gece!... Gözlerimiz ekranda, gönüllerimiz Zürich kantonuna bağlı Bürgenstock köyünde takılı kaldı. Kıbrıs'ın kaderinde bu yörelerin havası var. Kıbrıs bir devlet olarak 1959 yılında bu yörelerde doğmuştu. Bebeğin beşiğinin başında bir tarafta Menderes ile Zorlu, öbür tarafında Karamanlis ile Averof vardı. Bebeğe birlikte bakacaklar, onu beraber koruyacak büyüteceklerdi. Bizim taraftakilerin ömrü vefa etmedi. 27 Mayıs 1960 kargaşası içinde Kıbrıs 1974 yılı Barış Harekâtına kadar papazların maceracıların elinde kaldı. BMGK, birilerinin oyununa geldi. Bizim de gafletimize veya başımızın sıkışık olduğu bir zamana rastladı. 1964 tarihli bir kararla Türk babadan, Rum anadan doğan bebek papazın nüfusuna kaydediliverdi idi. Bu BM için onarılması çok zor bir hata idi. O gece Bürgenstock'da BM Genel Sekreteri Coffi Annan, Türk-Yunan başbakan ve dışişleri bakanları ile Kıbrıs'ın Türk ve Rum kesimleri yöneticilerinin de katılımı ile yapılan görüşmelerde referanduma sunulacak anlaşma metni belli oldu!.. Yunan ve Rum tarafı eski alışkanlıkla yan çizdi. Türk tarafı istediklerini tam olarak elde edememesine rağmen Annan belgesini Kıbrıs Türk halkının oyuna sunacaktır. Artık süre işlemeye başlamıştır. Dünya âlem de hangi tarafın dürüst davrandığının şuuruna varmıştır. Sayın Denktaş, İsviçre'ye gitmemekle isabet etmiştir. Sonucun alınmasında katkısı büyük olmuştur. Eğer bundan sonra Türkiye ve KKTC hata yapmazsa bu mesele Zürich'dekinden daha da iyi ve dayanıklı bir çözüme kavuşmuştur diyebiliriz. Zürich Anlaşması bir işlevsel federasyondu. İki toplum arasında toprak ve yönetim sınırları yoktu. Bundan sonrasındakinde olacak ve Türkiye'nin garantörlük sıfatı devam edecektir. Kıbrıs, Türk-Yunan ilişkilerinde bir mihenk taşı olmakta devam edecek ve her iki tarafı hen alanda samimi bir işbirliği ve dayanışmaya zorlayacaktır. Erdoğan hükümetini ve özellikle Türk diplomasisinin seçkin temsilcileri Büyükelçi Ziyal, İlkin ve Bölükbaşı'yı yürekten kutluyorum. *** Burada sırası gelmiş iken mahalli seçim sonuçlarına da iki satırla değinmek istiyorum. Bence sonuçların anlamı şudur: Halk, AK Parti iktidarına desteğini tazelemiş, ana muhalefete bir ihtar cezası vermiştir. Diğerlerine de "haydi biraz canlanın, toparlanın!" demek istemiştir. Benim samimi endişem iktidarın bu sonuçlara bakarak müzakerelerde boş yere fazla cömertlik edebileceği kuşkusunda toplanıyordu. Bu konuda yanıldığımı görmekten mesut ve bahtiyarım!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.