Sorunlar ve çözümler!..

A -
A +

Sorunların ardı arkası kesilmiyor. PKK yeniden azdı. Her gün kalleşçe pusuya düşürülerek şehit edilen askerlerimiz için düzenlenen resmi cenaze merasimlerini TV haberlerinde izlerken içimiz yanıyor, dost ve müttefik bellediklerimiz sessiz ve sakit... Hiçbir şey olmamış gibi, sessiz sedasız seyretmekle yetiniyorlar... 60 yıldan fazla oldu savaşın galipleri de mağlupları da bir araya geldiler. Fransa ile Almanya Parlamentoları Paris'teki Versailles Sarayında iki eş bakanlık altında birleşik yahut bileşik oturumlar yaptı.. Avrupa'nın bu iki ezeli düşman ülkesinin Hükümetleri Fransa Cumhurbaşkanlığı sarayı Elysee'de Chirac ve Shröder'in ortak başkanlığında tek bir kabine halinde toplandılar. Bundan böyle Avrupa'yı tek mihver tek sopa halinde birlikte yöneteceklerini dünyaya ilan ettiler!.. Hepsi boş laflardan ibaret kaldı. Geçen mayıstan ve çifte referandumlardan sonra Avrupa Birliği efsanesi Lafontaine'in Topal Karga masalına dönüştü. Uç diyorsun uçamıyor, koş diyorsun yürümesini bile unutmuş tek ayakla serçe gibi zıplamaya çalışıyor. İş kala kala gönülsüz ve mütereddit İngiltere'nin değişken mizacına, fantezesine kaldı!.. Özetlemeye çalıştığımız bu durumdan çıkarılabilecek tek sonuç bizce şudur: 1 Eylül 1939'da başlayan İkinci Dünya Savaşı 8-10 Mayıs 1945 tarihlerinde iki hamlede bir "Sezaryen" operasyonla bugünkü sakat barışı doğurabilmiştir. *** Barışın sakatlığı, 40 yıl süren "soğuk savaş" döneminden Almanya'nın bölünmesinden de anlaşıldı. Nihayet Sovyetler Birliği'nin dağılması, eski "Demir Perde" ülkelerinin talihin tarihle alay etmesi kabilinden NATO'ya ve AB'ye katılmaları ile bugünlere kadar geldik. Eh artık insanlık âlemi bu ihtiyar dünya üzerindeki hayatının ikinci bin yıllık dönemini bitirdi. Bundan sonrakiler rahat edecek derken dünyada yer yer uluslararası bir "terör fırtınası" esmeye başladı. *** Bu insanlık âleminin şimdiye kadar gördüğü bütün ikili ve çok taraflı savaşlar arasında en karmaşık, en kanlısı, en uzun sürebilecek nitelikte olanıdır. Amacı kimi kim olursa, öldürmek dünyada karmaşa çıkarmak. Kurulu, kuralı, ahlakı, dini imanı yoktur. Korkutmak, korkutarak insanları sindirmektir! Sebebi bilinmeyen bir savaşa karşı koymak da şimdilerde gördüğümüz gibi çok zor olmaktadır. Şimdilerde dünyada örgütlü en büyük güç olarak kalan ABD bu konuda gerçek bir mantığa dayanan bir mücadele sistemi oluşturabilmiş değildir!.. İkiz Kulelerden sonra dünyanın hemen her yerinde İstanbul'da, Paris'te, Madrid'de, Londra'daki kanlı eylemlerin altına yine aynı isim konuyor. Doğru mu değil mi? Bilemiyorum. Şimdilerde El Kaide taktik değiştirdi diyorlar. Artık bundan böyle eylem mahalline dışarıdan terörist göndermek yerine mahallinde eğitilmiş teröritsler gönderecekmiş. Her savaş kendi özel kuralları içinde yapılır. Bunda da öyle olacak galiba! *** PKK terörü azdı azıttı. Anadolu'nun bin yıllık Türk bütünlüğünü tehdit edecek boyutlara ulaştı. Bu durumda siyasi otoriteyi oluşturan hükümet gerektiği kadar çabuk ve azimli davranmıyor izlenimi yayılmak isteniyor. Asker en yetkili ağızdan "Kısıtlanmış yetkilere rağmen" görevini yapmakta olduğunu beyan ediyor. Demokrasilerde "Yetkiler dağıtmak yetkisi" Competenzen Compo etenez!" Millette dolayısı ile TBMM'dedir. Eğer gerekiyorsa Meclis olağanüstü toplanır gereğini yapar. Kaldı ki biz şahsen gereken yetkinin Anayasa'da TSK'ya verilen görevde mündemiç olduğu kanısındayız!.. *** AB'ye katılım müzakereleri konusunda tüyleri dökülmüş Gallois Horozu Chirac, Macar mültecisi rakibi Rakoczimnin sırf kendi düşük prestijlerini baraz olsun yükseltebilmek için yumurtladıkları herzelere hiç aldırış etmeden 3 Ekimde hiçbir şey olmamış gibi Babacan başkanlığındaki heyetin Brüksel'e giderek Komisyonla müzakereye başlamaya hazır olduğumuzu göstermeliyiz! Halen bugünkü durumda yetkilendirilmiş olan Komisyondur. Buna rağmen karşımıza bir heyet çıkarılmazsa bunun vebali Avrupa Birliğine ait olur! Sayın Başbakanın normal ve mutad Diyarbakır ziyaretinden önce kendilerine nasıl olduğu bilinmeyen biçimde "Aydınlar Grubu" tanımlamasını takan zevat ile buluşması hakkındaki düşüncelerimizi bu yazıya sığdıramadık!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.