Şöyle bir etrafa baksak mı dersiniz?

A -
A +

Önümüze bir Türkiye haritasını açıp sınırlarımızdaki komşulara şöyle bir göz atacak olsak hiçbir yerde bize pek tatlı veya dostça bakan kimselere rastlayamayacağız! Sebebini anlayamasak da izahını yapmakta zorluk çekmeyeceğiz: "Tarih ve Trafik" deyip geçeceğiz.. *** Gerçekten de bugünlerde sınırlarımızda alışılmadık bir siyasi ve askeri sıkışıklık göze çarpıyor. Güney doğudaki komşumuz Irak'ta savaştan beter bir trajedi yaşanıyor. Kimseler önleyemiyor, veya önlemek de istemiyor. Herkesin kendine göre bir hesabı var. Iraklı mukavemet grupları, ABD'ye diş geçiremeyince başkalarına saldırıyorlar. Irak'a mal, malzeme götüren kamyonlarımız yağmalanıyor. Şoförler yakalanıp rehin alınıyor, sonra da vahşice öldürülüyor. Ekran başında perişan oluyoruz. Yetkililerin kameralara bakarak hamasi beyanlardan başka yapabildikleri bir şey yok!.. Bölgedeki Kürtler, Barzani ve Talabani, Kerkük ve Musul'daki Türkleri zorla tehcir ederek yerlerine Kürtleri yerleştiriyorlar!. Bizden bir ses ve nefes duyulmuyor. *** Buraları Lozan dışında görüşmeler ile bir çözüme bağlanacaktı. Uluslararası bir Cemiyeti Akvam Komitesi buraların Türklere bırakılmasını önerdi. Olmadı. Halk oylaması yapalım dedik, İngilizler çıktı yöre halkının kültür seviyesi buna müsaade etmez! dedi ve halt ettiler. Oradaki Türkler, hâlâ yolumuzu bekler!.. Ama savaşta fırsat beklemez. Rahmetli Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk oralara gittiğinde Kerkürk Türkleri önde iki yağız Türkmen beyinin taşıdığı siyah abanoz levha üzerinde sedef kakma ile yazılmış bir hazin sitemle karşılanmıştı.. "Hoş geldu!.. Safa geldu!.. Sen Kafdan Kafa geldu!.. Ne ben öldüm kurtuldum!.. Ne sen insafa geldu!.." Şimdilerde nedense aklıma geldi de ondan yazdım. Bu levhayı, Korutürk okumadan Çağlayangil'e uzatmış, o da benim elime sıkıştırmıştı. Sonradan evimdeki duvarda asılı iken görmüş, eli ile indirip evine götürmüştü. *** Sınırdaki iki büyük komşumuzdan iki büyük misafir bekliyorduk: Putin ile Hatemi geleceklerdi. İkisi de önemli ziyaretlerdi. Rusya Federasyonu Başkanının hareketinden bir gün önce Gürcistan'ın yukarı Osetya bölgesinde teröristlerin korkunç Beslan katliamı yapıldı. Yüzlerce güzel, masum çocuğun nasıl öldüklerini TV aynalarından seyrederek kahrolduk. Başkan Putin'in, Türkiye'ye seyahatini ertelemesi normaldi. Hiç yadırgamadık. Dünyada terör bir alışkanlık haline geldi. Yaygınlaştı. Adeta savaş halinde yapılıyor. Fakat savaşın kurallları uygulanmıyor. Hepsi kalleşçe ve hunharca yapılıyor. Karşısında ortak bir mukavemet yok.. Beslan'daki okul terörü şimdilik Rusya'yı uyandırdı. Rusya Federasyonu Anayasa'sını değiştirmeye hazırlanıyor. Tamamen eskiye dönüş olmasa bile bir şeyler değişecek, Rejim sertleşecek, basından başlayarak kimi özgürlüklere bir sınır getirelecek gibi görünüyor. Yürürlükteki Anayasa Putin'in yeniden adaylığına imkan vermiyor. İlk iş olarak bu değişecek gibi geliyor. Görünen, demokrasilerde sağa doğru bir kayma hareketinin başladığıdır. ABD'de Başkan Bush her şeye rağmen kazanacak gibi görünüyor. Şunun şurasında bir ay kaldı kalmadı. Göreceğiz! Orada Başkanlar iki defadan fazla Beyaz Sarayda ikamet edemezler. Ama kim bilir, onun yerine bir üçüncü Bush, şimdiki Canlifornia'da vali olan ağabeyisi gelebilir. Suriye'de olduğu, Mısır'da beklendiği gibi, demokrasi ile yönetilen ülkelerde Cumhurbaşkanlığı da siyasi veraset sistemine bağlanmış olur. *** Hatemi'nin beklenen ziyaretinin ertelenmesine şahsen üzülmüyorum. İran bizim en eski komşumuzdur. Birbirimizi iyi tanırız. Ben şahsen görevim dolayısı ile bu ülkeye en az yedi sekiz defa gitmişimdir... İran'la çeşit çeşit anlaşmalar yaptık. Sadabad dedik, Bağdat dedik, CENTO dedik, onları el üstünde tuttuk. Ama bir türlü ticaret yapamadık. Hatemi'nin yüzlerce görevli ve iş adamı ile teşrifi bekleniyordu. Ama ben bundan bir şey çıkacağını beklemiyordum. Tecrübe ile sabittir. En üst, hatta Devlet Başkanları düzeyinde yapılan konuşmalarda üsttekiler üst perdeden cömert öneriler ortaya atar, alttaki birileri araya mutlaka bir çomak koyar!. Uluslar ve hele sınırda olanlarla ilişkiler zamanın şartları ile uyumlu olarak değişir. Biz bütün sınır komşularımızla en iyi dostluk ve dengeli işbirliği içinde olmayı arzularız!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.