Terör konusunda herkesin maksudu bir... Amma rivayet muhtelif!..

A -
A +

Daha önce de yazdım, yine de yazacağım... Hekes teröre karşı görünüyor, ama önlemek konusunda bir benzerlik, beraberlik görülmüyor. Kalktık ABD ile bu konuda iş birliği, ve -ne anlama geliyorsa- bir koordinasyon sistemi kurduk. İki taraf da birer E. Orgeneralini görevlendirdi. Bizdeki terör başkalarınınkine hiç mi hiç benzemiyor... Aralarında kızlar ve çocuklar da olmak üzere kimileri evlerini bırakıp dağlara çıkmışlar... Ellerinde en son teknoloji ürünü ABD silahları, tuzak mayınları pusu stratejisi ile silahlı, silahsız güvenlik güçlerine, TSK mensuplarına saldırıyorlar. Silah dışında dost ve müttefik bildiğimiz kimi yabancı ülkelerden de yardım ve teşvik görüyor. Terörün merkezi Kuzey Irak'ta yuvalanmış, oradan besleniyor. Oraları bizim eski Musul vilayetimiz.. Türkiye'nin 1/8'i kadar bir yer... 'Milli Misak'a dahil, ama Lozan'dan sarkan dikenli sorunlardan biri 1924'lerden sonra TC'nin başını ağrıtan konulardan biri idi. Lozan'da konuşulmuş, "Anlaşmanın 3/2 maddesine göre, Türkler ile İngilizler bir araya gelsinler bu meseleyi aralarında helletsinler" denilmiş.. Ama İngilizlerin tutumu belli. Lloyd George, Fransız Başbakanı AndrÈ Thardieu ile anlaşıp Kuzey Irak'ta bir güzel yerleşiriveriyorlar. Anlaşmalara aykırı olarak, zor da olsa bölgeye yerleşiyorlar. Ondan sonrası kolay... Cenevre'deki Cemiyeti Akvamın görevlendirdiği tarafsız üç ülke temsilcileri bölgenin Türkiye'ye verilmesini önerdikleri halde halk oylaması teklifini bile reddederek buralar anlamsız biçimde tarafımızdan terkediliyor... "Musul'u Türklere terk etmek onları Bağdat'a 60 mil yaklaştırmak olur" diyorlar. (Bk. Savaşta ve Barışta Diplomasi-O.G. sayfa 551-2-3) *** ABD İkiz Kuleler terörü üzerine Irak'ın ABD tarafından vurula vurula işgali Türkiye'deki terörün kaynağını oluşturan bu bölgeye müdahalemizi zora soktu. Aradan uzun süre geçtikten sonra ABD, özellikle Başkan Bush bunun bir hata olduğunu nihayet anlamaya başlar gibidir. Irak tam anlamı ile bir iç savaşın içindedir. Sonunda nerede ise sanık sandalyesine oturtulan Saddam Hüseyin'in dediği gibi ona müracaat edip "Gel şu Irak'ı Yönet!" diyecekler!.. Latife bir tarafa, Orta Doğu, özellikle Irak bölgesi tarihî gelişimi bakımından yönetimi en zor olan bölgelerin başında gelir. 1570'lerde Yavuz Sultan Selim bir çıkışta tüm Mısır ve Suriye'yi zaptetmesine karşılık Osmanlının Irak'ta yerleşebilmesi daha sonra mümkün olabilmiştir. Irak kuruluşu, oluşumu itibarı ile yönetilmesi en zor olan ülkelerin başında gelir. Ya Harun El Reşid olacaksınız, ya Saddam Hüseyin! Osmanlı en muktedir valilerini oraya göndermiş, yine de ancak bu kadar dayanabilmiştir. Uzun süre geçmez ülkeyi oluşturan mozaik taşlarından biri kalkar, yönetimi ele geçirmeye çalışır. Sünnisi, Şiisi, Hristiyanı, Süryanisi, Arap Geldanisi bir aradadır. Hiçbiri ayaklanmasa, oraya gönderilen valinin oğlu kalkar babasına isyan ederdi!.. *** Medya haberlerinden öğreniyoruz. Bush, Irak'ta hata ettiklerini kabul edesi imiş. Bu eğer, doğru ise iyi bir işarettir. Geç olsun güç olmasın deriz! Dilimizde bir başka söz daha vardır: "Kişi noksanını bilmek kadar İrfan olmaz!" derler o da doğrudur. Doğru olan bir husus daha vardır. PKK sorunu bizim iç meselemizdir! "Stratejik Müttefikimiz" veya "Siyasi Vizyon Ortağımız" da olsa çareyi yine kendi içimizde aramalı ve bulmalıyız! *** Bundan birkaç ay önce idi. Şimdi GATA'da rahatsız bulunan sayın Ecevit'in bir beyanı olmuştu. Lozan'dan sarkan Kuzey Irak konusu üzerinde İnönü'nün, vasiyeti andıran bir sözünü hatırlatıyordu. Bunu açıklamak için neden bu kadar beklediğini anlayamamakla beraber konu önemlidir. Siyasetin türlü türlü tarifleri vardır. Bunladan biri de "Fırsatlardan faydalanmak" olduğu söylenir. Hiç mi fırsat çıkmadı önümüze?!. İleride daha da çıkamaz mı sanki? Biz de eskileri hatırlayıp hatırlatamaz mıyız? Dış politikada daha faal, özellikle daha etkin davranılmasının zamanıdır. Sonrası çok geç olur!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.