Tony Blair'in Ankara ziyareti!

A -
A +

İngiltere Başbakanı geçen hafta sonunda Ankara havalarında bir bahar rüzgârı gibi birkaç saatliğine şöyle bir esti geçti. Bu kadar kısa süre içinda haşmetli İngiltere Kraliçesinin Başbakanı kimlerle ve hangi önemli meseleleri görüştü? Pek bilenimiz yoktur. Uluslararası ilişkilerde böylesi ziyaretler ancak fevkalade önemli vesilelerde ve pek ender görülür. Ziyaret sonrası ortak bildiri ve açıklamalar hiç doyurucu olmadı. Blair'in kendi ifadesi ile "Avrupalı Türkiye'yi evinde görmek istedim!.. gibi beyanlar bizi tatmin etmedi. Çaresiz eskilerin "Tafassuhat" diye tanımladıkları "ihtimaller arasında bir zihin jimnastiği" yolundan konuya cevap aramak durumunda kalacağız. *** 1) Türkiye ile İngiltere arasında halen böylesine bir yıldırım ziyareti gerektirecek ciddi bir sebep yoktur. İlişkilerimiz her zamankinden daha iyidir. İngiltere bizi AB'de destekliyor. Biz de ona güveniyoruz. 2) Blair üç hafta önce Bush'un çiftliğinde hafta sonu tatili geçirdi. Birlikte basın açıklaması yaptılar. Daha doğrusu Bush konuştu, Blair mütebessim dinledi. Bir şey söylemedi. ABD Irak'tan yana zordadır. Kolay girdi. Bir türlü çıkamıyor. Yönetimi kime devredeceğini bilemiyor. Komşuya, "Uluslararası Terör" bahanesi ile girmişti. Aradığını bulamadı. Ama demokratik bir yönetim kurulmadan ayrılacak olursa Irak'ın bir terör yuvası haline geleceği kesindir onun için bir çare aramaktadır. 3) Koalisyon ortakları ABD'yi Irak macerasında yavaş yavaş terke hazırlanıyor. İlk örnek İspanya'nın yeni Başbakanı Zappatero'dan geldi. Askerlerini çekiyor. Belki de yanlış yapıyor. Baştan düşünülmesi gereken bir şeydi. İngiltere, Anglo Sakson dayanışmasının ana direğidir. Buna rağmen Blair'in kendi ülkesinde kamuoyu ve parlamento ile başı derttedir. Bırakınız İngiltere geleneklerini, dünya diplomasi tarihinde örneği görülmemiş biçimde eski İngiliz diplomat ve büyükelçileri geçen 27 Nisan'da başbakana 52 imzalı bir açık mektup yazdılar. Irak konusunda istihza ve hakarete varan ve bırakınız geleneksel İngiliz nezaketini, diplomatik usul ve adaba hiç uymayacak biçimde başbakanı ve politikasını aşağıladılar. Blair'in işi gerçekten zor görünüyor. 4) Bu şartlar altında Türkiye'ye gelmekle acaba ABD'den dolaylı bir mesaj mı getirdi, yahut belirli bir konuda zemin yoklamak mı istedi? diye bir ihtimal de akla gelebilir. Ama bilinmeli ki bizde ne zemin, ne zaman bizden istenebilecek herhangi bir hovardalığa asla ve kat'a müsait değildir. 5) Bir de benim aklıma şu geliyor: Acaba AB konusunda Fransa'nın ve özellikle Chirac ve hariciye vekilinin Fransa'nın imajına hiç uygun düşmeyen kabalıktan kaynaklanan soğukluğun giderilmesine mi yönelik? Diplomaside bütün ihtimaller mubahtır. *** AB'de "Büyük Avrupa Festivali" devam ediyor. 6 idiler, önce 7, sonra 9 ve şimdilerde de 25 oldular. Toplam nüfus 450 milyonu geçiyor. Toprak itibariyle en büyüğü Almanya'dır. Hitler'in rüyası gerçek mi oluyor? diye düşünenler az değildir. Bu yılın aralık ayında Türkiye'ye müzakere tarihi verilebilecek mi? Bir açıklık yoktur!.. Büyük çoğunluğu Müslüman olan 75 milyon Türk'ü AB nasıl hazmedecek? diye düşünenler de vardır. Peki eğer hazmedemeyecek ise, AB kendi başına sadece Hıristiyanlardan oluşan ayrı bir Dünya mı oluşturmak istiyor? Eğer öyle ise bu zevat bir coğrafya haritası alıp çevrelerine şöyle bir bakmıyorlar mı? Yanı başlarında koca bir Rus dünyası vardır. Onun yanında dilleri, kökenleri bir olan kıpır kıpır bir Türk dünyası vardır. Onun da ötesinde muazzam bir İslam dünyası yer alıyor. AB tarihten ders almasını bilmeli, hatalardan kaçınmalıdır. *** Bu haftaki yazımızı küçük bir not ile kapatalım; Osmanlı döneminin ikbal zirvelerinde tam 1623 yılında Emeric Cruce adındaki bir Fransız papazı Avrupa Bütünleşmesi konusunda bir tasarı yayımlıyor. Bunda Osmanlı Padişahını Başkanlığa yakıştırıyor. İkinci ve üçüncü sıradaki sorumlulukları ise Papa ile imparatora bırakıyor!.. Bu konuda bir yorum yapmıyoruz. Sadece papazlar arasında da akıllı adamlar varmış diye düşünüyoruz!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.