Yangın!..

Ekim ayı yangınla başladı. Köhne Bizans'tan kalma o güzelim Prens Adalarının şehre en yakın olan birincisi, bence incisi, Burgazada TV'de gözlerimizin önünde cayır cayır yandı!.. Ekrandan taşan alevlere uzaktan sadece gözyaşı dökebildik! Göz yaşı ile yangın söndürülebildiği nerede görülmüş? Tabii ki söndüremedik sadece içimiz yanarak seyretmekle yetindik. Ben küçük bir çocuk iken Yunanlıların kaçar ayak Manisa'yı nasıl yaktıklarını hatırlarım. O yüzden olacak ne zaman nerede bir yanık kokusu duysam burnumun direği sızlar ağlamak gelir içimden! Sorumlu olanlar, tedbirde kusuru bulunanlar kameraların karşısında boy pos gösterip oralara bilmem kaç yüz bin çam fidanı dikeceklerini beyan ediyorlar. Alemi kör ve sersem mi sanıyorlar ne? Bilmezler mi ki yangın yerinde aradan yıllar geçmeden değil çam ağacı ayrık otu bile çıkmaz! Efendim su yokmuş. Ne olmuş sulara? Adım başı yapılan barajlara? Bir zamanların bizim iftihar, kimilerinin de gıpta ettikleri bir Devlet Su İşleri verdı. Süleyman Demirel'den sonra nedense eskidi, İSKİ'leşti! Yapmasına yapıyoruz da işletmesini bilemiyoruz!. *** Ne ise bugünkü konumuz bizdeki değil komşudaki yangın idi. ABD'nin Irak'ta başlattıkları yangın bölgeye de sirayet edecek mi idi? sorusu hepimizin aklında Amerikalılar kendi çıkardıkları yangından önce kendileri korkar gibi oldular. Sağdan soldan, uzaktan yakından yardım ister oldular. Bilmem kaç dolarlık üzerimizde kaldılar. TBMM nihayet razı oldu. Türk askeri yangın söndürmeye gidecek!. Bu sefer elin eşkıyası kıpırdandı. Yolunuza yasak der gibi oldu. Türk askerini istemeyiz demeğe başladılar. Bağdat Büyükelçiliğimize bombalı intihar saldırısı düzenlendi. Kimilerinin korkusu Türk askerini görmekte yatıyor. Korkunun ecele faydası yok!. İş bu hale geldikten sonra Türk askeri omuzda tüfek, elde kazma kürek komşudaki yangını söndürmeye gidecektir!. Sanırım uzaklardaki dostumuz, müttefikimiz de rahat bir nefes alacak sonrasını Türkiye ile birlikte düşünecektir!. *** Burada dikkati çeken bir nokta şudur: Irak harekâtına başlarken ABD'nin dilinde bir Uluslararası terör ve terörist ülkeler teranesi vardı. İşte PKK terörü yanında yamacındadır. Önce onu temizlemekte yardımcı olmak durumundadır. Irak'ta zora düştü!.. Arkadan Suriye, daha sonra İran gelecekti. Bir süredir bu laflar Pentagon'un borusundan duyulmaz oldu!. İsrail ile Filistin arasındaki uyuşmazlık yıllardır sürüp gidiyor. Orada İsrail gibi bir de Filistin Devleti kurulacaktı. Meselenin halli artık zamana bırakılmış gibi görünüyordu. Belki de Arafat'ın bir hal ile ölmesini bekliyorlardı. Geçen hafta durum birden bire değişiverdi. İsrail uçakları Suriye'yi bombaladı. İntihar komando saldırılarını yapan Hizbullah orada üslenmişti. Lübnan'da ve dolayısı ile Suriye'de konuşlanmakta ve hazırlanmakta idi. Örgütün başı İranlı idi. Yardım malzemesi de İran'dan ve Suriye üzerinden gelmekte idi. Ama bu belki yirmi yıldır bilinen bir olaydı. İsrail bunu bilerek mücadeleyi Filistin otoritesi ile sürdürüyor, kavgayı ikili plandan bölgesel alana taşırmaktan kaçınır görünüyordu. Geçen haftadan beri strateji tamamen değişmiş görünüyor. Bu eğer Pentagon ve dolayısı ile ABD'nin işareti veya icazeti ile yapılıyorsa Orta Doğu bölgesi için fevkalade önemli ve tehlikeli bir gelişmedir. Yangını Orta Doğu'ya taşımakta kimsenin, özellikle ABD'nin hiç faydası yoktur. Orta Doğu tekin değildir. Ne Kore'ye ne de Vietnam'a benzer. Burası üç semavi dinin doğduğu dünyaya yayıldığı, dünyadaki dört istikametten gelen göç ve Fetih akınlarının kesiştiği bir yerdir. Timur dahil en ünlü cengaverlerden hiç birisi, Osmanlıdan gayrisi, burada tutunamamıştır!. Tarihî bilerek hükümet etmek günümüz devlet adamlarının önlerini görmelerine yardımcı olur! Yangın gerçekten bölgede yaygınlaşacak olursa şimdilerde toz toprak içinde bekleyen eski bir siyasi dosyanın, "Musul gibi Mim dosyasının" yaprakları da aydınlanacak gün ışığına çıkabilecektir. Allah Yüce Milletimizin ve devletimizin yardımcısı olsun! Kahraman askerimizin de gazası mübarek olsun! diye dua edelim!..