Dijital para kayıt dışılığı çözer mi?..

A -
A +

Bazı ülkelerde enflasyonun çok yüksek olması sebebiyle basılmış en büyük banknotun anlamsız hâle gelmesi sebebiyle, Merkez Bankaları kamuoyu baskısı altındalar. Kimileri “yüksek meblağlı banknot enflasyon oluşturur” derken benim gibi ekonomistler “alakası yok ama yüksek enflasyonun varlığının itirafı olabilir” diyor. Bu arada İsviçre gibi dünyanın en değerli ve büyük banknotuna sahip olan ülkeler var. Ayrıca enflasyon da düşük seviyelerde.

 

Ben kendi adıma kâğıt paranın kayıt dışılık oluşturduğunu ve suçların finansmanı için yardım ve yataklık yaptığını düşündüğüm için, Merkez Bankalarının iki sebepten dolayı para basmalarının faydasız hatta zararlı olduğunu savunuyorum:

 

-Bankaların ürettiği kaydi para basılan paranın katbekat üzerindedir, kâğıt paranın varlığı insanların kaydi parayı istediği zaman bankadan çekebileceğine dair yanlış bir intiba vermektedir. Küresel ölçekte mevduat sahiplerinin sadece %25'i paralarını bankalardan çekmeye kalksalar kaos çıkar.

 

-Para basıldığı zaman dolambaçlı yollardan hükûmetleri fonlamak mümkün olur, enflasyon artar, kayıt dışı ekonomi büyümeye devam eder, suç gelirleri rahatlıkla aklanır. Bu arada tarım gibi faaliyetlerdeki kayıt dışılık olduğu gibi kaldığı için buradaki işlemler takibi imkânsız hâle gelir.

 

Sanayileşmeye çalışan ülkeler tarıma burun kıvırırlar ancak, bu faaliyet çekirdek enflasyon da dâhil çok önemli parametrelerin üretilmesinde anahtar rol oynamaktadır.

 

 

Tarımdaki kayıt dışılık

 

 

Tarımdaki kayıt dışılık, hem ekonomik hem de sosyal açıdan çeşitli olumsuz yan etkilere yol açabilir. Tarım sektöründeki kayıt dışılığın bazı yan etkilerine bakalım isterseniz:

 

1.Vergi kaybı: Kayıt dışı faaliyetler, devletin vergi gelirlerinde kayıplara neden olur. Tarım sektöründe gerçekleşen işlemler kaydedilmediği için, bu alandan elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi mümkün olmaz.

 

2.Rekabet aleyhine: Kayıt dışı çalışanlar, genellikle daha düşük maliyetlerle ürün sunabilmektedir. Bu durum, yasal olarak faaliyet gösteren ve vergi ödeyen çiftçilerin rekabet gücünü zayıflatır.

 

3.Sosyal güvenlik hakkı kaybı: Kayıt dışı istihdam, tarım işçilerinin sosyal güvenlik, emeklilik ve sağlık hizmetleri gibi haklarından mahrum kalmasına yol açar. Bu durum, tarımda çalışan bireylerin hayat kalitesini olumsuz etkiler.

 

4.Hukuki sorunlar: Kayıt dışı işler, genellikle düşük denetim ve güvencesizlik şartlarında yürütülür. Bu, çiftçiler arasında anlaşmazlıkların ve hukuki sorunların artmasına sebep olabilir.

 

5.Kalite sorunları: Kayıt dışı tarım, genellikle kalite standartlarının göz ardı edilmesine yol açabilir. Bu durum, ürünlerin güvenliğini ve kalitesini tehlikeye atabilir, dolayısıyla tüketicilerin sağlığını etkileyebilir.

 

6.Finansman zorluğu: Kayıt dışı faaliyetler nedeniyle resmî finansman kaynaklarına, kredi imkânlarına ve destek programlarına erişim zorlaşır. Çiftçiler, bu durumda gerekli yatırımları yapamayabilir.

 

7.Pazar dışlaması: Kayıt dışı üreticiler, resmî piyasalara veya sertifikasyon süreçlerine dâhil olamazlar. Bu da onları, yasa dışı veya düşük kaliteli ürünlerle daha az güvenilir pazarlara yönlendirebilir.

 

8.Tarım sektöründeki inovasyon eksikliği: Kayıt dışı faaliyetler, yenilikçi teknolojilerin ve yöntemlerin benimsenmesini engelleyebilir. Yasal bir çerçevede faaliyet gösteren çiftçiler, yenilikçi çözümlere daha açıktır.

 

9.Çevresel sorunlar: Tarımda kayıt dışılık, çevresel yönetmeliklerin göz ardı edilmesine yol açabilir. Bu da doğal kaynakların aşırı kullanımına ve çevresel bozulmalara sebep olabilir.

 

10.Toplumsal güvensizlik: Kayıt dışı ekonomi, sosyal adaletsizlik ve eşitsizlik gibi sorunları pekiştirir. Bu durum, toplumda güvensizlik ve huzursuzluk oluşturabilir.

 

Özetle, tarım sektöründeki kayıt dışılık, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli sorunlara yol açmakta. Doktora tezimi 1996 yılında savunurken, tarımdaki kayıt dışılığın ortadan kaldırılması için nakit para yerine paraya benzeyen ve “takip edilebilir” bir enstrümanın ihtiyacından bahsetmiştim. Tabii o zamanlar akıllı telefon yoktu, cep telefonları “yes” ve “no” düğmesinin yanında sadece SMS atacak bir tuş takımı bulunduruyordu.

 

21. yüzyıla girdiğimizde banka uygulamalarından eğlenceye kadar birçok mecra akıllı telefonlarla dünyamıza girdi. Bugün ise insanlar kâğıt para kullanmadan birçok işlemini akıllı cihazlar ile hâllediyor. Ben ki, X jenerasyonuna dahil bir bireyim, ödemelerimi kredi kartımın tanımlandığı bir yüzük kullanıyorum. Şimdi asıl meseleye döneyim:

 

Nakit para kullanımı, kayıt dışı ekonomi ve mali işlemler konusunda bazı sorunlara yol açabilir. Nakit paranın oluşturduğu kayıt dışılıkların nedenleri ve etkilerine bir bakalım:

 

1.İzlenebilirlik eksikliği: Nakit para, fiziksel bir varlık olarak hareket eder ve işlemler kolayca izlenemez. Bu durum, vergi kaçırma, kara para aklama ve diğer yasa dışı faaliyetler için bir zemin hazırlar.

 

2.Kayıt dışı çalışma: Nakit ödemeler, kayıt dışı iş gücü istihdamını teşvik edebilir. İşverenler, çalışanlarına nakit ödemeler yaparak resmî kayıt tutmaktan kaçınabilir, bu da çalışanın sosyal güvenlik haklarını tehlikeye atar.

 

3.Vergi kaçırma: Nakit ödemeler, vergi otoritelerinin gelirleri izleyip takip etmesini zorlaştırır. Bireyler veya işletmeler, nakit işlemleri kullanarak beyan ettikleri geliri azaltabilir veya gizleyebilir.

 

4.Gölgeli ekonomi: Nakit para, kayıt dışı sektörlerin büyümesine yol açabilir. Örneğin, yasa dışı ürünlerin ticareti veya hizmetlerin kayıt dışı sunumu gibi faaliyetler, nakit ödemelerle kolayca gerçekleştirilebilir.

 

5.Finansal denetim zorluğu: Nakit işlemlerinin yaygınlığı, mali denetimlerin etkinliğini azaltabilir. Resmî kayıtların olmaması, finansal analizleri zorlaştırır ve bu da ekonomik istikrarsızlıklara yol açabilir.

 

6.Güvenlik riskleri: Nakit paranın taşınması ve kullanılması, hırsızlık ve dolandırıcılık gibi suçlara da açık bir zemin hazırlar. Bu durum, bireylerin ve işletmelerin güvenliğini tehdit eder.

 

Bu nedenlerle, birçok ülke nakit para kullanımını azaltmak ve kayıtlı ekonomiyi teşvik etmek amacıyla dijital ödeme sistemlerini ve kartlı ödemeleri teşvik etmektedir. Bu sayede, finansal işlemlerin izlenebilirliği artar ve kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilebilir. Belki de birçok Merkez Bankasının yüksek enflasyona rağmen daha büyük banknot basmaktan kaçınmasının sebebi budur. Para bastıkça kayıt dışılık oluyor, kayıt dışılık gelir dağılımı bozukluğundan hayat pahalılığına kadar birçok sorun oluşturuyor, büyük banknot basılmasının bu sorunları çözmesi bir yana artırmasından endişeleniliyor.

 

 

Nakit paranın kalkmasının etkileri

 

 

Elbette, nakit paranın tamamen ortadan kalkması, bazı sorunları çözebilirken, aynı zamanda çeşitli zorluklara ve olumsuz etkilere de yol açabilir. Gelin madde madde tartışalım:

 

1.Vergi kaçakçılığı ve kayıt dışılık: Nakit para, vergi kaçırma ve kayıt dışı ekonomi için bir araçtır. Nakit paranın ortadan kalkması, işlemlerin daha şeffaf hâle gelmesini sağlayarak, vergi kayıplarını azaltabilir ve kayıt dışı ekonomiyi kontrol altına alabilir.

 

2.Kara para aklama: Nakit paranın kullanımının azaltılması, yasa dışı gelirlerin aklanmasını zorlaştırabilir. Dijital ödemeler, işlemlerin izlenebilirliğini artırır, bu da yasal otoritelerin denetimini kolaylaştırır.

 

3.Suç oranlarının azalması: Nakit taşımanın getirdiği hırsızlık ve dolandırıcılık gibi suçlar, nakit para kullanımının azalmasıyla birlikte düşebilir. Dijital ödemelerin kullanılması, güvenliği artırabilir.

 

4.Finansal katılım: Dijital ödeme sistemlerinin teşvik edilmesi, bankacılık hizmetlerine erişimi artırabilir. Nakit paranın tamamen ortadan kalkması, daha fazla insanın resmî bankacılık sistemine girmesini sağlayabilir.

 

5.İşlem hızının artması: Dijital ödemeler, nakit işlemlere göre daha hızlı ve verimli işlem yapılmasını sağlar. Bu, hem tüketiciler hem de işletmeler için zaman ve maliyet tasarrufu sağlayabilir.

 

6.Maliyetlerin Düşmesi: Nakit para basma, taşımak, saklamak ve yönetmek gibi süreçler maliyetlidir. Nakit paranın ortadan kalkması, bu maliyetleri azaltabilir.

 

Bunlar nakit parayı kaldırmanın neticesinde beklenen olumlu gelişmeler. Ancak, nakit paranın tamamen ortadan kalkmasının bazı sorunlar oluşturması beklenebilir:

 

*Dijital eşitsizlik: Herkesin dijital ödemelere erişimi olmayabilir. Özellikle yaşlılar, düşük gelirli bireyler veya teknolojiye erişimi sınırlı olan kişiler, nakit paranın ortadan kalkmasıyla dezavantajlı duruma düşebilir.

 

*Gizlilik ve güvenlik endişeleri: Dijital ödemelerde, kullanıcıların verileri ve işlemleri takip edilebilir. Bu durum, gizlilik ihlalleri ve siber güvenlik risklerini beraberinde getirebilir.

 

*Sistem arızaları veya kesintileri: Dijital ödeme sistemleri, teknik sorunlar veya siber saldırılar nedeniyle kesintiye uğrayabilir. Bu tür durumlar, işlemlerin gerçekleştirilememesine sebep olabilir.

 

Sonuç olarak: Nakit paranın tamamen ortadan kalkmasının büyük avantajlar sunacağı ortada, ancak bu geçişin dikkatli bir şekilde yönetilmesi ve muhtemel olumsuz etkilerin göz önünde bulundurulması önemli.

 

Tabii nakit para dönemi sona erince ikame edecek enstrüman öncelikle dijital para olacak. Yani dokunmamıza gerek kalmayan ama hesabımızda olan veya kredi kartlarımızda bulunan limitlerden oluşan bir evreni kastediyorum. Şunu da kabul etmek lazım, hiçbir çözüm mükemmel bir tasarım sunmuyor. Dijital para kullanımının yaygınlaşması, çeşitli ekonomik ve sosyal sorunları çözme potansiyeline sahip olsa da sorun oluşturabilir. Önce faydalara bir bakalım:

 

 

Dijital para kullanımının faydaları

 

 

1.İzlenebilirlik ve şeffaflık: Dijital paralar, işlemlerin kolayca izlenmesine ve kaydedilmesine imkân tanır. Bu durum, veri şeffaflığını artırarak vergi kaçakçılığı ve kayıt dışı ekonominin azaltılmasına yardımcı olabilir.

 

2.Finansal dâhil olma: Dijital paralar, bankacılık sistemine erişimi kısıtlı olan bireyler için alternatif bir finansal araç sunabilir. Mobil cüzdanlar ve dijital bankacılık, bu kişilerin daha kolay ödeme yapmalarını ve tasarruf etmelerini sağlayabilir.

 

3.Hız ve verimlilik: Dijital para ile yapılan işlemler, nakit işlemlere göre daha hızlı ve daha az maliyetle gerçekleşir. Bu, özellikle sınır ötesi ödemeler için önemli bir avantaj sağlar.

 

4.Düşük işlem maliyetleri: Dijital para kullanımı, özellikle uluslararası para transferlerinde işlem maliyetlerini düşürebilir. Geleneksel bankacılık sistemlerine kıyasla daha düşük ücretler sunabilir.

 

5.Güvenlik: Dijital para sistemleri genellikle kriptografi kullanarak güvenlik sağlar. Bu, dolandırıcılık gibi suçların ihtimalini azaltabilir.

 

6.Ekonomik verimlilik: Dijital paralar, nakit para basımı, taşınması ve yönetimiyle ilgili maliyetleri azaltabilir. Ayrıca, dijital ödemelerin yaygınlaşması, para yönetimini daha verimli hâle getirebilir.

 

7.Küresel erişim: Dijital para birimleri, coğrafi sınırlamaları ortadan kaldırarak dünya genelinde herkesin ekonomiye daha kolay erişmesini sağlayabilir.

 

8.Mikro ödemeler: Dijital paranın sağladığı düşük işlem maliyetleri, mikro ödemelerin yapılmasını kolaylaştırır. Bu, dijital içerik hizmetleri veya uygulama içi satın alımlar gibi alanlarda yenilikçi iş modellerinin gelişmesine imkân tanır.

 

9.İnovasyonu teşvik etme: Dijital paranın kullanımı, yeni finansal teknolojilerin (fintech) ve hizmetlerin gelişimini teşvik edebilir, böylece sektörde daha fazla rekabet ve yenilik ortaya çıkar.

 

 

DİJİTAL PARA KULLANIMININ OLUMSUZLUKLARI

 

 

Şimdi de olumsuzluklara bakalım:

 

Dijital para birimleri, bazı durumlarda modern kölelik ve finansal istismar riski taşıyabilir. Bunlardan başka dijital para sebebiyle hükûmetlerin vatandaşları daha rahat kontrol edebilmesinin önü açılır diye çekinenler var. Aslına bakılırsa nakit paranın ortadan kalkma sürecinde kripto paralar evrimlerini tamamlayarak hayatımıza girse, bu korkunun bir nebze azalacağını söyleyebilirim.

 

Aslında iş dönüp dolaşıyor aynı soruya geliyor: “Gelecekte Merkez Bankaları var olacak mı?”

 

Ben daha şimdiden bu soruya “hayır” diye cevap veriyorum. Acaba siz ne düşünüyorsunuz?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
adnan12 Ekim 2024 09:57

üniversite birinci sınıf ders notu gibi olmuş. realite lütfen!