Değerli dostlar. Küresel riskler bir kenarda dursun, yaşadığımız ülkenin veya bölgenin risklerine bile müdahale edip düzeltecek gücümüz yok. Bizler sade insanlarız, çözümleri söyleriz ama bunları icra etmek iradesi bizlerde değil. Enflasyondan başlayarak tedarik zorluklarına, sıcak çatışmalardan diplomatik krizlere kadar gücümüzün yetmeyeceği birçok gelişme var ve yenileri geliyor.
Dünyayı karış karış gezerken, yanıma gelen benden genç birçok insana "duyarlı olmanız saygı duyulacak bir şey ancak şikâyet ettiğiniz durumlara karşı kendinizi korumanız basirettir" diyorum. İnsanların kendi kendine yetmesi için çok sayıda makale yazdım ve paylaşım yaptım. Hâlâ da yapmaya devam ediyorum. Bugün benden genç çeşitli yaş seviyelerindeki insanlara para ile ilgili tavsiyeler vereceğim. Açıkçası 55 yaşında olduğum için tecrübelerimi paylaşmanın doğru olduğunu düşündüm.
Bu satırları okuyanların pek azı şu an üniversitede okuyor. Şans eseri bu makaleye göz atan olursa diye es geçmeden onlar için de tavsiyelerimi sıralıyorum: Her şeyden önce bu yaşlarda tasarruf alışkanlığını oluşturmanız gerekir. Eğer öğrenmezseniz çok kazandığınız zaman da parayı elinizde tutamazsınız. Şimdi enteresan bir öneri size: Yürüyerek gideceğiniz yere araçla gitmeyin sakın. Para cebinizde kalsın. Sonra bana çok dua edeceksiniz. Bu arada, küçük birikimlerle tercih sanatını öğrenmeye bakın, dünyanın tüm güzelliklerini aynı anda yaşayamazsınız. Bütçenin ne olduğunu bu yaşlarda öğrenin. Ayrıca, mutlaka bir işte çalışın. Okurken çalışmak en eğitici deneyimdir. Eğer bir işe girip çalışmayı başarırsanız, ailenizin gönderdiği cep harçlığını saklayın ve kazandığınız parayı harcayın. O zaman anne ve babanızı ne fazla seveceksiniz.
Şimdi üniversiteden mezun olup işe girmiş olanlara tavsiyelerim var:
Kazandığınız parayı saklamadan veya etrafın reklamına kapılmadan öncelikli eğitiminizi güçlendirmeye harcayın. Fakat, bütçenize göre seyahatlere çıkmayı ihmal etmeyin. Aynı insanlar ve aynı çevreyle kabileler gibi tatil yapmayın. Çevrenizi genişletin. Gelir-gider hesabınız asla belirsiz olmasın, varlıklarınız ve tavırlarınız kesin olsun. Eğer kredi kartınız var ise doğru kullanın, yarınki gelirinizi bugünden harcamayı alışkanlık hâline getirmeyin. Bu arada paylaşmayı öğrenin, her şeyin sahibi olmanıza gerek yok. Paylaşım ekonomisinin nimetlerinden faydalanın.
Mal mülk edinirken ödeyeceğiniz taksitler, özgürlüğünüzü kısıtlamasın. Mutsuz olursunuz. Eğer aileden miras kalan bir şey olursa, hemen satmaya kalkmayın, illa satacaksanız değerinde satmaya dikkat edin. Otomobil, saat vs. ile hava atmaya kalkmayın, kazandığınız parayı kariyer geliştirecek sosyalleşmelerde kullanın...
Öncelikli olarak, çocuk daha doğmadan eğitim planını kafanızda hazırlayın, ancak alternatifli olsun. Ödediğiniz para hiçbir zaman geri gelmeyecek. En azından doğru yere doğru şekilde harcayın. Ayrıca, kaç çocuğunuz varsa hepsine eşit davranacak şekilde birikimler tasarlayın. Çocuklarını sadece yoklukla sınama hatasına düşmeyin, varlıkla da sınayın. Bakalım ne yapıyorlar? Çocuklar tasarruf, yatırım ve parayı doğru kullanmayı sizden öğrenecekler. Kendinize hakim olun. "Parayı ben kazanıyorum benim hakkım" deyip, aileye fayda getirmeyecek işlere girmeyin. Çocuklar ihtiraslarından önce ihtiyaçlarını gidermeyi size bakarak öğrensinler. Bir de, evin içinde asla para tartışması yapmayın, çocukları para ile korkutmayın, para ile eğitmeye kalkmayın. Hayatlarını varlıklar üzerinde değil değerler üzerine kursunlar.
Evet değerli dostlar. Etrafımızda sürekli artan riskler ve bitmeyen krizlere karşı hem kendimizi hem de evlatlarımızı hazırlamak için, hem kendi hatalarımdan hem de başkalarının hatalarından aldığım dersleri sizlerle paylaştım. Mutlaka sizin de kendinize ait tecrübeleriniz olacak, yeter ki bizim hatalarımızı tekrar etmeyin...