samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Trump'ın ilk icraatları...

A -
A +

Mars'a astronot göndereceğiz...

 

Panama Kanalı'nı geri alacağız...

 

Meksika Körfezi Amerikan Körfezi olacak...

 

İşte böyle başladı 20 Ocak 2025... Trump yemin eder etmez salvolara başladı ve Biden döneminde ne yapılmışsa gömmeye başladı... Dünya Sağlık Örgütünden ve Paris Anlaşmasından çıkışı duyurdu, Meksika ve Kanada'ya %25 gümrük vergisi koyacağını söyledi. Göçmenlerle ilgili en sert tedbirleri alacağını açıkladı, suça karışanların yeşil kart aşamasında dahi olsa deport edileceğini duyurdu. Kamuda seçilerek gelmeyen ve atandıkları yerde sürekli sorun çıkarıp direnen devlet memurlarını işten çıkarmak ve kendi listesindekileri işe almak için yasa çıkaracağını söyledi. 

 

Dış siyasetle alakalı ilk icraatını "Putin ile görüşmek" olarak belirlemiş Trump. Hatta bu toplantıyı bir "Yalta Konferansı" havasına dönüştürmek istiyor. O zamanın Nazi Almanyası bugünün Çin Halk Cumhuriyeti gibi tarif ediliyor Trump cephesinde. Mutlaka durdurulması gerekiyor. İlk iş Rusya'yı Çin'den uzaklaştırmak olacak. Böylece Kuzey Kore ile Çin'in bağı koparılacak. Zaten Putin Kuzey Kore lideri için "iyi çocuk" diyor. Rusya ile yakınlaşma aynı zamanda Kuzey Buz Denizi'nde ve Orta Doğu'da Çin'in faaliyetlerini engellemek anlamına geliyor. 

 

Trump'ın İran'a silahlı bir müdahaleden çok yaptırımlar yoluyla baskı uygulayacağı anlaşılıyor. Gazze'deki vahşet sebebiyle askıya alınmış olan "İbrahim Anlaşmaları"nı tekrar hayata geçirmeyi düşünüyor. "Gazze'ye turistik tesis yapılsa iyi olur" şeklindeki cümlesi katledilen insanları umursamadığını ve sonuna kadar İsrail yanlısı olacağını gösteriyor... 

 

Trump artık NATO ülkelerinin millî gelirlerinin %2'si kadar değil %5'i kadar katkıda bulunmasını istiyor ve "bizden daha fazla silah alın, kendi kendinize silah geliştirmeyin" diyor. Avrupa'nın ve diğer NATO Ülkelerinin silah endüstrisindeki hızlı ivmesi dikkate alındığında, Trump'ın ortalığı rahatsız edeceği rahatlıkla görülüyor. Ancak göçmenlere tavırlarının İtalyan hükûmetine "tutarlı" geldiği açık. Almanya ve Fransa'da yükselen aşırı sağ Trump'ın tezlerinden beslenecek gibi duruyor...

 

Tabii "Biden Hükûmeti çok mu farklıydı sanki?" diye soran olacaktır mutlaka. Doğru ancak Biden Hükûmetinden cevap almak neredeyse imkânsızdı. Zaten Başkan Biden'ın cezai ehliyeti sorgulanıyordu. Bilinken ve diğer görevlilerin Gazze meselesindeki tutumlarına hepimiz şahit olduk. Trump'ın doğrudan ve samimi kabalığı Biden ile ekibinin sahte ve art niyetli nezaketinden daha fazla tercih ediliyorsa kimseyi suçlayamayız. Trump kavga ettikleriyle konuşabiliyor en azından. 

 

TikTok meselesinde 75 gün süre tanıması, Amerikalıların bu uygulamaya ortak olması için yeterli süreyi vermiş olabilir. Suriye'de Amerikan askerî varlığını istemediği için meseleyi Türkiye ve İsrail üzerinden takip etmeyi düşünüyor olabilir. Daha önceki makalelerimde belirttiğim gibi, bunlara girişmeden önce kamu çalışanları arasında ciddi bir temizlik harekâtına girişeceğine kesin gözüyle bakabiliriz. 

 

Trump Çin'in dijital dünyada giderek artan ağırlığını, öncelikle çip arz ve talebini kontrol ederek ve Amerikan firmaları haricindekilerin pazara giriş hızını yavaşlatarak düşürmeye çalışacağını görüyoruz. Yüksek teknoloji için gerekli kaynakları tehditkâr anlaşmalarla kontrol altına almaya çalışan ABD'nin tam kendine göre Başkan seçtiğini söylesek yanlış olmaz. Gelen gideni aratmaz umarım.

 

 

 

Prof. Dr. Emre Alkin'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.