"Ümit, hiç bitmeyen bahar mevsimidir"

A -
A +
"Bazıları yanına yoldaş, eş, hayat arkadaşı değil, sabır taşı arıyor galiba..."
 
Jale:
- Üzerimizde büyük bir gaflet var. O kadar çok meşguliyetimiz var ki oturup sağlıklı düşünemiyoruz.
- Aynen öyle Jale Hanım! “Dünya” dediğimizi bir kenara atarak gidemeyeceğiz ahirete; ettiklerimizi, dediklerimizi, dokunduklarımızı, sustuklarımızı, gördüklerimizi, işittiklerimizi avuç avuç tohumlar olarak götüreceğiz. Hasat edince seni, beni utandırmayacak “dünyadaki hayırlı amellerimiz” olsun avuçlarımızda.
- Derin düşünme melekelerimizi kaybetmişiz Doktor’um! Bizler, her gece gündüz huzur ve saadetin bu dünyada olmadığına kanaat getirip sabah kaldığımız yerden aynı dünyalıklar peşinden huzur ve saadet aramaya koyulan tuhaf mahlûklarız…
- Hemfikirim Jale Hanım. Birilerinin “Olmazsa olmazı” olamadıysak, kimsenin de “Olsa da olur, olmasa da olur”u durumuna düşmemeliyiz. Dosdoğru olmalıyız!
- Bazıları yanına yoldaş, eş, hayat arkadaşı değil, sabır taşı arıyor galiba. Bütün tahammülsüzlüklerinin hıncını çıkarabileceği, kalbini düşünmeden kırabileceği birini… Böyle birini bulmak da kolay olmasa gerek. Çoğumuz büyük bir metanet, sabırla ümit içinde baharı bekleyip duruyoruz.
- Büyüklerimiz derdi ki ümit, hiç bitmeyen bahar mevsimidir. Bahar olmasına rağmen bazen kar, kimi zaman dolu da yağabiliyor, hatta fırtına da çıkabiliyor ama çiçekler her zaman ve mutlaka açıyor her BAHAR…
- Yani bahar deyip geçmemek lazım! İnsanın kıymeti sahip olduklarıyla ölçülüyor Doktor’um!
- Evet… Matematiğin babası sayılan Müslüman fen adamı Harezmi'ye “İnsan nedir?” diye sormuşlar. O da enteresan bir bakış açısıyla tarif etmiş.
- Nasıl?
- Anlatayım! Harezmi’ye göre insan güzel ahlaklı ise kıymeti; 1 (bir) sayısına eşitmiş. Yakışıklı ise yanına bir “sıfır” ilâve ediyor, o zaman on ediyormuş. Varlıklı ise bir “sıfır” daha ilâve ediyor bu sefer de yüz ediyormuş. Soylu ve nesep sahibiyse bir “sıfır” daha ilâve ediyor, o zaman da bin ediyormuş… Karşılığı 1 (bir) olan “ahlak”ın “1”i çekilip alınırsa, ortadan kaldırılırsa her şeyi kayboluyormuş ve geriye kıymeti olmayan sıfırlar kalıyormuş.
- Çok mânidar! Bir o kadar da mükemmel anlatmış. Yani herhangi bir şeyi yıkması kolay da, yapması çok zor. Harcı da ardı da belli olmayan bir duvar değil mi insanın içi?
- Vicdan barındıran bir el, içinde merhamet olan bir kalp ve gülüşünde samimiyet taşıyan bir yüzden güzeli yoktur bu fâni dünyada.
- Aynen öyledir. Büyüklerimiz buyurmuşlar ki; gittiğiniz yerlere götüreceğiniz en kıymetli şey; temiz bir vicdan, tatlı bir dil ve muhabbet, hürmet dolu bir kalptir.
DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.