Ey çocuk!

Okullar tatile girdi. Çoğu kez sırtında taşınması zor bir yük gibi gördüğün derslerden, ödevlerden kurtulmanın sevinci içindesin. Bilgisayar oyunlarına daha çok zaman ayırabileceksin. Belki ailenle birlikte tatile çıkacak; kardeşlerinle, yeni edindiğin arkadaşlarınla gezme, eğlenme fırsatı bulacaksın. Belki karşı cinsten olan bir arkadaşla karşılaşıp ilk duygusal serüvenini yaşayacaksın veya konserlere, partilere katılacaksın. Belki, dar aile bütçesine katkı sağlamak için bir yerde çalışmayı deneyeceksin. Veya insan yükünden yarı yarıya kurtulmuş şehirlerin gözalıcı alışveriş merkezlerinde dolaşıp duracaksın... Kimbilir, kendini bir yalnızlığın ve başıboşluğun içinde bulup geleceğe ait düşler kuracaksın. Hayatı, sınırsız bir zaman dilimi sanıp sadece sorumsuz yaşamanın tadını çıkarmaya çalışacaksın. İlerde ne olmak istediğini soranlara, boşluk içinde sallana sallana; "Gezgin olup dünyayı tanıyacağım" diyeceksin. Ey çocuk, şunu bil ki asıl olan; dünyayı tanımak değil, insan'ı tanımaktır. İnsanı tanımak için de önce kendini tanıyacak, kendini bileceksin! Kendini bilmek, ilk ve en heyecanlı, en anlamlı serüvendir. Bunu, sora sora, tecrübe ede ede öğreneceksin! İnsan olmanın dikenli ve kayalık yollarına ilk adımlarını atacaksın! Yine şunu bilmelisin ki, hayat okulu hiç tatile girmez, beşikten mezara kadar sürer gider. Ödevlerin de sonu gelmez. Bunu kabulleneceksin! Şimdilerde büyüklerin çok huzursuz ve çok tedirgin. Sorumsuzca tükettikleri dünya gezegeninin sorunları bir yana, iç sorunlarla da boğuşup durmadalar. Hiçbir konuda birbirleriyle anlaşamamanın gerginliğini yaşıyorlar. Ancak, dünyanın ve toplumun bir kaosa sürüklendiğini söyleyip karamsarlık içinde birbirlerini suçlayarak boğuşuyorlar. Korkuların kör karanlığında kurtuluş için çare düşünüyorlar. Ey çocuk, çare sensin! Karanlıkların sonucunda aydınlığın geldiği gibi, kaosa sürüklenen toplumları da kurtuluşa eriştirecek, sorumluluk, yüksek bilinç ve küresel ahlak sahibi bir nesil ortaya çıkacaktır. İşte sen, o nesle aitsin. Sen, ezberleri bozacak olansın. Sen, kampların arasındaki beton duvarları yıkacak olansın. Senin bu yazki ödevin; kendini bilme merakının ateşlenmesiyle birlikte tabiatı, oynarken tahrip etmek değil, tabiatla bütünleşmeyi, bir olarak akmayı öğrenmektir. Eğrilik, doğruluk, özgürlük, demokrasi, hak, hukuk, edep, sevgi nedir? Bunları özüne sindirebilecek şekilde öğrenmek ve kendi sözlüğüne renkli kalemlerle yazmaktır. Ey çocuk, umut ve gelecek sensin! Ödevin, büyümeye bugünden başlamandır. Bir Kitap: KULELİ 1919 Şeref Tipi'nin kaleme aldığı ve Babıali Kültür Yayıncılık tarafından yayınlanan bu tarihî hatıralar kitabını tarih sever okuyucularımın dikkatine sunuyorum.