Bu olayı çözmeliydim

A -
A +

“Askere mermi dağıttım, sabaha kadar kimse uyumadı, deyince içimi bir sıkıntı bastı!..”

 

 

 

Tatvan’da askerî görev yaptığım yıllarımı anlatmaya bugün de devam ediyorum...

 

Kışın santim santim yükselen kar, baharda da santim santim iniyordu. Alttan dereler akıyor ama sen görmüyordun. En sonunda daha da ilginci, beyaz kardan sonra çamurlu toprak değil, altından yemyeşil çimen çıkıyordu. Kar örtüsü toprağı battaniye gibi örtüyor, baharla birlikte tabiat âdeta fışkırıyordu.

 

Yine bir pazar günü birlikte nöbetçi amiriydim. Bir önceki nöbetçi amiri görevi devrederken “dün gece acayip şeyler oldu. Gece cephanelik tarafında fener ışığı görüldü. Ateş açtık, kaçtılar. Gece yarısı da birliğin su deposunun bulunduğu dağ tarafında araç farı gördük. Biraz bekledi, sonra gitti. Sabotaj yapılmış olabilir. Ben askere mermi dağıttım, sabaha kadar kimseyi uyutmadım. Asker şu anda perişan” dedi. O gidince içimi sıkıntı bastı. Anlattıklarına göre gelişmeleri incelemeli ve olayı aydınlatmalıydım.

 

Yanıma keskin nişancı iki çavuş alıp cipe atlayıp, birliğin üstünde dağın yamacındaki köye gittim. Muhtara vardım. “Akşam köyde anormal bir durum oldu mu?” diye sordum. “Yok komutanım, bizim çoban, kaç kere söylediğimiz hâlde askeriyeye fazla yanaşmış, asker de ateş açınca kaçmış, Allahtan bir şey olmamış” dedi.

 

İçimden bir oh çektim. O konuşurken köyün kanaat önderi bir kimse de aynı şeyleri söyleyip defalarca özür dilediler. Rahatladım. Biraz alt tarafta arıcılar vardı. Karadenizliler her sene kamyonlara kovanları yükler, buralara gelir. Bu topraklardan elde ettikleri balı bu bölge insanına satar giderler.

 

“Dün gece buraya bir araç gelmiş, gördünüz mü?” dedim. “Komutanım biz dün Tatvan’a gitmiştik. Tatvan fuarına da gidince gece 2 gibi taksiyle geldik, gördüğünüz araç o olmasın” deyince konu anlaşıldı.

 

Aynı gün öğleden sonra nizamiye nöbetçilerinden Tatvan-Muş yolunun öbür tarafındaki dağda adamlar gördükleri haberi geldi. Dürbünle baktım, doğruydu. Dünkü olaylardan sonra ne olduğunu anlamadan rahat edemeyecektim. O gün aslında seçim öncesi seçmen sayımı olduğu için sokağa çıkma yasağı vardı. Kimse dağda olamazdı. Bu neyin nesiydi? Olayın üstüne gitmeye karar verdim. Garnizon nöbetçi amirine telefon edip durumu anlattım. Hazır kıta birlikte benimle telsiz irtibatında olacak dedim. “Ben de çevrimde olacağım, kendine dikkat et” dedi. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.