“Bu sorumu kimseye söyleme!”

A -
A +

“İhtiyar heyetinden bir kişi yanımızdaydı ve onları Karacabey'e giderken görmüştü...”

 

 

 

Oradakilere baktım, cesedi inceledim meşin ceket giyen yoktu.

 

Cesedin elbiselerini keserek soyduktan sonra vücudunu muayene ettiğimizde, çeşitli yerlerinde tam yedi adet bıçak yarası saydık. Otopsi işi de bittikten sonra muhtar ve yanındakilere sert bir ses tonu ile “köyde kaç kişinin meşin ceket giydiğini eksiksiz olarak tespit edip bana bildireceksiniz” dedim. Çok ciddi bir araştırma ile tam 13 kişinin meşin ceket giydiğini tespit edip isimlerini verdiler ve kâtip not aldı. Listeyi Çavuş'a verip köye giderek bu 13 kişinin buraya getirilmesi talimatını verdim. Yanına birkaç jandarma alarak gitti.

 

Bu arada ben de orada bulunanların ifadesini almaya başladım. Hiçbiri ölen şahsın kavgalı olduğu bir isim vermediler ve belli bir olay anlatamadılar. Aradan bir saat kadar zaman geçmişti. Çavuş meşin ceketli 12 kişi getirdi. Tek tek baktım. İki tanesinin üzerindeki iki, düğmeleri tamam ama diğerlerinin bazılarında iki, bazılarında üç düğmesi eksikti. Düğmeleri tam olan iki kişiyi ayırarak, kalan 10 kişinin vücutlarında mücadeleyi gösteren herhangi bir bulgu olup olmadığının belirlenmesi için "Teker teker şu ağacın arkasına gidip soyunacaksınız" dedim ve doktorun muayene yapmasını rica ettim... Muayene kontrol işi 30-40 dakika sürdü. Vücutlarında hiçbir ize rastlanmadı. Gene de meşin ceketleri alıkoyup sahiplerini serbest bıraktım. Muhtar ve oradakilerden yaptığım soruşturmada on üçüncü şahsın dayısı ile bir gün önce Karacabey'e üzüm satmaya gittiklerini, akşam vakti dönerken yol ayrımında dayısına Bursa'daki ablasına gidip gece orada kalacağını söyleyerek uzaklaştığını tespit ettim. İhtiyar heyetinden bir kişi yanımızdaydı ve onları Karacabey'e giderken görmüştü. Onu ağaçların arasına çekerek, Karacabey'e giden çocuğun üzerinde meşin ceket olup olmadığını sorduğumda duraksamadan "vardı" demişti. "Bu soruyu sorduğumu kimseye söylemeyeceksin" diye tembihledikten sonra geri dönüp Başçavuşa on üçüncü meşin ceketli çocuğu bularak sorgulaması ve benimle de telefon irtibatını sağlaması talimatını vererek umutsuz bir şekilde köyden ayrıldım...

 

Aynı gün gece yarısına doğru telefonum çaldı. Karşımdaki Başçavuştu: "Sayın Savcım on üçüncü meşin ceketli genci Bursa'daki ablasının evinde buldum, şimdi karakoldayız."

 

- İfadesini aldın mı? DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.