"Bu sözleri duymamış olayım!"

“Zeynep kızı Gülizar ve oğlu Hayrettin’i giydirir. Atlara biner kayınbabayla yola çıkarlar”

 

 

 

Zeynep halamın çile dolu hatırasına devam ediyorum...

 

“Kocam o düğüne gittiği gün zaten sanki bir şeyin içimden koptuğunu hissettim. Keşke o düğüne gitmeseydi. Beni bu genç yaşta boynu bükük bıraktı gitti. Mehmet Emin’in yerine keşke ben ölseydim, ben bu acıya nasıl dayanırım?” der durur.

 

Bir hafta sonra Zeynep’in dedesi İbrahim Hoca, Babası Bekir, Amcası Hacı İbrahim ve bazı akrabaları haberi alır Göksu nahiyesine gelirler. Baş sağlığı verip üç gün cenaze evinde kalırlar, sabırlar dileyip köylerine geri dönerler...

 

Beş altı yıllık bir mutluluktan sonra Zeynep için kara günler yeniden başlar. Zeynep’in kocası öldükten sonra, ev halkı ve çevredeki insanlar Zeynep’e ayrı bir değer verirler. Hem genç hem dul hem de hamile. Zeynep de bütün sevgisini meşguliyetini kızına ve karnındaki doğacak çocuğuna verir. Zeynep “inşallah bu karnımdaki çocuk oğlan olur da babasının vasiyetini yerine getiririm, adını Hayrettin koyarım, bari onunla avunurum” der.

 

Bir gün Zeynep’in sancısı tutar. Hemen ebelere haber verilir. Ebeler gelir. Zeynep’in nur topu gibi bir oğlan çocuğu dünyaya gelir.

 

Bu doğum hem Zeynep’i hem ev halkını çok mutlu eder. Ev halkı da hiç olmasa Mehmet Emin’in ocağını tüttürecek bir oğlu oldu diyerek teselli bulur.

 

Dedesi Ali gelir. Yarı mutlu yarı üzgün bebeği kucağına alır bir kulağına ezan bir kulağına kamet okur adını Hayrettin koyar. Bir tarafta oğlunun acısı, diğer tarafta torununun dünyaya gelmesinin mutluluğu. Sevinç mutluluk gözyaşları birbirine karışır.

 

Zeynep oğlu Hayrettin’i bir yaşında sütten keser. Çocuk biraz huzursuz olur sütten kesilmiş her çocuk gibi. Zeynep kayınbabasına “baba bizi birkaç günlüğüne babamgile götürür müsün” der. Kayınbabası da “olur kızım hazırlan yola çıkalım” der.

 

Zeynep sabah kalkar küçük kızı Gülizar’ı ve oğlu Hayrettin'i giydirir. Kayınbabasıyla atlara biner, baba evine gitmek için yola çıkarlar.

 

Zeynep baba evine gelir bakar ki babası yeniden evlenmiş. Zeycan adında bir kadın, o da hamile, bugün yarın doğuracak. Konu komşu akrabalar Zeynep’i görmeye gelirler. Bu genç yaşta dul kalmasına üzülürler. Kimi kadınlar “sen daha gençsin evlen” derler. Zeynep bu sözlerden hiç hoşlanmaz, bunları duymamış olayım” der. Der ama içine bir korku düşer. DEVAMI YARIN

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...