Çocukluğumun harman zamanı

A -
A +

“Güneşin altında, düven üstünde günlerce ekin sapları ufalansın diye döner dururduk...”

 

 

 

Derler ya hani, bizim öğrenmeye değil hatırlamaya ihtiyacımız var. Aynen öyle... Unuttuğumuz köy hayatından kendi çocukluk yıllarımı sizinle paylaşmak istedim... Önce, birkaç satırla, çift sürme işine değinmekte yarar var. Köyde en çok tarla bizde vardı. Bunun nedeni de köyü ilk kuranların bizim sülalenin olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.

 

Bu tarlaların her ne kadar bir kısmı köyün içindeyse de büyük bir kısmı köyden çok uzak yerlerde bulunuyordu. Köyden çok uzaktaki tarlalarda, çift sürme zamanında geceleri yattığımız damlar vardı.

 

Güz aylarında, yağmur yağınca, çift sürme işi başlardı, bazen üç, bazen de dört beş ay sürerdi. Önce buğday, sonra sırasıyla burçak, nohut, mercimek, arpa, akdarı tohumu toprağa atılır, en sonunda da bağ ve bahçe sürme islerine sıra gelirdi.

 

Soğuktan ellerimiz ve ayaklarımız çatlar, çatlayan yerlerden kan akardı. Biz de kanı durdurmak için ellerimizdeki ve ayaklımızdaki çatlaklara, tek bildiğimiz ilâç veya krem niyetine kullandığımız ve çam ağacının çırasından elde ettiğimiz "pise"yi sürerdik.

 

Çift sürmenin en kötü yanlarından bir tanesi de uzaktaki tarlalarımızı sürerken, damlarda kalmaktı. Öküzler bir tarafta kalırken, biz öbür tarafta, gübre içinde uyumaya çalışırdık. Fakat pire ısırmalarından ve kaşınmadan uyumak mümkün olmazdı.

 

Harman işi, çift sürmeye göre daha az zahmetliydi. Bizim çocukluğumuzda biçerdöver, patoz gibi harman işlerini anında yapan aletler makineler yoktu. Ekinleri "düven" dediğimiz altı keskin çakmak taşlarıyla kaplı, kalın ve geniş bir kalasa öküzleri koşup, kendimiz de üzerine çıkar, güneşin altında, günlerce ekin saplarının ufalanması için üstlerinde döner dururduk...

 

Saplar altta, öküzler önde, kendimiz düvende, öküzleri dürtüklemek için kullandığımız ucu çivili "üvendire" elimizde, dolap beygiri gibi güneş altında saatlerce dönüyorduk. Zamanın geçmesi için türkü söylerdik. Her ne kadar türkü söylesek de bu iş oldukça zor ve zaman alıcıydı.

 

Ekin biçme mevsimi haziran ayı başlarında başlar, temmuz ayı sonlarına kadar devam ederdi. Ekin biçmeden sonraki en önemli işimiz harman sürmekti. Ben ortaokul, lise ve üniversite yıllarımda kış aylarını okumakla geçirdiğim için aileme çift sürme işlerinde yardımcı olamıyordum. Ancak yaz aylarında tatil olduğu için köye gelip aileme yardım ediyordum. Bu yardım da en çok harman sürerken oluyordu. DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.