Annem 95 yaşında... Akhisar’da yanımızda yaşıyor ve “ağam” dediği babasını anlatıyor...
Osmanlı’nın son döneminde Erzurum’da bir kısım Ermeni komitacının zulmüne maruz kalan dedemin hatırasını onun ağzından anlatmaya devam ediyorum.
Ve Birinci Dünya Savaşı bütün bölgeyi kasıp kavurarak sona ermiş, Rusya’da Çarlık yıkılmış Lenin ihtilal yapıp yönetimi ele geçirmişti. Lenin Rus askerinin tamamını I. Dünya Savaşında geri çekmiş. Ruslara güvenen o komitacı Ermeniler desteksiz kalınca da köyleri kasabaları yakıp yıkarak, ele geçirebildiklerini öldürerek Kars’a doğru kaçıp oradan da Erivan’a gidiyorlardı.
Askerler yanımıza geldiler. Komutanlar o vahşice şehit edilen Müslümanların cesetlerini o hâlde görünce kahrolmuşlardı. O gün Erzurum’un değişik semtlerinde binlerce Müslümanın öldürüldüğü Devlet Arşivinde kayıtlıdır.
Bir sıhhiye çavuş yarama baktı. Ayağımı pansuman yapıp bağladı. Komutan bize erzak verdi. Sonra da gidip büyüklerinizi çağırın gelip ölülerini teşhis etsinler. Ben ve Kaya şaşkın ördek gibiydik. O yana bu yana dönüp duruyor köyümüz ne tarafta tahmin edemiyorduk. Bize su veren komutan bizi alıp yanına oturttu, biraz sakinleşip kendimize geldik...
Büyük amcam yıllar öncesi Yemen'de şehit olmuştu. Babaannem onun yetimlerine bakmak için Erzurum Mahallebaşı'nda oturuyordu. Gittik nineme haber verdik. O geldi gözyaşları arasında oğlu Mehmet Hoca’nın cesedini teşhis etti. Askerler babamı Erzurum istasyon şehitliğine defnettiler.
Rahmetli Mirza Dedem 1965 yılında Malazgirt Balkaya köyünde vefat etti. Oraya defnedildi. Annem hâlâ sağ... 95 yaşında ve Akhisar’da yanımızda yaşıyor. Annem diyor ki: “Babam ölene kadar sabah namazı vakti girince sıçrayarak bağırarak yataktan kalkardı. Ben babama 'ağam' derdim. Bir gün babama 'Ağam sen neden sabahları hep sıçrayarak kalkıyorsun?' dediğimde, 'Kızım Saadet, babamı Ermeniler o saate şehit ettiler. Babam kelime-i şehadet getirerek üzerime yığılıp kaldı. Kanı aha şu göz çeşmelerimden aka aka yere düştü. Ben babamın tek evladıydım bana gözü gibi bakardı. O saat gelince o dehşet manzara gözümün önüne geliyor ve hiç unutamadım, içime işlemiş' derdi."
Rabbim mekânlarını cennet eylesin... Zalime fırsat vermesin...
Orhan Yavuz Ejder/Akhisar-Manisa