Hak yerini buldu ama...

A -
A +

“Allah’ın hikmeti ya, aynı gün o dairde hem de on adet akupunktur cihazı sattık..."

 

 

 

Ramazan Mercan abiyle ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...

 

Ramazan Mercan abi, beni resmî daireden kovan o adamla o gün kavga etmemi engelledi. Yaklaşık altı ay sonra o kovulduğum daireye yeni bir müdür atandı. O müdür de tanıdığım bir abinin ahbabıymış.

 

Ramazan abiyle beraber o daireye gittik. Müdür Beye Saffet abinin selamını söyledik. Adam bizi gayet nazik karşıladı çay ikram etti. Müdür beye “Müdürüm biz akupunktur cihazı satıyoruz müsaade ederseniz bu dairedeki memurlara da tanıtımını yapalım” dedim.

 

Müdür Bey hemen zile bastı, bir memuru çağırdı. Memura “Evladım bu beylerle bütün birimleri beraber gezin, tanıtım ve satışlarını yapsınlar” dedi.

 

Görevli arkadaşla birkaç birimi gezdik, iyi de satış yaptık. Görevli memur abi “siz şu birime girin benim biraz işim var hemen geliyorum” dedi ayrıldı. Ben ve Ramazan abi o birime girince bir de ne göreyim, o altı ay önce beni kovan adam baş tarafta bir masada oturuyor. Meğer o birimin de şefiymiş. Bizi gezdiren memur da tam zamanında gitmişti tüh. Neyse Ramazan abi cihazları gösteriyor tanıtımı yapıyordu. Ne zaman ki “Türkiye gazetesi” lafı geçince o şef hemen başını kaldırdı bana: “Siz hangi firmadan geliyorsunuz?” dedi. Ben de “Türkiye gazetesinden geliyoruz” der demez yine hışımla ayağa kalktı: “Defolun! Çıkın dışarı!” dedi. Ben bu defa “Sen kimsin! Haddini bil otur oturduğun yerde! Bu dairenin müdürü bize tanıtım ve satış için izin verdi!” dedim. O da “yok inanmam!” derken bizi gezdiren memur da o birime girdi. Memura “bunları dışarı çıkarın” deyince, memur “Aman şefim ne yapıyorsun? Bunlar bizim bölge müdürünün tanıdıklarıymış” deyince. O sinirli şef gitti masasına oturdu.

 

Allah’ın hikmeti ya, o dairde tam on adet akupunktur cihazı sattık.

 

Ramazan abiyle işimizi bitirip bölge müdürünün yanına gidip teşekkür ettikten sonra daireden ayrıldık. Ramazan abi bana “Orhan abi sen o şefe biraz kaba davrandın. Bağırarak konuştun!” deyince ben bir kahkaha attım “Abi hani altı ay önce sen beni bu parktan alıp büroya götürdün ya işte o adam beni kovmuştu. Şimdi hak yerini buldu” deyince Ramazan abi hafif gülümseyerek sustu. Lakin şimdi düşünüyorum da gençlik işte. Keşke o şefe de iyi davransaymışız. Bizim farkımız herkese iyi davranabilmek değil miydi?   

 

     Orhan Yavuz Ejder/Akhisar-Manisa

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.