“Hepsini çözersen, yemeğe götüreceğim!..”

A -
A +

“Ailemin hâlini düşünmek zorundaydım. Çünkü küçük yaşta babamı kaybetmiştim...”

 

 

 

Erzincan sınıf öğretmenliğini, 2001 yılında girdiğim üniversite sınavında 1 puanla kaybettim. Çok üzülmüştüm ama yapacak bir şey yoktu. Yazın iki ay harçlığımı çıkartmak için Çamlıca’da bahçeli üç villanın çevre düzenlenmesinde çalıştım. Villa sahibi Doktor Asım Amca 75 yaşında olmasına rağmen hâlâ doktorluk yapan, çok iyi bir insandı. Getirdiği karpuzların tadı hâlâ damağımdaydı. Bana üzülmemem gerektiğini, bir yıl iyi hazırlanırsam sınavı kazanabileceğimi söyledi. Bununla da kalmayıp sınava hazırlanırken soru bankaları almam için bana o zamanın parasıyla 100 TL verdi. O zaman inşaat amelelerinin günlüğü 10 TL’ydi. Buna bakarak 100 TL ciddi bir paraydı...

 

İki ay çalıştıktan sonra sınava hazırlanmak için dershaneye kaydımı yaptırdım. Kafaya koymuştum, çok çalışıp Türkçe öğretmenliğini kazanacaktım. Dersler başlayınca büyük hevesle dershaneye gidiyor, dersleri pürdikkat dinliyordum. Dershaneden geldikten sonra ilk yaptığım iş o gün kursta gördüğüm ders konularını mutlaka not yazarak tekrar ediyordum ve böylece konular aklımda daha kalıcı oluyordu. Akşam saatlerinde ise evimizin üst katını işe çıkarmak için abimle yarın ustalar için hazırlık yapıyor sabaha harç olacak şekilde hazırlık yapıyorduk...

 

Kış aylarında sınava hazırlık biraz beni zorluyordu. O zamanlar doğalgaz her yerde yoktu, birçok ev soba yakarak ısınıyordu. Soba sadece bir odada yandığı için diğer odalar soğuk oluyordu. Annem, yengem ve çocuklar olduğu için soba yanan odada ders çalışmak zordu. Ben de soğuk odaya geçiyor orada ders çalışıyordum. Canım annem üşümeyeyim diye elektrikli sobayı yakıyordu. Ben de elektrik faturası çok gelir düşüncesiyle o odadan çıkınca sobayı hemen kapatıp battaniyeye sarılarak ders çalışıyordum. Ailemi düşünmek zorundaydım. Çünkü küçük yaşta babamı kaybetmiştim. Hazırlık boyunca hiç gezmeye veya çarşıya inmedim. Sadece aylık tıraşımı olmak için berbere gidiyordum. Hummalı çalışmalarımı hiç aksatmadım. Derslerimi iyi dinliyor, çözemediğim sorular olunca mutlaka dershane hocalarıma soruyordum. Bir keresinde denemede Türkçe öğretmenim “45 sorunun tamamını doğru çözersen seni yemeğe götüreceğim” dedi. Deneme sınavına acayip konsantre olmuştum, soruları çok dikkat ederek çözüyordum. Sınav bitiminde cevaplarımı kontrol edince 45 Türkçe sorusunun tamamını doğru yapmanın gururunu yaşıyordum. Hocama gittim, müjdeyi verdim:

 

“Hepsi doğru hocam...” DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.