Kaz gelecek yerden...

“Müşterinin isteği o kadar çoktu ki bir konteyner ürüne numunenin lafı mı olur?”

 

Sipariş için gelen yabancı müşteriyle ilgili hatıramızı anlatmaya bugün de devam ediyorum.

Bizim de yeni tanıştığımız müşteriyi, siparişi yüklü olduğu için bizde olmayan ürünlerin de satışını yapan amcaoğlumuz ile tanıştırdık. Amcaoğlu da kendi yerinde müşterinin isteyip de bizde olmayan ürünlerini gösterdi. Böylelikle konteyneri dolduracak siparişi tamamladık. Hem biz kazanacaktık hem de akrabamız. Ama başımıza geleceklerden habersizdik!..

 

Müşteri "Ben birkaç güne kadar ülkeme döneceğim paranızı gönderirim siz de işinizi yapmaya başlarsınız" dedi. Buraya kadar her şey tamamdı. Mevcut müşterilerimizin siparişleri varken bir de bu iş geldi. Nasıl yetiştireceğiz tedirginliği başladı. Bu arada öğlen oldu yemek vakti geldi. Müşterimizi pahalı bir restorana yemeğe götürdük. Yemekler yenildi. Müşterimiz "ben artık gideyim" dedi. Otobüsle geldi otobüsle gidecekti. Misafire para ödetmek olmaz. İş yerinden bir elemanı gönderdik cebimizden parasını verdik dönüş biletini aldırdık.

 

Otobüs saatini beklerken müşteri "Kardeşlerimle beraber çalışıyoruz. Bir tır ürün gelecek ne aldık ne satacaklar bilmiyorlar. Onlar da görsünler. Bunların çeşitlerinden beşer kilo hazırlayın yanımda götürebildiğim kadar götüreyim" dedi. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez, kabul ettik. Toplam yüz kilo kadar ürün hazırladık. "Bunu gelecek ürünlerle beraber faturanın içine dahil edin beraber öderiz" dedi. Yirmi beş bin kilonun içinde yüz kilonun lafı mı olur.

 

Otobüs saati yaklaştı. Müşteriyi ve ürünleri yanımıza aldık otogara doğru yola çıktık. Yanıma babamı da almıştım. Otogara varınca kolileri otobüsün bagajına koyduk. Hareket saatine on dakika kala vedalaştık yolcumuz bindi. Koltuğuna oturdu. O otobüsün içinde biz aşağıda birbirimize el sallıyoruz. Bu esnada telefonum çaldı. Arayan az önceki iş yaptığımız amca oğlumuzdu.

 

‘-Amcaoğlu senin az önce buraya getirdiğin kişi var ya.

-Eee şimdi yolcu ediyoruz otobüste...

-Aman dikkat edin, adam dolandırıcıymış!

-Nasıl ya?

-Dolandırıcıymış işte... Haber vereyim dedim geç olmadan...

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Neye uğradığımı şaşırdım. DEVAMI YARIN