Lunapark ismi nereden geliyormuş?

A -
A +

“Ben gelecek nesillerin bilmesi için bu konuyu burada belirtmek gereğini duyuyorum.”

 

 

 

Bir toplumbilimci olarak Anadolu’da yıllardan beri yaşanan kültürlerimizle ilgili birkaç örnek vermeye devam ediyorum... Ay tutulmalarında Ay’ın çekim gücü artmış olduğundan, tıptaki adı epilepsi olan büyük sara hastalarının, sara nöbetlerine yakalandığı söylenir.

 

Bundan dolayı, sara hastaları Anadolu’da bazı yörelerde âdeta "kutsanırlar"... Ve hastalığın adı da sara değil “aybastı” olarak dile getirilir. İngilizcede Ay sözcüğünün adı Luna’dır. Lunacy kelimesi de delilik, çılgınlık demektir. Hatta buradan türemiş olan Lunapark da deliliklerin yapıldığı yer anlamına gelir. Epilepsi hastalığının "kutsal" kabul edilmesinin bir sebebi de sara nöbetine tutulan hastalarda olağanüstü bir enerji patlaması olması ve hastayı korumak ve tutmak için birkaç kişiye ihtiyaç olmasıdır.

 

Ay ile ilgili Anadolu’da dünyanın hiçbir yerinde bulunmayacak kadar gelenek ve görenek vardır. Bunun da ötesinde Türkiye’de özellikle başta kadınlar olmak üzere erkeklere de yüzlerce ay ile başlayan veya biten isim verilmektedir. Ay tutulması ile ilgili yukarıda anlattıklarımı bugünkü nesil bilebilir veya duymuş olabilir. Ama ben gelecek nesillerin bilmesi için bu konuyu burada belirtmek gereğini duyuyorum.

 

Ayın "kutsal" sayılmasının bir başka nedeni de dolunay zamanında, özellikle ağaç yapraklarına ve bitkilere çiy yani şebnem düşmesiydi. Su çok önemli yani bir anlamda hayat demek olduğundan insanlar Ay’a böyle anlamlar veriyorlardı.

 

Biz toplumbilimciler derslerde bu kültür konusunu anlatırken, değişik tanımlara yer veririz. Bu tanımlardan birisi de "kültürlü kişi" tanımıdır. Dedesi ve ninesi, annesi ve babası, torunu ve gelini, yani üç nesil üniversite mezunu olan bir aileden gelen çocuğa "kültürlü kişi" deriz biz. Yani kültürlü olmak öyle sıradan, kolay bir iş değildir...

 

Çok okumanın yararı vardır, ama yeterli değildir. Kültür ve değerler insanların genlerine işlenir, oradan da doğan çocuklara aktarılırsa, ancak o zaman daha iyi bir anlam ifade eder diye düşünüyorum. Kültür eğer satın alınabilecek bir değer olsaydı, bütün varlıklı insanların kültürlü olması gerekirdi. Ne diye bunca yıl okullarda okusunlar ki! Bir düşünür, kültürlü insanı “yalnızken bile çaya şekeri eliyle değil, maşayla atan insan” diye tanımlar...

 

     Ast. Prof. Dr. Osman Nuri Yıldırım

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.