Artvin’e yolculuğumla ilgili hatırama bugün de devam ediyorum. Sıkıntım aynı şekilde devam ediyordu. Ben yine tren şefinin yanına gittim, Sivas’taki istasyona bir ambulansın çağrılmasını ve en azından bir tansiyonuma bakılmasını istiyordum. Erzincan’da tren şefi değişmiş başka birisi yer almıştı. Yanına girip biraz sıkıntım olduğumu söyleyince hemen adımı sordu. Adımı öğrenince de adam âdeta köpürdü. Daha durumumu anlatmama fırsat vermeden küstah bir şekilde kükrercesine: “Kardeşim sen Erzurum’da neden hastaneye gitmedin, neden yola devam ettin?” diye bağırmaya başladı. Ben sakin bir şekilde: “Bakın beyim bir beni dinler misiniz durumumu izah edeyim?” dememe kalmadan yine azarlar tarzda “Git kardeşim yerine otur ben seninle uğraşamam” deyince benim de sabrım tükendi. Sert bir şekilde “Kardeşim sen nasıl sorumlusun önce insan gibi beni bir dinle sonra yine bildiğini yap ama önce beni bir dinle!” dedim. Adam baktım hiç oralı olmuyor, bağırıp çağırarak kafasındakileri söylemeye devam ediyor. Hatta kondüktörü çağırdı emir verir gibi “Al bunu, ben bununla uğraşamam götür kompartımanına” diye bağırdı. Artık ben de iyice sinirli bir şekilde bağırdım:
“Kardeşim ben senden bir şey istemiyorum en yakın istasyonda bana tansiyonuma bakacak bir ambulans istemenizi söylüyorum” dedim. Adam hâlen aynı sertlikte konuşmasını sürdürmeye devam ediyor laftan anlamıyordu. “Devletin ambulansı seninle mi uğraşacak her istasyonda sana ambulans çağırmaya mecbur değiliz” deyince ben artık iyice sesimi yükselttim ve adama “Bana bak! dedim, ben bu devlete sağlıkçı olarak gece demedim gündüz demedim dağ taş dere bayır aşarak 30 yıl hizmet ettim bu devlet benden bir istasyonda durumumu kontrol etmek için bir ambulansını mı esirgeyecek? Bir ambulans çağırmak sana o kadar zor mu geliyor? Parasını sen mi ödüyorsun?” diye çıkıştım. Artık kendimi tutamıyordum: “Eğer sen beni insan gibi dinlemez Sivas’ta istasyona bir ambulans çağırmazsan seni Ankara’ya varınca Gar Müdürlüğüne ve DDY Genel Müdürlüğüne şikâyet edeceğim!” diyerek kimliğimi çıkarıp gösterdim. Bir an ne diyeceğini bilemedi ama yine de ukala bir şekilde “Beni tehdit mi ediyorsun?” diye söylendi. DEVAMI YARIN