On dört asırlık koku

A -
A +

Ne kadar güzel esans kokusu vardı. Bayıldım. Dediler ki: “Hayır esans kokusu değil...”

 

 

 

 

 

Hatırama bugün de devam ediyorum... Evin kızı bizi çok hoş karşıladı. Malum Özlem gelinleri olunca bayağı sevindiler. Hâl hatır sorulduktan sonra Özlem gelme sebebimizi söyledi. Memnuniyetle kabul ettiler.

 

Bu arada biz de gidip abdestimizi aldık. Bir müsait odaya geçtik. Odada yerde bir halı seriliydi. Bir tane de sandalyeyi hatırlıyorum. Duvarda tavana asılı bir bohça vardı. Belli ki kutsal emanetlere tahsis edilmiş özel bir odaydı.

 

Dayının kızı sandalyeye çıkarak besmeleyle getirerek nazikçe bohçayı aşağı indirdi. Birkaç kat sarılı bohça salevatlarla açılmaya başlandı. Allah’ım kalbim çarpıyor ama nasıl heyecanlıyız...

 

Derken son katını da açtı. Mübarek sakal-ı şerif önümüzde. O kadar güzel bir koku yayıldı ki odaya mis gibi. Allah’ım mest olduk resmen.

 

Küçücük bir şişenin içinde sakal-ı şerife baktıkça odadan salevatlar yükseliyor. Gözyaşlarımıza hâkim olmak ne demek? Sanki efendimiz aleyhisselâm karşımızda. Yorgunluğumuz geçmiş. O manevi atmosfer bizi 1400 sene evveline götürmüştü. Şişeye dokunmamı istediler. Elime aldım. O arada bir şişe daha çıkardı bezin arasından evin sahibi kızımız. Meğerse o da Efendimiz aleyhisselâm kabri şerifinin toprağıymış. Onu da elime aldım. Çok güzel kokuyordu. Dualarımızı ettik. Bol bol salevatlarımızı getirdik.

 

Bitlis'te birkaç ailede sakal-ı şerif vardır. Kandil gecelerinde cami cami dolaşır ziyarete açarlar. E tabii ki cami ziyaretlerinde de izdiham olmaması mümkün mü? Şöyle bir düşününce kurban olduğum Allah’ım bize ne güzel bir lütufta bulundu. Hani o izdihamlarda ziyaret edesin ki o da ancak 1 dakika, hani böyle geniş bir vakitte sadece üç kişinin bulunduğu geniş bir zamanda uzun uzun tadını alarak ziyaret edesin... Aman Allah’ım ne güzel bir lütuf...

 

Sonra kutsal emanetleri bohçanın içine yerleştirip duvara astı. Ben ilk defa sakal-ı şerif gördüğüm için o cahilce sorumu sordum. Dedim ki ne kadar güzel esans kokusu vardı. Bayıldım. Dediler ki: “Hayır esans kokusu değil bizzat mübareğin kendi kokusu.”

 

Allah’ım 1400 senedir korunan bir koku. Çok şaşırdım. O güzel ruh hâliyle namazımızı kılıp vedalaştık. Allahü teâlâ razı olsun onlardan. Hamdolsun Rabbime inşallah bir daha nasip olur ziyaret etmek.

 

     Gül Tekin-Muş

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.