Süleyman Şah Türbesi'nde görevliyken

A -
A +

“Fransızlar Suriye’yi işgal etiklerinde buradaki birliğe baskın yapıp askerlerimizi şehit etmişler...”

 

 

 

Bugün Suriye’de yaşanan olaylar gündemdeyken yaşadığım bir olayı paylaşmak istedim...

 

1972 yılında Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’nde askerî birlikte görevli bulunduğum günlerdeydi.

 

Günlerden bir gün akşama yakın, birliğimizin kapısına orta yaşlı bir Suriyeli türbeyi ziyaret için geldiğini söyledi. Fakat karşımızda bulunan Suriye karakolundan bir görevli de bize doğru gelmeye başladı. Niyeti gelen bu vatandaşı engellemekti. Türkçeyi rahat konuşan o şahsa durumu anlattım;

 

“Sen şimdi git hava kararınca türbenin bitişiğine gel” diye söyledim.

 

Bir saat sonra geldi. Tel örgülerin arasından içeriye aldık. Bina içindeki yemekhaneye geldiğimizde ayakta bulunan askerlerimizin postallarını öpmeye başladı. “Dur ne yapıyorsun öyle?” deyince “müsaade edin açıklayacağım” deyip bütün askerlerin postallarını öptü. Ayağa kalkınca kendisine çay ikram ettik.

 

"Ne duygudasın, nedir bu yaptıkların anlat bakalım merak ettik" deyince şöyle anlattı:

 

“Burası mübarek bir yerdir. Ancak biz buralarda garip kaldık, sahipsiz kaldık. Başımızdaki Hafız Esad yönetimi bizlere çok eziyet ediyor. Bunaldık. Burada Türk askerini görünce hasret gidermeye geldim... Postalları öpmemin sebebine gelince buranın bizde derin bir hikâyesi var. Büyüklerimizden duyduk. Fransızlar Suriye’yi işgal etiklerinde buradaki birliğe baskın yapıp askerlerimizi şehit etmişler. Onlar gidince arkalarından gelen Nusayriler şehit askerlerin ayağındaki postalları çıkarıp almaya başlamış. O sırada yaralı bir asker kendine gelmiş 'yapmayın yazıktır bir gün gelir bu postalları çok ararsınız!' diye ikaz etmiş. İşte şimdi bu postalları özlediğimiz için öpüyorum. Tabka Barajı için köylerimizi boşalttılar ve arazilerimize el koydular. Bir ödeme de yapmadılar. Tabka Barajı, Suriye'nin orta Kuzey kesiminde, Fırat Nehri üzerinde bir barajdır. Rakka şehrine de yaklaşık 50 km uzaklıktadır. Tabka şehri de bu barajın yakınındadır. 60 metre yüksekliği ve 4,5 km uzunluğu vardır. Suriye'nin en büyük barajıdır.

 

Kadın erkek amele olarak çalıştırıyorlar. Camilerimizi de yıktılar. Yaptıkları zulüm arşa ulaştı. Türk postalı ne zaman gelecek diye bekliyoruz...”

 

Halil İbrahim Dereli- Bursa

 

 

 

Ünal Bolat'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Ali Rıza Özaydın15 Aralık 2024 14:54

Allahü Teâlâ o mücahid askerlerimizin yokluğunu göstermesin.Onların postalları da değerlidir,aranandır. Rabbim Askerlerimizi muhafaza eylesin ve daima muzaffer kılsın...