Bir etki bırak insanlarda

A -
A +

Onu dolmuştaki agresif davranışıyla fark ettim.  Herkesten her şeyden mutsuz, şikâyetçiydi. En arka koltuğun ortasına oturmuş, iki yana da geçit vermiyordu. Aynı duyguda olan birisi yanına yaklaştığında kesin bir münakaşa çıkardı. Zor zahmet yanına geçtim.

 

-Merhaba nasılsın teyze, dedim.

 

Yüzüme bakıp gülümsedi. Aramızdaki ilk iletişimdi. İkimizin de poşetleri vardı. Bu poşetler her ikimizin de hareketimizi zorlaştırıyordu. Benim kendisiyle konuşmak istediğimi samimi bulunca o da benimle konuşmaya karar verdi. Öyle ki ne çok konuşacağı şeyler varmış meğer diyesi geliyordu insanın.

 

Konuşmaya hasret konuşurken ineceği durağı kaçırmıştı. Panikle kalktı ve aynı yerde indik. Elinden tuttum inerken. Ürkekçe uzattı cansız elini.

 

“Hadi ben seni karşıya geçireyim, ver elindeki poşetleri” dedim.

 

Yüzüme baktı yine, bu kez “ay gözlerin çok güzelmiş” dedi.

 

“Teşekkür ederim adım Sevil, senin ismin ne teyzecim?” dedim.

 

“Güllü” dedi. Yola koyulduk ve sohbete devam ettik. Felç geçirdiğini, eşinin vefat ettiğini, hiç çocuğunun olmadığını; akrabalarının arayıp sormadığından bahsetti.

 

Evine kadar gittik. “Şimdi sen bir bardak çayımı içmeyecek misin?” dedi.

 

“Söz sana gelip seninle çay içeceğim” dedim. Sevindi “iyi insanlar da varmış dünyada” dedi. “Evet, hem de çok” dedim, gülümsedi. Agresif hâli gitmiş, yerine pamuk teyze gelmişti. Agresifliğin fark edilmek için gayriihtiyari tepki olduğunu fark etmiştim. Bir etki bırak insanlarda, nefret ya da sevgi... İnsanı perişan eden, duyarsızlık ve görmezden gelinmektir. Dünyanın en acı hissiydi fark edilmemek ve o, bunu fark ettirmişti.

 

     Lalezar

 

 

ŞİİR

 

          Ey oğul!

 

 

Derdin olursa Rahman yeter, 

 

Hastaysan Rahim yeter, 

 

Borçluysan Hayyu Kayyum yeter. 

 

Söyleyene "Hasbünallah" yeter, 

 

Ama ona güvenmeyene 

 

Hiçbir şey yetmez, oğul!

 

 

 

Geçim isteyene kanaat yeter,

 

Acıkana kuru ekmek yeter, 

 

Hane dileyene kulübe yeter, 

 

Gönülsüz olana dünyalar versen, 

 

Kâr etmez, oğul!

 

 

 

Hastaya Eyyûb’un sabrı yeter, 

 

Saltanat için Süleyman’ın mülkü yeter, 

 

Tutsaklara Yusuf’un tevekkülü yeter, 

 

Nefsine esir olana 

 

Nasihat yetmez, oğul!

 

 

 

Zengine İbrahim’in serveti yeter, 

 

Fakirliğe İsa’nın hayatı yeter, 

 

Çileye Muhammed’in teslimiyeti yeter, 

 

Salevatullahi aleyhim ecmain

 

Kalbi mühürlü olana 

 

Hiçbir söz yetmez, oğul!

 

 

 

Ölene son nefeste iman yeter, 

 

Cennete Rabbin ihsanı yeter, 

 

Cehennem inkâr eden zalime yeter, 

 

Gerisine... yer ve gök yetmez, oğul!

 

 

 

          Aslı...

 

 

TARİHTEN BİR YAPRAK

 

KARTAL ŞİFA HAMAMI

Kartal Kordonboyu’nda Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan Tarihî Şifa Hamamı, Hacı Mustafa Paşa’nın mülkü olarak 1807 yılında inşa edilmiştir. İki kubbesi vardır. 1974 yılında yapılan yenilemeler ve ilaveler nedeniyle hamamın orijinali bozulmuştur. Üç kubbeli hâle getirilmiştir. Kartal Hamamı diye de bilinmektedir. Aydınlatılması da üç kubbede yer alan fil gözleriyle gerçekleşmekteydi. Günümüzde çevresindeki çalışmalar nedeniyle kullanılamaz hâle gelmiş, hizmet vermemektedir. Restorasyon yapılıp yapılmayacağı hakkında bilgi yoktur. [https://www.tarihi.ist/kartal-sifa-hamami/]

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.