Çözümü atalarımız söylemiş...

Dün Dr. Prott’un kaygı ve depresyon içindeki kimselere verdiği önerinin ne olduğuna işaret etmiştik. Evet Dr. Prott, özellikle bazı kadın hastalarının kara kara düşündüğünde içinden çıkamadıkları konularda onların daha sinirlendiklerini daha da zihin bulanıklığı yaşamaya başladıklarını fark ederek çözümü de bulmuş... Çözümü ne miymiş? Atalarımızın söylediği söz: “Derdini söylemeyen derman bulamaz...”

 

Evet ya... Derdini güvendiğin dost veya dostlarla paylaşmak... Kaygıdan kurtulmanın en kolay yollarından biri dert ve dileklerini, sorunlarını güvendiğin biri ile konuşmak.

 

Evet başta Freud olmak üzere tüm psikanalistler de böyle bir hastanın sadece konuşarak bile içindeki kuruntulardan kurtulabileceğini bilirler. Peki bu konuda eskiler ne derdi bilir misiniz? “Adamın çok olduğu yerde akla bunalınmaz...” İşte derdini paylaşıp konuştuğunda içinden çıkamadığın sorununa bir başka akıl kolay bir yöntem söyleyebilir... “Düşündüğün şeye bak!” diyerek seni rahatlatabilir...

 

Böylece insanlar birbirini ziyaret ederken birbirine hâl hatır sorarken birbiriyle dertlerini kaygılarını endişelerini paylaşırken ne yaparlar? İçlerindeki kaygı korku ve melankoli gibi birçok ruhsal sıkıntıya kolaylıkla çözüm bulabilirler... Bu anlamda kısa bir anekdotu bir eczacı çırağı anlatır:

 

“Babamın eczanesinde çalışırken akşam mesai sonunda doktor arkadaşları yanına uğrardı... Genelde konuşmalar sağlık üzerine olurdu. Bazen nice tehlikeli hastalıklardan bahseder beraberinde semptomlarını da sayarlardı. Konuşulanların hemen tamamını o günden itibaren kendimde hissederdim... Hatta “nasıl olsa birkaç aylık ömrüm kalmış” diye içime kapanırdım. Sonra hiçbir şey çıkmazdı bende... Ama beni terk etmeyen iki şey vardı bu sebeple: Korku ve üzüntü. Ne zaman ki onları düşünmemeye karar verdim. Normal hayatıma döndüm.

 

     Mustafa Ali Mahdum

 

 

ŞİİR

 

 

          Aile

 

Yad elleri öve öve

 

Aileyi bitirdiler...

 

Rezilliği göre göre

 

Aileyi bitirdiler...

 

 

 

Tuzaklara düşürdüler

 

Ruhumuzu sömürdüler

 

Kalemizi göçürdüler

 

Aileyi bitirdiler...

 

 

 

"Özgür yaşam" diye diye

 

Herkes eşit diye diye

 

Kutsuyoruz diye diye

 

Aileyi bitirdiler...

 

 

 

Geniş aile yok artık

 

Büyüğe saygı yok artık

 

Küçüğe sevgi yok artık

 

Aileyi bitirdiler...

 

 

 

Babaya evlat bakmıyor

 

Anayı torun takmıyor

 

Nineyi gelin haklıyor

 

Aileyi bitirdiler...

 

 

 

Nöbetçinin sabrı taştı

 

Yaşlıların gözü yaşlı

 

Haneler hep üç beş başlı

 

Aileyi bitirdiler...

 

     Nöbetçi Şair (Şahin Ertürk)

 

 

 

 

 

 

Din büyüklerimiz buyurdular ki: "İhtiyar demek sadece yaşlı manasına gelmez, seçilmiş manasına da gelir. İhtiyar olmak güzel şeydir, seçilmiş olmak güzel şeydir. Çünkü biz hocamızı seçmedik, onlar bizi seçtiler elhamdülillah. Cenab-ı Peygamber (aleyhissalatü vesselam) buyuruyor ki: (Ümmetim dünyada iken kimi severse ahirette onunla beraber olacak.) Müslüman, mümin, kimi severse ahirette onunla beraber olacak...

 

Vücutların yakınlaşmasından kalplerin yakınlaşması doğar ve bir araya gelmekte çok çok faydalar var. Bu bir araya gelmemize vesile olan arkadaşımıza çok teşekkür ve dua ediyoruz, o hayırlı bir insan. Neden? Hayra vesile olduğu için. Bunu da yine Hazret-i Peygamber buyuruyor (aleyhissalatü vesselam): (İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır, insanların kötüsü insanlara zararlı olandır.)”