Gençlik, insan hayatının en dinamik ve enerjik dönemi. Ancak bu dönemin aynı zamanda büyük sorumlulukları ve zorlukları da beraberinde getirdiğini unutmamak gerek. Bugün, gençlerimizin yol gösterici örneklere ve sağlam değerler sistemine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. İşte tam da bu noktada Sevgili Peygamberimizin hayatı, gençlere ilham verecek eşsiz bir rehber sunuyor.
Sevgili peygamberimiz gençlik yıllarından itibaren dürüstlüğü, çalışkanlığı ve güvenilirliğiyle toplumunun dikkatini çekmişti. Henüz genç yaşlarında “El-Emin” (Güvenilir) ünvanını almış olması, onun kişiliğinin temel taşlarını oluşturuyordu. Düşmanlarının dahi sözüne güvendiği hayatının her aşamasında dürüstlük ve güvenirliği, adalet ve merhameti ile de örnek olmuştur.
Gençlik dönemi, insanın karakterini ve değerlerini şekillendirdiği kritik bir süreçtir. Hazreti Muhammed’in “sallallahu aleyhi ve sellem” hayatına baktığımızda, gençlere şunu öğütlediğini görüyoruz: “Kendinize değer katın, ahlakınızı güçlendirin ve topluma faydalı bireyler olun. O, gençlere her zaman sorumluluk vermiş ve onların yeteneklerini geliştirmeleri için fırsatlar sunmuştur. Bedir Savaşı’nda Musa’b bin Umeyr’in “radıyallahü anh” liderlik yapması, gençlere duyduğu güvenin bir göstergesidir.
Bugün gençlerimiz, teknoloji ve dijital çağın getirdiği pek çok meydan okumayla karşı karşıya. Ancak Peygamber Efendimizin sabrı, cesareti ve ileri görüşlülüğü, bu zorlukları aşma konusunda ilham kaynağı olabilir. O, gençlerin sorularını her zaman anlayışla karşılamış, onları cesaretlendirmiş ve onlara değerli birer birey olduklarını hissettirmiştir.
Sonuç olarak, Resûlullah’ın “sallallahu aleyhi ve sellem” hayatı, gençlere bir yandan ahlaklı bir birey olmayı öğretirken diğer yandan da cesur, sorumlu ve topluma katkı sağlayan bireyler olmaları için yol göstermektedir.
Emre Tingiroğlu
Dava
Ne büyük dava bu dava,
Belim eğik, başım dik.
Hor cümleler arasında
Sanki bir ince iplik.
Gecenin karanlığında
Aydınlatan bir pirlik.
Her dokunduğu yeri
İyileştiren serinlik.
Zor taşıması güç ama
Sonu ballı şekerlik.
Sabır denen şerbeti
İçirir sonu şenlik.
İman ettim diyenin
Bu davada payı var.
Kaçmak gücenmek olmaz
Sonunda pişmanlık var.
Gönlüm sana açıktır
Ey yüce kutsal dava.
Her hücremi tek tek
Bulasalar da kana.
Sen kalk ben yatarım
Zalim ayaklarında.
Üstümde bir çınar gibi
Yüksel Arş-ı âlaya...
Sevda Yerinde
Bağırsaklar iyi çalışırsa ne olur? Karaciğer iyi çalışır, tansiyon riski az olur, kalp ritmi düzenli olur. İdrar problemi daha az olur, gözler daha parlak bakar, kulaklar daha iyi duyar. Elimizin hassasiyeti daha fazlalaşır. Zihnin açıklığı hissedilir. Öğrenci dersini daha iyi anlar daha kolay ders çalışır. Çalışanın iş verimliliği artar. Bağırsaklar kadar kendini yenileyen bir organımız yok diyebiliriz. Bağırsaklarımızda her gün milyonlarca, milyarlarca hücrenin tamir ve onarımı söz konusudur. Bu tamir ve onarım durumu, bağırsağın kendi normal fizyolojik gelişiminde vardır. Ama bağırsak iyi çalışmadığında veya diğer adıyla kabız olunduğunda bu kendi kendini yenileme, tamir ve onarım aksamaya başlar. Bağırsak boşalmadığı için tamir onarım aksar. Bağırsak kendini yenileyemediği zaman hastalık riski artar ince ve kalın bağırsağın yapısı bozulmaya başlar. Bağırsak kendi beslenmesini de yapamaz kan alamaz hâle gelir.
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...