Güzel düşünmek -2

A -
A +

Olumsuzluklara karşı sabredip şükredici olmak da ayrı bir düşünce biçimi. “Buna şükür” diyebilmek aslında rahatlatıcı ve sıkıntı gidericidir. Karşılaşılan durumun daha da kötüsünün olabileceğini, bu hâle şükredebilmeyi bilmek büyük erdemliktir.

 

Hayatın zorlukları içinde mücadele ederken olumsuz düşünceler ile kendimizi yıpratmamamız gerekiyor. İnsanoğlu yine en büyük kötülüğü kendisine yapmaktadır. Bunun için olumsuzluklara odaklanmamak hemen onu olumlu düşünce biçimi ile yer değiştirmek gerekiyor. Kolay olmasa da zamanla alışkanlık hâline getirildiğinde daha kolay olacaktır. Hiçbir şey hemen ve istediğimiz gibi olmayabilir. Beklemek ve sabır gerekiyor.

 

Karamsarlık insanın içini yer bitirir. Enerjisi düşer, çalışma hayatında verimliliği düştüğü gibi çevresiyle iletişimi oldukça verimsiz olur.

 

Aşırı sinirli olmak. İnsanı yanlış üstüne yanlış yapmaya zorlar. İşi daha da çıkmaza götürür. Aslında bütün bu olumsuz davranış biçimlerinden kurtulmak mümkün. Bu durumlarla baş edebilmenin tekniklerini bilmek sorunun çözümünde fayda sağlayacaktır. Mesela sinirli iken tartışma hallerinde hemen susmayı tercih etmek (ki hiç de kolay değil) o ortamdan hemen ayrılmak. Kapalı alanda ise açık havaya çıkmak. Bol bol derin nefes almak en etkili yollardan birkaçıdır.

 

Bütün bu olumsuzluklara karşı yapılan düşünce biçimleri bizi birçok ruhsal rahatsızlıklardan koruyacak ve daha olgun davranmaya sevk edecektir...

 

Gelip geçici hayat için kendimizi olumsuzlukların içine atmayalım ve üzerimize çekmeyelim. Geniş düşünerek olaylara bakış açımızı olumlu yönde görmeli, sabırlı, şükredici olmalı ne fazla üzülmeye ne de fazla sevinmeye gerek olmadığını bilmeliyiz. Yani denge hususunu gözetmeliyiz. Ne zaman fesatlıklardan, çekememezliklerden, kıskançlıklardan, aşırı hırstan uzaklaşırsak işte o zaman gerçek huzuru, gönül hoşluğunu yakalarız. Olumlu hislerin içinde olmak hayatı daha düzenli, başarılı ve sevgi dolu yaşamamıza sebep olacaktır.

 

     Nurettin Bozan-Eskişehir

 

 

ŞİİR

 

 

     Bal arısı...

 

Kendisine ilham edilen

 

Yol haritasına göre uçar...

 

Çiçeklerin özünü toplar...

 

Kovanlarından rengârenk

 

Bal şerbeti çıkar.

 

Peteğin gözlerini "altıgen prizma"

 

Şeklinde milimetrik ölçülerle yapar...

 

 

 

Allah'ın verdiği mübarek bir ilhamla

 

Bıkıp usanmadan petek ve bal yapması,

 

Bu olağanüstü bir sanat harikası.

 

Bal insanlar için bir şifa kaynağı,

 

Bunda nice ibret var,

 

Allah'ın kudretine işaret var.

 

Bunu da ancak basiretle gören

 

Bir irfan toplumu anlar...

 

     Şair Hasan Kaya-Antalya

 

 

KELAM-I KİBAR KİBAR-I KELAMEST

(Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür)

 

 

Din büyüklerimiz buyurdular ki: "La ilahe illallah Muhammed’ün Resûlullah... Onun kulları yanmasın diye uğraşmak, yani İslamiyet’i anlatmak, yani İslamiyet’i tebliğ etmek. Cenab-ı Hak bu seçilmiş arkadaşlarımıza, çok seçilmiş bir hizmet nasip etmiştir. Bunun kıymetini çok çok iyi bilelim ki, Rabbim, Allah korusun bir hatamız yüzünden, bir kusurumuz yüzünden bizden almasın bu emaneti. Mülk Allah’ındır. Alır, başka yere verir. Çünkü cenab-ı Hak, Kur'ân-ı kerimde açıkça buyuruyor ki: (Eğer siz, verdiğim nimetin kıymetini bilmezseniz elinizden alırım. Sonra da size çok acı azap yaparım.)

 

İşte insan daima emanetçi olduğunu unutmamalı. Mülkün sahibi Allah’tır. Gözün sahibi, kulağın sahibi, işin sahibi, her şeyin sahibi O. Çünkü O, bir an, bir an bıraksa yok olur kâinat, yani mahvolur değil, yok olur yok. Böyle bir yüce Allah var. Sonra bir de 'ben varım.' Neredesin sen? Yoksun. İşte yok olduğunu anladığın gün var olursun. Çünkü iki şey bir arada olmaz.”

 

 

 

Yetenekli Kalemlerde önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.