İlahi adalet düşüncesi

A -
A +

Filistin, onlarca yıldır büyük bir zulüm ve haksızlık altında hayat mücadelesi veriyor. İsrail’in uyguladığı politikalar hem insani hem de vicdani açıdan kabul edilemez bir noktaya gelmiştir. Filistin toprakları işgal ediliyor, masum siviller öldürülüyor, evler yıkılıyor, tarım arazileri gasbediliyor. İnsanların temel haklarından biri olan yaşama hakkı, İsrail tarafından sürekli ihlal ediliyor.

 

Bir insanın evine zorla girip onu oradan çıkaran birine ne deriz? Hırsız mı? Zalim mi? İşte İsrail’in Filistin’e yaptıkları bunun çok daha ötesindedir. Mescid-i Aksa gibi kutsal mekânlar bile saldırılara uğruyor. Müslümanların en temel ibadet hakkı engelleniyor. Bu durum, sadece Filistinlilerin değil tüm insanlığın vicdanını yaralayan bir sorundur. Filistin’de yaşananlar, bir coğrafyayı ele geçirmekten ziyade bir halkı yok etme çabasıdır. Uluslararası toplumun sessizliği de bu zulme ortak olmaktan başka bir şey değildir. Her fırsatta insan hakları savunuculuğu yapan ülkeler, konu İsrail’e geldiğinde ya sessiz kalıyor ya da destek veriyor. Bu, açık bir çifte standarttır. Dünya üzerinde her olay bir sebep-sonuç ilişkisi taşır. İnsanlar zulüm işledikçe, haksızlık ettikçe, yeryüzünde fesat yaydıkça bunun bedelini bir şekilde öderler. Çünkü Allah’ın adaleti bazen beklenmedik şekillerde tecelli eder.

 

Kur’ân-ı kerimde, zalimlerin hiçbir zaman başarıya ulaşamayacağı açıkça belirtilmiştir. Tarih de bunun örnekleriyle doludur. Firavunun zulmü nasıl son bulduysa, Nemrut’un kibri nasıl yerle bir edildiyse, İsrail’in de adaletsizliği bir gün mutlaka karşılık bulacaktır.

 

Şunu kesinlikle unutmamalıyız. Her zulmün bir sonu, her mazlumun bir sabahı vardır. Filistin halkının mücadelesi, sadece topraklarını değil, insanlık onurunu da koruma mücadelesidir. Bizim görevimiz ise onların sesine ses olmak ve bu haksızlıklara karşı susmamaktır.

 

     Emre Tingiroğlu

 

 

ŞİİR

 

 

          Şifa

 

Boş işlerle uğraşma

 

Yıpranır yorulursun

 

Muhabbetle, sohbet

 

Şifadır şifa

 

 

 

Kırmayalım kalpleri

 

Yıkmayalım Kâbe’yi

 

Gönüller kazanmak

 

Şifadır şifa

 

 

 

Kem söz ile nefisleri

 

Coşturmayalım

 

Sabır, şükür, dualar

 

Şifadır şifa

 

 

 

Yaradan’a kul

 

Habibine ümmet

 

Cennetini kazanmak

 

Şifadır şifa

 

     Şemsettin Emertar

 

 

BİTKİLERİN DİLİ

 

 

HAVUCU ÇİĞNEYEREK YERSENİZ: Havucu sıkıp suyunu içenler; dişleri es geçenler var... Ama havucu çiğneyerek yediğinizde bakın ne faydalar var. Her bir ısırma ve çiğnemede beyne farklı mesaj var. Ön dişlerle koparırken farklı, azı dişlerde çiğnerken farklı. Örneğin ön dişlerle koparırken kalbe fayda sağlarken, yan dişlerle çiğnediğiniz zaman kalın bağırsakta fayda sağlıyor. Azı dişleriyle çiğnediğiniz zaman bel ağrılarına etki ediyor. İki taraflı çiğnediğiniz zaman komple sistemi düzenliyor. Ayrıca diş etleri güçleniyor. Diş kanamaları azalıyor. Koku merkezleriniz gelişiyor. Tat merkezleriniz gelişiyor. Karaciğerimiz gelişiyor. Havuç yediğiniz zaman varis azalıyor. Hemoroit azalıyor. Bütün bunları dişinizdeki değişik akupunktur noktalarını uyararak yapmış oluyor. Çiğnemeyle aslında besinler mide için öğütülürken aynı zamanda dişteki akupunktur noktalarıyla beyne de sürekli mesaj gönderilmiş oluyor.

 

 

 

Yetenekli Kalemlerde önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.