İnsanlığa ışık ol...

A -
A +

Hayat, bir yolculuk serüvenidir. İçsel bir yürüyüş ve dönüşüm savaşıdır. Bu yolculukta tecrübeli büyüklerimiz,

 

 “Mum gibi ol, mum gibi olma” deyimini bizlere rehber edinmemizi önermişlerdir. Demek istemişlerdir ki, insanlığa ışık ol, fakat kendine karanlık olma. Bilgini, tecrübelerini, gözlemlerini paylaş; güzelliğe, iyiliğe çalış, adaleti savun, hakkı bil ve hakkın yanında ol, mazluma sahip çık, adaleti yay.

 

Bunları yaparken, kendi iç nizamını da düzenlemeye gayret göster. Adaleti savunan ve öneren, bunun için savaşan biri, kendi bünyesinde, çevresinde adaletli değilse, temiz bir yolu önerirken ve gösterirken, kendisini çamurlu ve karanlık yollara bırakmış demektir. Kişi, kendi yolunu da temizlemeye çalışırsa, o zaman nasihat ışığı, kendi dibini de aydınlatır. Hem kurtuluşa hem de kurtulmaya vesile olur. Hepimiz bu yolculuğu yapmaya ve insan oluşumuna muhtacız.

 

İyilik, yardım, sevgi, vicdan, empati, paylaşım, değer, samimiyet, sadakat, vefa, çıkarsız bir ilişki vs. hepsi birer ışık saçan mum gibidir. Bunların çoğalmasını sağlamaya çalışmalı ve bu karakterleri kazanmaya çalışmalıyız. Kâmil bir insan olma yolunda, insan olmaya giden çok basamaklar vardır. Güzel bir karaktere sahip olmak bunlardan biridir.

 

Biri bir arife sormuş:

 

“Ben sinirli bir adamım. Aniden parlar sinirlenir, sonra birdenbire sütliman olurum bu duygu durumumu nasıl aşabilirim?”

 

Arif şöyle cevap vermiş:

 

“Sinirlendiğin zaman, konuşmamak ve bağırmamakla!”

 

Biri:

 

“Ama efendim bu çok zor” demiş.

 

Arif:

 

“Kolay değil ama sabırla bunu yapmaya devam ede, ede o hâl senden gider ve sakin bir karaktere sahip olursun” demiş.

 

Demek ki kendimizi güzelleştirmek de bizim elimizde. Ama kolay değil, dünya nimetlerini kazanmak için nasıl çalışmaya ihtiyaç varsa, manevi güzellikler için de çalışmaya ihtiyaç vardır. Hepimize kazançlı çalışmalar dilerim. Sevgi ve saygı ile...

 

     Sevda Yerinde

 

 

ŞİİR

 

 

               İstemem

 

 

 

Ne beklentim kaldı ne de umudum,

 

Günden güne ben de senden soğudum,

 

Senin taş kalbinde zaten yoğudum,

 

Sahtekârca gülen surat istemem.

 

 

 

Sandım ki seversin tanırsan belki,

 

Bizle yaşanacak her şeyin ilki,

 

Geçtim sevmesinden, arada bul ki,

 

Daha da dünyada murat istemem.

 

 

 

Akşam başka söyler, sabaha başka,

 

Sen gelin gelmedin yalıya, köşke,

 

Bileydim bunları evvelce keşke,

 

Gözü yükseklerde avrat istemem.

 

 

 

Anamın örtüsü, bacımın bezi,

 

El âlem gördükçe konuşur bizi,

 

Aha da arkası, aha da yüzü,

 

Kıymet bilmeyenden rahat istemem.

 

 

 

Varlık da yokluk da olur hanede,

 

İmtihan dünyası sana, bana da,

 

Binlerce şükürler olsun yine de,

 

Yüksünmem, yüzüğe karat istemem.

 

 

 

Gıyabî, başlığın koy da önüne,

 

Hesap et geçmişi, günü gününe,

 

Zararlı çıkarsın filmin sonuna,

 

Maazallah ahirin berbat istemem.

 

 

 

     Mustafa Özkahraman

 

 

TARİHTEN BİR YAPRAK

 

 

Molla Fenâri: Osmanlı Devleti’nin ilk şeyhülislâmıdır. 1350 (H. 751) senesi safer ayında Fenâr köyünde dünyaya geldi. Bu köyde doğduğundan veya bir rivayete göre de babasının fenercilik sanatıyla meşgul olmasından "Fenârî" ünvanıyla anılır oldu. Ömrünü dînine ve devletine hizmetle geçirdi. Molla Fenârî, aklî ve naklî ilimlerde zamanın bir tanesiydi. Babasından ve Somuncu Baba diye meşhûr, büyük evliya Şeyh Hamîdeddîn-i Kayserî’den de tasavvuf marifetlerini elde etti. Din ilimleri yanında, fizik, matematik, astronomi ve diğer fen ilimlerinde de üstün bir dereceye yükseldi. Tahsilini tamamladıktan sonra Anadolu’ya dönerek, Bursa’ya yerleşti. Sultan Yıldırım Bayezid ve Çelebi Sultan Mehmed Han zamanında Bursa’da çok talebe okutup binlerce âlim yetiştirdi. 1431 senesi recep ayında Bursa’da vefat etti.

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Ayşe bereketli 4 Ocak 2025 19:25

Çok güzel olmuş, devamını dilerim.