Kendini saklama hatası

Bir toplumu ayakta tutan en büyük değerlerden birisi de hiç kuşkusuz evlilik müessesesidir. Toplumun en küçük çekirdeği ailedir.

 

Gerçeklilik: Yeni tanışan gençlerin en büyük hataları kendilerini şirin gösterme gayreti içinde olmalarıdır. Zayıf yönlerini gizlemeye çalışmalarıdır. Oysa aynanın bir de arka yüzü vardır. Gerçekler evet gerçeklerle o anda yüzleşmek gerekmektedir. Evlilik sonrası aynanın arka yüzündeki gerçekler ortaya çıkınca farklı fikir ve davranışlar apaçık ortaya çıkmakta ve evlilik zora girmektedir. Bunu alenen açıkça söyleyerek ortak noktada buluşma sağlanabilir. Ya devam ya da tamam denilerek ileride daha vahim sonuçlara sebebiyet vermemek gerekir. Zira kadın cinayetleri, boşanmalar ve de çocukların anne-babasız kalarak yetimhanelerde büyümek zorunda kalmaları çok daha acıdır.

 

Duyguları kontrol etmek: Karşımızdaki kişinin duyguları kontrolden çıktığında ona bir şeyler anlatmanın faydası olmaz. Böyle zamanlarda onun sakinleşmesini beklemek gerekir. Muhatabınız duygusal anlamda sakinleştikten sonra sizin söylediklerinize odaklanabilir.

 

Karakterini değiştirmeye çalışmak: Eşler farklılıkları anlayışla karşılayabildiği kadar evliliklerinin sağlıklı yürümesine katkı sağlar. Eşinizin sizin istediğiniz şekilde değişmesi, eğer o istemiyorsa imkansızdır. Bunun için baskı yapmanız sadece eşinizin anlaşılmadığını düşünüp strese girmesine ve evlilikte sorunlar yaşanmasına neden olur.

 

Dinlememek: Eşimiz konuşurken farklı şeylerle ilgilenmek, beden dilimizle onu dinlemediğimizi göstermek iletişimi olumsuz etkiler.

 

İletişimsizlik: Tartışmayı insanlar genelde olumsuz olarak algılar. Aslında tartışmak her iletişimde olmalıdır. Bazen çiftler tartışmamak için iletişim kurmaz. Bu yaklaşım, iletişimi iyice azaltır ve zamanla sağlıklı iletişim kuramamaya başlarlar. Eşler arasında soğukluk oluşur o ev artık yaşanmaz hâle gelebilir. Aman dikkat!

 

     Nurettin Bozan/Eskişehir

 

 

ŞİİR

 

 

               Ağabey

 

(Ramazan Mercan Ağabey'in ardından...)

 

 

 

Bir gece geç vakit geldi bir haber,

 

Yüreğim kavruldu yandı ağabey.

 

Ayrılık acıymış, ne zormuş meğer,

 

Görüşmek ahrete kaldı ağabey.

 

 

 

Amerika, Rusya, Çin'i bilirdin,

 

Kimin kime vardır kini bilirdin,

 

Salih Müslümandın, dini bilirdin,

 

Sohbetin şekerdi, baldı ağabey.

 

 

 

Şiir okur, derdin: “Kimin bu söyle?”

 

Bilirsem, ‘aferin, devam et böyle’,

 

Bazen bir paragraf, bazen bir cümle,

 

Aklıma sözlerin geldi ağabey.

 

 

 

Çok okurdun doğru dini kitabı,

 

Hep doğru söylerdin, doğru hitabı,

 

Arardın, sorardın dostu, ahbabı,

 

Dostların çok mahzun oldu ağabey.

 

 

 

Üzüldük, doğrudur ama biliriz,

 

Sen gittin, vadeyle biz de geliriz.

 

Bu dünya yüzünde bâki değiliz,

 

Kim dünyadan murat aldı ağabey.

 

     Abdülkadir Türkölmez

 

 

KARIŞTIRILAN KELİMELER

 

 

İSTİSKAL: Hoşnut olmadığını belli edecek tarzda soğuk davranma, yüz vermeme, aşağılama:

 

İSTİKLAL: Maddî veya manevi bakımdan kimseye bağlı ve tâbi olmama, kimsenin buyruğu altında bulunmama, bağımsızlık.

 

İSTİKBAL: 1. Gelecek, gelecek zaman, âtî (Bu anlam Türkçe’de çıkmıştır) 2. Karşılama, gelen bir kimseyi karşılamaya çıkma: 3. Dilbilgisinde, gelecek zaman.

 

İSTİKRAR: 1. Belli bir noktada karar kılma, karar ve sebat üzere bulunma: 2. Kararlaşma, iyice belli olma.

 

İSTİHRAÇ: 1. (Sonuç) Çıkarma, (anlam) çıkarma: 2. Bir şeyin içinden başka bir şey çıkarma: 3. Yıldızlardan anlam çıkarma, fal bakma, bazı belirtilerden ileriye dair manalar çıkarma:

 

İSTİMAL: Amel kökünden gelmektedir. İş işlemek, yapmak, icra etmekten istimal, kullanma.

 

İSTİFHAM: 1. Sorup anlama. 2. Bir hususu anlamak için sorulan soru. 3. Dilbilgisinde soru.

 

 

 

Yetenekli Kalemlerde önceki yazıları...