Oltaya uygun yem takmayanlar

Gülümsemenin faydalarını bir de sağlık açısından değerlendirecek olursak, gülmek bize iyi gelir, çünkü: 1-Vücudun rahatlaması için beynin salgıladığı endorfini arttırır. 2-Vücudun strese tepkisi olan kortizonu azaltır ve sakinleşmemizi sağlar. 3-Beynin üretkenlik merkezini harekete geçirir ve böylece, a) Yeniliklere, belirsizliklere, değişikliklere karşı anlayışlı, b) Geniş fikirli olur. c) Sorunları çözümlemede ilerleme kaydeder. d) Risk almaya yatkınlaşır.

 

Birçok kişi çikolatalı pastalardan hoşlanır. Balıklar ise kurtçukları yemeyi seviyorlar. Onun için oltaya çikolatalı pasta parçası yerine kurtçukları takarak balıkları kolaylıkla avlayabilirsiniz. İnsanları elde etmek için de aynı yolu takip etmek mecburiyetindesiniz. İşte vazgeçilmez kural: Oltaya doğru yemi takmak…

 

Bir insanı etkilemenin ilk çaresi, onun istekleriyle ilgilenmek, onun isteklerine değer vermek, onun isteklerinin önemini kabul etmektir. Aslında buna etkili iletişimin anahtar davranış biçimi de diyebiliriz.

 

Oğlunuza saatlerce sigara içmemesini istediğinizi anlatsanız ne elde edebilirsiniz? Sizin bu isteğiniz onu niçin etkilesin? Siz onun isteğini ön plana çıkarın. Oğlunuz futbolu çok mu seviyor? Ona sigara içtiği takdirde iyi bir futbolcu olamayacağını anlatın. Kendi isteğinin gerçekleşmeyeceği ihtimali onu daha çok etkileyecektir.

 

Yarın siz de belki başkasına bir şey yaptırmak isteyeceksiniz. Kendinize sorun: ‘Bu adamın (veya kadının) bu işi yapmak istemesini nasıl sağlayabilirim?’

 

Başarının bir sırrı varsa, karşınızdakinin bakış açısını kavramak ve onun gözüyle görebilmektir.

 

Kendisini başkalarının yerine koyup onları anlayabilen kimsenin geleceği için kaygı duymasına gerek yoktur.

 

     Nurettin Bozan-Eskişehir

 

 

 

 

 

 

 

ŞİİR

 

 

 

          Dua...

 

 

 

Dalmış sonsuzluk uykusuna

 

Unutmuş bütün tınılarını hayatın.

 

Bütün ahengini yitirmiş

 

Kalmış hüzünlere gebe...

 

Bütün uçurtmalar uçuyor

 

Dörtnala rüzgâr

 

Bölüyor sessizliği,

 

Ölümün kuytusundaki ürkek bakışlar,

 

Düğümlüyor gülüşlerini...

 

Ne kadar nara atarsan at

 

Kapanıyor kapılar birbiri ardına

 

Berzah âleminden...

 

Selamlıyor,

 

Günahtan münezzeh çocuklar

 

Ab-ı hayat kervanına katılanları

 

Kevser ırmaklarından...

 

Gayya-yı vücuttan

 

En büyük tövbeler yankılanıyor,

 

Gülüyor Acı

 

El Gaffur esmasına sığınarak,

 

Hazin ve Mahzun...

 

     Veysel Alten-Eğitimci Yazar
 

 

 

 

 

 

DUYGU DAMLASI

 

 

 

             

 

ŞAKACI MISIN, CİDDİ Mİ?

 

Kimileri hayatı kendince şöyle tanımlar: “İnsan şakacı olmalı. Kendisiyle bile dalga geçebilmeli, espri yeteneği olmalı. Her şeyi ciddiye almamalı; böyle hayat mı geçer?”

 

Kimileri de: “Ben ciddi adamım, insan dediğin ciddi olur. Nerede duracağını nerede susacağını nerede ne söyleyeceğini bilir" derler... Demek ki insanların diğer özellikleri karakterleri boyları posları gibi hayata bakışları da birbirinden son derece farklı olabiliyor... Bu, aslında insanın çeşitliliği gibi insan için büyük bir zenginlik... Düşünseniz ya herkesin ciddi olduğunu kimsenin gülmediğini ya da ne bileyim herkesin her konuda her şeyle dalga geçtiğini... Hayatın tadı tuzu kalmazdı biliyor musunuz? O hâlde kendi hâlin senin hoşuna gitsin ama bilesin ki karşındakinin farklı olması sebebiyle senin farkın ortaya çıkmaktadır...

 

 

 

Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...