Empatiyi kuramamayı bir iletişim eksikliği olarak görürsek, bu becerinin yokluğu en çok eşler arasında, çocuklar ile ebeveynler arasında ve iş ortamında kendini hissettirmektedir. Şimdi empatinin hem kişisel hem de toplumsal hayattaki önemini adım adım ele alalım.
Eşler arası empati: Eşlerin empati kurabilmeleri için her şeyden önce aralarında yoğun bir sevgi bağının varlığı şarttır. Sevgiden yoksun olan eşlerden birbirlerini anlamalarını aynı dilden konuşmalarını bekleyemeyiz.
Çocuk-Ebeveyn iletişiminde empati: İlk önce ebeveyn olarak çocuk yanımızı hiç kaybetmememiz gerekiyor. Çocuk ruhunu anlamak için çocuk dili ile konuşmayı bilmek lazım. Eğer çocuğumuza konuşma fırsatı vermiyorsak, çocuk devamlı susmayı tercih eder ve kendini ifade edemezse zamanla kendine güveni olmaz. Neden benim çocuğum sessiz, niçin içine kapalı, niye diğerleri gibi değil, niye duygularını ifade edemiyor, ürkek, çekingen gibi yakınmalarla karşılaşmak kaçınılmazdır.
Evde, iş hayatında ve sosyal hayatta, sevemediğiniz ve davranışlarını hoş göremediğiniz insanların yerine kendinizi koymayı deneyin. Sokakta köşe başında mendil satan mutsuz çocuğun simasını, günde onlarca hastaya bakan doktorun ruh hâlini, öğrencilerini en iyi şekilde yetiştirmek için çabalayan, eve vardığında ise kendi çocuğunu sevecek dermanı kalmayan öğretmenin bitkinliğini vb. düşünün. Akşama kadar evinde yemek yapıp bulaşık yıkayan, eşine ve çocuklarına hizmet eden ev hanımının yorgunluktan dolayı etrafındakilere bağırmasının nedenini düşünün.
“Acaba onun yerinde ben olsaydım ne yapardım?” sorusunu kendimize sormayı alışkanlık hâline getirdiğimizde bize sevimsiz gelen söz ve davranışları hoş görmeye başlayabiliriz. Aslında hor gördüğümüz veya hoş gördüğümüz tutumlarda fark sadece bizim bu olaylara ve tutumlara karşı bakış açımızla ilgilidir. İş hayatındaki empatiye de yarın devam edelim.
Nurettin Bozan - Eskişehir
ROMATOİD ARTRİT: Halk arasında iltihaplı romatizma da denilen Romatoid Artrit’in etkilediği organlar kişiden kişiye fark etmekle birlikte genel olarak vücutta birçok doku ve organı olumsuz etkiler. Halk tabiriyle tutulum meydana getirir. Örneğin kalp zarı iltihabına sebep olmaktadır. Perikart iltihaplanması da diyebiliriz. Gözlerde, özellikle göz duvarlarında skleroda iltihaplanma meydana getirebilir. Kornea ülserine (ulcus kornea) sebep olabilmektedir. Bazen kullanılan bazı ilaçlara bağlı olarak kılcal damar iltihabı (vaskülit) yapabilmektedir. Akciğerlerde fibrosertlikler meydana gelebilmekte solunum kapasitesini etkilemekte, esneklik ve elastikiyetini bozabilmektedir. Şikâyetler halsizlik, iştah ve kilo kaybı gibi genel belirtilerle başlar. Aylar sonra sabah tutukluğu gibi şikâyetler belirir. Dizle ayak bileği arasındaki baldır bölgesinde, inceden inceye bir sızı başlar. Bağırsakta gaz olur. Midede şişkinlik olduğu zaman sırtında bir yük hisseder. Sabahleyin zor uyanır. Uyandığında dinlenememiş hissi vardır. Yıllar süren kronik yorgunluk sendromları yaşanır.