Avuçlarımızı kaldırdığımız semadan baran-ı rahmet katre katre toprağımıza düştü, şükürler olsun. Ey Rabb’im teşneyiz rahmetine. Takatimiz ve suyumuz azaldı ancak bunun yanında günahlarımız çoğaldı. Bunu da biliyoruz ancak günahları affeden, bağışlayan Gaffar ve Afüvv olan sensin. Rahmetini gönderen Rahman olan sensin. Sen bize merhamet edersin. Rahim olan sensin. Rızkımızı veren Rezzak olan sensin. Semalardan gelen bu rahmet senin yüce kudretinden geliyor biliyoruz hamdüsenalar ediyoruz.
Besmelemizde zikrettiğimiz Rahman ve Rahim isimlerin ile rahmet kelimesi ile aynı kökten gelir. Rahmetin lügatteki anlamlarına baktığımızda merhamet, acıma, ihsan, bağış, ikramda bulunmak, esirgemek ve yumuşak davranmak demek olduğunu görürüz. Ayrıca biz yağmura da rahmet diyoruz. Anadolu’da yağmur yağarken insanlar “rahmet yağmaya başladı” derler...
Ahmed Tahtâvî hazretleri Merak-ıl-felâh haşiyesinde buyuruyor ki: “İstiska, yağmur duası için sahraya çıkmak demektir. Hamdederek, istiğfar okuyarak dua edilir. Resûlullah efendimiz, Eshabı kiram ve İslam âlimleri, yağmur duası yaptılar.
Ey Rabb’imiz senden rahmet yağmurlarının devamlarını diliyoruz. Beşikteki dilsiz bebeklerin hürmetine, beli bükülmüş ihtiyarlarımızın hürmetine, senin yarattığın yerdeki ve gökteki börtü böceklerden, kurtlar kuşlardan, denizlerdeki canlılardan gözle görülen ve görülmeyen yarattıklarına kadar; yerdekilerin ve göktekilerin hürmetine, masumların, günahsızların hürmetine bizleri affet... Bağışla... Razı olduğun kullarından eyle bizi... Gönderdiğin rahmet yağmurlarıyla birlikte kalplerimize de sürur ver, ailelerimize huzur ver... Milletimizi memleketimizi bütün İslam âlemini sağlık sıhhat ve afiyet üzere daim eyle...
Cüneyt Aybey- Turgutlu- Manisa
Açık gidecek
Sevdiğimi alamadım
Gözüm açık gidecek benim.
Mutlu mesut olamadım
Gözüm açık gidecek benim.
On altı yaşımdan beri
Oldum sevdanın esiri,
Kalbime yerleşti biri,
Seninim dedi gel beri.
Sevdam bana söz vermişti
İşmar edip göz kırpmıştı.
Bir kırmızı gül vermişti
Gözüm açık gitmez benim.
Güllerin hatırı yok mu?
Sevenlere hiç af yok mu?
Bir mendilin bana çok mu?
Gözüm açık gitmesin benim.
Sözünde dursaydı canım,
Olacaktı bana hanım,
Şimdi diyor barışalım
Şimdi olmaz diyen benim.
Derdi derde dizdin yeter.
Süleyman'ı üzdün yeter.
Beter olasın benden beter
Hiç sözünde durmayanım.
Süleyman Usta – Espiye- Giresun
“Büyükler buyurdular ki;
Bizim dinimiz bir araya gelmeye çok ehemmiyet veriyor. Mesela Şâh-ı Nakşibend hazretleri, Allahü teâlâya mutlak kavuşturucu bir yol istedi, dua etti, ama rızayı ilâhiyeye, yani Allahü teâlânın rızasına mutlak kavuşturacak, mutlak. Dünyada değilse, kabirde. Orada değilse mahşerde. Mahşerde değilse, cennette kavuşturacak bir yol talep etti. Allahü teâlâ onun duasını kabul etti. Ve sordu talebeleri, peki hocam, Cenâb-ı Hak’tan mutlak kavuşturucu yol istediniz, Allahü teâlâ da verdi. Nedir bu yol, nedir bu yolun esası? diye sordular. Mübarek buyurdu ki, sizin bir araya gelmeniz. Siz bir araya gelin. Din kardeşliğinizi en ön planda tutun, din kardeşliği için bir araya gelin, bu size yeter. Bundan Cenâb-ı Hak râzı olur ve siz cennetlik olursunuz.”
Yetenekli Kalemler'de önceki yazılar...
Amiiin amiiiin amiiiin Allah razı olsun